Metal işçisi, mitingi grev oylamasına dönüştürdü
Gebze, önceki gün tarihi günlerinden birini yaşadı. Güçlü bir işçi mitingine sahne oldu. 'Gebze’de hep böyle mitingler olur, niye tarihi olsun' diyenler olabilir. Evet, ama bu mitingi diğerlerinden ayıran bazı şeyler vardı.

Ömer YALÇINTAŞ
Gebze
Gebze, önceki gün tarihi günlerinden birini yaşadı. Güçlü bir işçi mitingine sahne oldu. “Gebze’de hep böyle mitingler olur, niye tarihi olsun” diyenler olabilir. Evet, ama bu mitingi diğerlerinden ayıran bazı şeyler vardı.
Türkiye siyasi olarak hem içte hem de dışta çalkalanıyorken ve ekonomik olarak kriz dinamiklerini biriktiren işsizlik ile büyüme oranları ve sanayi üretiminde düşüş belirtileri varken işçilerin kazanılmış tüm haklarına saldırılar artıyor. Bu koşullarda yapılan sözleşmeler zaten kötüyken patronlar şimdi de hakları iyiden iyiye kuşa çevirmeye çalışıyor. Tek başlarına mı? Hayır. İş birlikçi ve sözünden çıkmayan sendika bürokrasisiyle el ele.
İşte Gebze’deki metal işçilerinin mitingini öncekilerden ayıran noktada burada başlıyor. Metal sektörünün patron örgütü MESS’in yıllardır olduğu gibi 150 bin civarı metal işçisini ilgilendiren grup sözleşmelerinde yandaşı olan Türk Metal ile sözleşmeyi imzalaması tepkileri beraberinde getirdi. Patronların kriz sopası sallayarak 3 yıllık sözleşmeye imza attırması tabanda ciddi tepkilere neden oldu. Açığa çıkan ve eyleme dönüşen tepkiler az olsa da hangi işçi ile konuşsanız öfkesi dökülüveriyor ağzından. Sözleşmenin detayları gazetemizde yayımlanmıştı. Ama tepkinin yoğunlaşmasına neden olan şey Türk Metal ve Çelik-İş’in attığı imzayla sözleşme süresinin 3 yıla çıkarılması oldu.
3 YILLIK İMZA SIKINTIYI BÜYÜTÜR
İşte bu noktada Birleşik Metal-İş’in ne yapacağı ve mücadeleci sendika olma iddialarına uygun tavır alıp almayacağı tartışılmaya başlandı işçiler içinde. Zira işçiler metal sektöründe 3 yıla imza atmanın, Türkiye’de birçok alanda hakların geriye götürülmesi ve kendi yaşamlarının bu kriz ortamında daha da berbat hale gelmesi demek olduğunu biliyor. Gebze’de bir araya gelen binlerce metal işçisi ve dostları bu sıkıntıyı görerek grev oylamasına dönüştürdü mitingini. Bu tutum ile daha da dinamik hale gelen eylem Gebze’de görülmemiş bir canlılığı ve diğer dönemkilerden farkını hissettirdi. Marmara bölgesinden katılımla yapılan mitinge Bursa ve İstanbul’dan işçilerin ilgisi de yoğun oldu. Ancak esas olarak Gebze’den katılan işyerlerinin canlılığı ve istekli oluşu kayda değerdi.
Özellikle Türk Metal’den Birleşik Metal-İş’e geçmiş olan Cengiz Makine işçileri geçmişteki sendikalarının yanlışlarına karşı şimdiki sendikalarından ne istediklerini çok net ve canlı ifade ediyorlardı. Üç yıl değil 2 yıllık sözleşme ve gerekirse GREV!
‘BAŞKAN BİZİ GREVE GÖTÜR!’
Onlarca fabrikanın MESS’e öfkesini dile getirdiği pankartları dikkat çekiyordu. Onlarca işyerinden yaklaşık 15’inin kitleselliği, genç ve dinamik oluşu önemliydi. Zira bu işletmelerin işçileri kürsü konuşmasında Genel Başkan Adnan Serdaroğlu’ya kişisel öfkelerini değil ama grev konusundaki kararlılığını göstermesi için sürekli “Başkan bizi greve götür”, “Metal işçisi grev istiyor” diyerek müdahalede bulundu. Bu, işçilerin inisiyatif alması için sendikalarını zorlarken aynı zamanda da bir bilinçle de örgütlerine sahip çıkma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Kaldı ki sloganlarının çoğu kendi duygularını ve işyerlerinde süren tartışmaları açıkça yansıtıyor. Aralarında gezerken bunu çok net gördük. Attıkları sloganlar ısmarlama küçük bir siyasi topluluğun “zorla” attırdığı sloganlar değil.
Genel başkanlarının uzayan konuşmasına kısa yoldan; “Grev diyerek MESS’in karşısına dikilecek cesaretimiz var” demek için sözlerini bitirmeden grev sloganlarını binlerce ağızdan attılar. “Onun da zamanı gelecek” diyen Serdaroğlu’ya coşkuyla da yanıt vererek hazır olduklarını, özellikle genç işçiler gösterdi.
Konuştuğumuz bir kısım işçi de; “Grev oylamasında evet diyenlerin sayısının oranının yüksek olmaması durumunda da işçi arasında bölünme olabilir mi bunu da gözetmeliyiz” diyerek sendikalarının işçilere kararlıca bu süreci anlatması gerektiğine dikkat çekti.
TÜRK METAL ÜYESİ DE GÖZÜNÜ DİKMİŞ!
Evet, metal işçisinin Gebze’de bu kadar istekli grev dediği başkaca bir miting yaşadı mı bilinmez ancak Birleşik Metal-İş bu isteğe yanıt vermek üzere ve diğer sendikalara üye metal işçilerini de etkileyecek bir tutum almak durumunda kalacak gibi.
Mitingi yandan izleyen bir gurupla yaptığımız görüşme bu açıdan dikkat çekici. “Siz ne düşünüyorsunuz” sorusuna önce “Biz MESS’e bağlı Türk Metal’in olduğu bir işyerindeniz” diyerek yanıt verdiler. “Neden geldiniz” derince şöyle devam ettiler: “Umudumuz sizde, birleşmeliyiz.” Bu işçilerle miting sonrası tekrar karşılaştık. Düşüncelerini sorduk bir kez daha ve “Coşku iyi ama grev kararı açıklanacak zannetmiştik” yanıtını aldık.
Bu diyalog önemli. İşçilerin özellikle Türk Metal üyesi olanların gözü Birleşik Metal-İş’te. İşçilerin beklentisi 3 yıllık sözleşmeye imza atılmaması. “Zam meselesi o kadar da önemli değil” diyorlar. Gerçekten de cam ve tekstildeki 3 yıllık sözleşmeden daha yıkıcı sonuçlarla karşılaşacaklarını biliyorlar. Tüm Türkiye işçi sınıfının etkileneceği belli. O halde görev daha da büyüyor, omuzlardaki yük daha ağır ama bir o kadar da onurlu. Birleşik Metal-İş tarihi bir görevle karşı karşıya bu çok açık.
Buna yanıt verilecek mi, bunu göreceğiz. Şimdi başta tüm metal işçileri sendika ayırımı olmadan birleşmeli ve tutum almalı, ama aynı zamanda tüm sınıf kardeşleriyle birleşme adımı atmalı. Birçok ilde kurultaylarda, konferanslarda tartışılan da bu değil miydi?
Bir işçinin taşıdığı “Korkakların ayakları kaçmak içindir! Cesurların ayakları direnmek için” yazılı döviz, bu kararlılık için hazır olduğunu gösterdi. Ve bu, grevin tam zamanıdır çağrısı olarak anlaşılmalıdır.
‘YOLUN SONU GREVE ÇIKIYOR’
Vedat YALVAÇ
Damla ULUDAĞ
Sevda KARACA
Kocaeli
MESS’in 3 yıllık sözleşme ve enflasyona dayalı sefalet zammı dayatmasına karşı önceki gün Gebze’de eş ve çocuklarıyla yürüyen binlerce metal işçisi, “Çıktığımız yolun greve gittiğini bugünden söyleyebiliriz” dedi. Eylemlerin üretim alanına günbegün yaklaştığını ifade eden işçiler, MESS’u uyardılar. Türk Metal üyelerine de seslenen metal işçileri, hep birlikte süreci işçiden yana çevirebileceklerini söylediler.
Gökhan Aydın (Prizmiyan İşyeri Temsilcisi): Grev yaşanır mı bilemem. Ancak şu an çıktığımız yolun sonunun greve çıktığını şimdiden söyleyebiliriz. Eylemler fabrikaya indi. Üretime yaklaştı. Buradan metal patronlarını uyarıyoruz. Greve gitmeden gelip anlaşın. 3 yıllık sözleşme ve gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracak bir sözleşme imzalayalım diyoruz. Boch’ta Renault’da ve Tofaş’ta işten atmalar oldu. Dolayısıyla arkadaşlarımız burada sessizler ama tepkili olduklarını biliyoruz. Bizi arayanlar bizden haber bekleyenler var. buradan da onlara sesleniyoruz. Bize destek vermelerini istiyoruz. Biz eğer bu dayatmacı toplusözleşme düzenini değiştirirsek onlarla birleşebileceğimize inanıyoruz.
3 YILLIK SÖZLEŞME UCU GÖRÜNMEYEN BİR MESELE
Abdullah Erkek (BOSAL İşçisi): Yıllardır istediğimiz şeyi alamıyoruz. Biz BOSAL işçisi olarak daha önce çok kavgalar ettik. Ve sonucunu da alıyoruz. Ama yeterli değil. Bu yüzden MESS bu kitleyi gördüğünde anlamalı. MESS güçlü değildir. İşçi güçlüdür her zaman. Ama işçi birlik ve beraberlik içerisinde olursa tabi. Ama ben şu an yetersiz gördüm. Türk Metal üyesi kardeşlerime sesleniyorum. Mutlaka buraya gelsinler. 3 yıllık sözleşmeyi ucu görünmeyen bir mesele gibi görüyorum.
SÜRECİ TERSİNE ÇEVİREBİLİRİZ
Ersin Peker (APERAM İşyeri Temsilcisi): Ücretlerle ilgili de çok büyük sorunlar var. Türk Metal’in sözleşmeyi imzalaması, süreci çok farklı bir noktaya getirdi. İşçilerden yoğun tepkiler var. Bunun için buradayız. Sözleşmenin 3 yılda bir yapılması şu sorunları doğuracak. Bir işçinin 30 yıllık iş yaşamı boyunca yapacağı 15 sözleşme otomatik olarak 10 sözleşmeye düşecek. Bugün için çok büyük bir kayıp görülemeyebilir. Ancak uzun vadede çok büyük bir kayıp. Son dönem de sözleşmeler 3 yıllığa doğru gidiyor. Birleşik Metal-İş bu sözleşmeyi imzalamazsa bu süreci tersine çeviririz. Biz alttan alta grevi örgütlemeye çalışıyoruz. Onu hayata geçirmeye çalışıyoruz. Türk Metal’in olduğu işyerlerinde çalışan bir sürü işçi arkadaşımız var. Bir çok fabrikada tepkiler var. Konuşuyoruz bu arkadaşlarla da ve konuşmalarımıza büyük bir karışıklık var. Onlara söyleyebileceğim şu; ilerleyen zamanlarda bizi iyi takip etsinler. Kendi içinde örgütlülüklerini bir şekilde sağlayıp bizimle birlikte hareket etmeleri önemli. Olası grev halinde, vardiya çıkışlarında toplu çıkıp bizi desteklemelerini istiyoruz. Ayrıca kendi fabrikalarında bu eylemleri yapmalarını bekliyoruz.
Evrensel'i Takip Et