Baskıya ve denetime mecbur bir sistem
Kapitalist sistemin iktidar yapısı toplumu denetleyerek ve yönlendirerek kendi yarattığı derin çelişkileri, bunalımları ve toplumsal gerginlikleri azaltmak veya dizginlemek için yüzyıllardır geniş bir denetim ağı kurmuştur

Ozan Özgün ÇÖRDÜK
Pamukkale Üniversitesi
Denizli
Kapitalist toplumlar incelendiklerinde ikili iktidar yapısına sahipmiş gibi görünürler. İktidar yapıları; toplumu denetleyen bir üstyapı olan devlet, işçi sınıfını ve üretimi denetleyen bir üst yapı olan sermaye şeklinde ikiye ayrılmış gibi görünmektedir.
Devlet; toplumun içinden var olur ancak kendini toplumun üzerine yerleştirir ve gittikçe topluma yabancılaşır. Devlet, ekonomik bakımdan egemen olan sınıfın devletidir. Bu sınıf, devlet sayesinde siyasal bakımdan da egemen hale gelir ve ezilen sınıfları baskı altına alacak yeni araçlara ulaşmış olur. Devlet iktidarı; kapitalist toplumlarda karşıt ekonomik talepleri olan sınıfların çatışmalarını engellemek ve bu çatışmada burjuva lehine stratejileri ve taktikleri belirlemekle görevlidir. Ayrıca devlet, insan yabancılaşmasının koşullarını güçlendirmek, para ya da meta fetişizmini derinleştirmek ve toplumda oluşan siyasi gerginlikleri minimuma indirmek için çaba harcar. Diğer bir deyişle devletin işi, toplumsal çelişkileri ve çatışmaları hukuk temelinde meşrulaştırıp şiddet kullanma erkiyle uzlaştırmaya çalışmaktır.
Devlet iktidarının toplumsal açıdan bu denetim tutumunun yanında bir de devlet iktidarında beliren gelenekler konumuza dahil olur.
Gelenekler, dışarıdan bakıldığında birer söz yığını olarak görünürler ancak bu sözler öylesine söylenmiş sözler değildir. Tam aksine belli bir mantık çerçevesinde söylenmiş ve toplumsal ilişkileri denetleyen, dizginleyen ve onlara devamlılık kazandıran bir amaçla dile getirilmiştir.
Yani gelenekler devlet denetimini ve(ya) stabilizasyonunu etkin kılmak için ve insanların neyi yapıp yapmamasına karar vermeleri için icat edilmiş birer eylem sistematiğidir. Belli sistemler ve amaçlar doğrultusunda şekillenmiş gelenekler, kapitalist ve devlet denetim sistemlerinin birer kolonu vazifesini görmektedir.
DESPOTİK, TEKNİK, HİYERARŞİK
Sermayenin denetim sistemi ise ikinci ana başlığımız. Sermayenin emek denetimi; despotik, teknik, hiyerarşik vs. gibi denetim formülleriyle derinlemesine bir şekilde emekçiler ve üretim üzerinde uygulanır.
Bunları basit ve temel örneklerle belirtmeyi tercih ettim. Despotik denetime, üretim bantları arasında dolaşan ve işçileri denetleyen ustabaşları ya da yönetim grubu; teknik denetime, makinenin üretim hızını yönlendirmesi, sayısal denetim teknolojisi kullanılarak işçilerin makinenin bir parçası halini alması örnek gösterilebilir. Hiyerarşik denetim ise yapılması gereken işlerin belirli bir hiyerarşik yapı içinde hızlı ve genel kurallar ile yapılması olarak ifade edilebilir. Bunların dışında işçilerin aralarına yerleştirilen paravanlar, işçileri her an denetleyen özel kameralar, fabrika giriş çıkışlarındaki kart basmalar fabrika içindeki denetimi özetler. Bu küçük örnekler bile sermayenin derin denetim sistemini görünür kılmaya yeterlidir.
BİLGİYİ KULLANMA AMACI
Değindiğimiz bu denetim türlerinin etkisini arttıran ve başarılı hale getiren ana dayanağı olarak tüm oklar bize eğitim sistemini ve eğitim sisteminin bilgiyi kullanma amacını gösteriyor.
Okullarda verilen eğitimin yeni nesillerin düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan ve üretmeyen bireyleri yetiştirmek gayesiyle verildiği denetim sistemlerini incelediğimizde eğitim sisteminin denetim mekanizmalarını nasıl güçlendirdiğini kavrıyoruz. Zaten yıllardan beri değişmeyen müfredat böyle bir amaç olduğunu açıkça gösterir. Okullarda denetim sistemini kolaylaştırmak için hazırlanmış kısıtlı sayıda ve niteliksiz ‘bilgi’ öğrencilere verilmektedir. Sistemin bilgiyi sadece asgari ölçülerde gençlere aktararak, bu sığ bilgiler yoluyla kendi istedikleri mantık sistematiğini oluşturması; yeni neslin yozlaşmaya, bireycileşmeye tam anlamıyla kozmopolitizme doğru yol almalarını sağlamaktadır.
Sonuç olarak kapitalist sistemin iktidar yapısı toplumu denetleyerek ve yönlendirerek kendi yarattığı derin çelişkileri, bunalımları ve toplumsal gerginlikleri azaltmak veya dizginlemek için yüzyıllardır geniş bir denetim ağı kurmuştur. Tüm bu denetim sistemleri en kapsamlı biçimde uygulanıp daha kapsamlı bir hale bürünürken bu dünyanın genç nesilleri olarak bizler bu denetim, baskı ve sömürü sistemine karşı geleceğimizi, bilimi ve özgürlüğü savunmak için birlik olup mücadele ederek yeni dünyanın yeni nesilleri olmalıyız.
Evrensel'i Takip Et