Koruyucu sağlık hizmeti korumuyor
TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener, aile hekimlerine mesleklerinin dışında iş verilmesinin sorunları çözmeyeceğine dikkat çekiyor.

Sultan ÖZER
Elif Ekin SALTIK
Ankara
Birinci basamak sağlık çalışanları nöbet dayatmasına karşı grev ve eylemler yaparken Sağlık Bakanlığı sağlıkçılara kulaklarını tıkamış durumda. Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları tepkilerine rağmen acil servislerde nöbet tutmaya zorlanacak. Birinci basamak sağlık hizmeti sağlıklı yürütülemezken bu tür bir dayatmanın sistemi daha çok çökerteceğini belirten TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden Şener, kızamık salgınının belirlenememesinden dolayı birinci basamak sağlık hizmetinin iyi verilemediğini söylüyor. Kızamıklı vaka sayısının artık kamuoyundan saklandığını ifade eden Şener, “Bir yıl önce bin kızamık vakası, ‘dışarıdan gelenler’ diye gerekçelendiriliyordu, ama Türkiye’de kızamıklı çocuklar olduğunu biliyorduk. Şimdiyse kızamıklı çocuk sayısını bilmiyoruz” dedi.
Koruyucu sağlık hizmeti sağlıklı bir biçimde devam ediyor mu? Burada var olan sorunlar çözülmemişken ASM çalışanlarına nöbet dayatılıyor…
Birinci basamak sağlık hizmetine bakarsak; bu sene kızamıklı çocuk sayısını bilmiyoruz biliyor musunuz?. 2007, 2008’de bakanlık gururla açıklardı ‘Kızamık sıfıra indi, Avrupa’da birinciyiz... İngiltere’de 3, Macaristan’da 5 görüldü bizde sıfır’ diye. Önceki yıl bini aşkın kızamık vakası çıktı, dediler ki ‘ dışarıdan gelenler’. Öyle değildi ama. Bunların çoğu aşılanmış olduğu düşünülen Türkiye’deki çocuklardı. Şimdi artık sayı açıklanmıyor. Bilmiyoruz. Kamuoyu ile paylaşılmıyor. Kızamık salgınından birinci basamak sağlık hizmetinin iyi verilemediğini anlıyoruz. Onun yerine aile hekimlerine bir sürü meslekle ilgisi olmayan işler veriyorlar. Nerede açık görürlerse oraya yama. Acil serviste mi açık var oraya verelim. 3 Ocak’tan itibaren ASM’lerde nöbet olacak. Böyle bir düzen tutturmaya çalışıyorlar.
Acildeki personel sayısında durum ne?
Doktor yok, hemşire, sağlık personeli yok. İki doktor 1200 hastaya bakıyor. Mesela Okmeydanı Hastanesi acilde 2 bin hasta ise orada 3 doktor vardır. Oradan da bir sağlık çıkmaz.
Bir yandan da gördüğünüz her eksikliği kimi görüyorsanız ona yansıtıyorsunuz. Neymiş doktor yüzümüze bakmıyor. Yüze değil, kafayı kaldıracak hali kalmamış ki. Bana bakmadı, bana güzel davranmadı... Adamın nefes alacak hali yok. Böyle bir tempoda çalışıyor.
Asistanlar da artık isyan noktasındalar değil mi?
Asistanlar genellikle ‘Şu dört seneyi bir geçirelim de uzman olalım, sonra başımıza ne gelirse gelsin’ diye düşünür. Askerlik gibi. Bu arkadaşlarımızı bile hastane bahçelerine indirecek, isyan ettirecek noktada ise sağlık sistemi problem. Problemin büyüdüğünün iyi bir örneği.
Asistana, ‘Sabah geldin, akşam nöbetçisin, ama yarın da çalışmaya devam edebilirsin. Yarın akşam gider evine yatar uyursun’ deniyor. Haftada 40 saat yerine 80 saat çalışıyorlar. İnsani mi? Değil. Hastalar açısından da çok ciddi risk. Asistanlar da bundan rahatsız, ‘Biz hastanın hayatını tehlikeye atıyoruz, böyle hasta bakılmaz ki’ diye cümle kuruyorlar. ATO’nun 2012’deki anketine göre doktorların yüzde 90’ından fazlası bu sağlık sisteminde hastaların iyi sağlık hizmeti alamadığını ve ciddi bir risk altında olduğunu söylemiştir. Ayrıca asistanlar ciddi bir gelir sorunu ile de karşı karşıyalar. Hastane yönetiminin emri var, iş saatinde eğitim alamazlar. Eğitim alamıyorlar, gelir alamıyorlar ve çok ağır şartlarda çalışıyorlar. İsyan ettikleri noktada da bir Ankara’da, bir İstanbul’da, başka şehirde bahçeye inip ‘Çalışamayacağız’ diyorlar. Ciddi bir mutsuzluk hali var.
HER TÜR HİZMET TAŞERONA DÖNECEK
Şehir hastanelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii mevcut hastanelerin arazileri birilerine verilecek. Kurulan o merkezi hastaneler de özelleştirmenin bir adımı. Hepsi taşeronlaşma yoluyla özelleşecek. Temizlik, yemek, tümden taşeronlaştı, hemşirelik hizmetleri, tetkik hizmetleri kısmen... Yarın hekimlik de özelleşecek. ‘Yapmayacağız’ diyorlar ama doğruyu söylemiyorlar. Bütün kamuda çalışan taşeronların yüzde 90’ı Sağlık Bakanlığında çalışır hale geldi ise burada bir anormallik yok mu?
‘HER AN BİRİNİN BAŞINA BİR ŞEY GELDİĞİNİ BİLİYORUZ’
Büyük tehlikelerle de karşı karşıyayız sistemde…
İş kazaları diyoruz... Sağlık alanında ne oluyor, hastanelerde her gün ne oluyor bilmiyoruz. 5 dakikada bir hasta bakılamayacağına, günde 5- 10 ameliyat yapılamayacağına göre... Ama yapıldığına göre kimin başına ne geliyor sayamıyoruz. Görünmez bir tehlike olarak var. Bugün, şu anda birinin başına bir şey geldiğini biliyorum ama hangi hastanede, başına ne geldiğini bilmiyorum. Bilemediğimiz bir hayalet…
Meslek hastalığından ölümün olmadığı dünyadaki tek ülke biziz. İş kazalarının altı katı kadar meslek hastalığından ölüm oluyor dünyada. Türkiye’de hiç olmuyor ne güzel!..
Evrensel'i Takip Et