31 Aralık 2014 00:58

Yunanistan'da erken seçimin kazananı kim olacak?

Yunanistan meclisinde pazartesi günü yapılan cumhurbaşkanlığı son tur oylamasında gerekli 180 oy bulunamadı. Cumhurbaşkanının seçilememesinin ardından, koalisyon hükümetinin başbakanı bugün cumhurbaşkanını ziyaret ederek, hükümetin istifasını sunacak. Anayasa gereği bir ay içinde erken seçime gidilecek ve cumhurbaşkanı da yeni hükümet tarafından seçilecek.

Paylaş

Seyit ALDOĞAN
Atina

Yunanistan meclisinde pazartesi günü yapılan cumhurbaşkanlığı son tur oylamasında gerekli 180 oy bulunamadı. Cumhurbaşkanının seçilememesinin ardından, koalisyon hükümetinin başbakanı bugün cumhurbaşkanını ziyaret ederek, hükümetin istifasını sunacak. Anayasa gereği bir ay içinde erken seçime gidilecek ve cumhurbaşkanı da yeni hükümet tarafından seçilecek.

İki buçuk yıldır AB ve IMF’nin yaptırımlarını krizden çıkmanın tek alternatifi olarak gören koalisyon hükümeti, Troyka (IMF, Avrupa Birliği ve Avrupa Merkez Bankası denetçilerinden oluşan troyka heyeti) inpolitikalarını yıkım olarak gören ve tüm anlaşmaları yeniden pazarlık masasına getireceğini söyleyen ana muhalefet partisi Radikal Sol Koalisyon’un (SYRIZA) iktidara gelmesi durumunda ülkenin AB ve sermaye kuruluşlarının desteğini kaybedeceğini ve ülkenin maceralara sürükleneceğini ileri sürüyor.

AB merkez bankasının ve IMF’nin desteği ile kurulan koalisyon hükümetinin başbakanı Andonis Samaras, meclisteki oylamanın hemen sonrasında yaptığı açıklamada “Ülke tam ayakları üzerine dikilecekken ana muhalefet sorumsuzca davrandı” dedi.  SYRIZA’nın başkanı Aleksis Çipras ise “Toplum son iki buçuk yıldır yağmalandı. Troyka politikaları önümüzdeki günlerde tarih olacak” vurgusunu öne çıkardı.

SYRIZA, AVRUPA’DA ÇATLAK YARATACAK

25 Ocakta yapılacak seçimin en önemli özelliği referandum niteliği kazanacak olması. IMF-AB politikalarına karşı Yunan halkının ezici çoğunluğunun ‘hayır’ diyecek olması, AB- IMF ve uluslararası sermaye kuruluşlarının politikalarını uygulamada ısrar eden Yeni Demokrasi ve PASOK partisinin yenilgiye uğraması ve Troyka karşıtı cephenin hükümet olması anlamına geliyor. “Hayır” cephesinin kazanması şimdiye dek uygulanan kriz politikalarının uygulanırlığını zorlaştıracak ve iktidara gelmesi beklenen SYRIZA’nın açıkladığı politikaların bir bölümünün uygulanmaya konması bile AB içinde çatlakların oluşmasına neden olacak. AB ülkeleri içinde son süreçte gündeme gelen direnişler ve tepkilerin Yunanistan’daki seçim sonuçlarıyla birlikte değerlendirileceği ise kaçınılmaz görünüyor. Bu ise AB’nin hiç istemediği bir süreç anlamına geliyor.

Kriz politikalarının Yunanistan cephesinden çatlamaması için elinden geleni ardına koymayacak olan AB ve IMF ise daha seçim süreci belirlenmeden başlattığı müdahaleleri artıracak ve avro kuşağından ve AB’den çıkarılmayla tehdit etmeye ağırlık verecek.  

CNN gelişmeleri “dramatik” olarak verirken hiç kuşku yok ki IMF ve uluslararası sermaye kuruluşlarının politikalarına tercümanlık yapıyor.

Koalisyon hükümetini oluşturan yeni demokrasi ve PASOK ise halka vaatlerde bulunacak durumda değil. AB ve IMF yi arkasına alarak kendilerinden sonrasının “cehennem” olacağı propagandasıyla, ve tehditlerle oylarını korumaya çalışmaları bekleniyor. Ancak her iki partinin oy yüzdesinin çok düşük olması ihtimal.

ALTERNATİFSİZLİK SYRIZA’YA YÖNLENDİRİYOR

Bir çok sol örgüt ve partilerin içinde yer aldığı ANDARSIA (Antikapitalist Sol Birlik) ittifakının ise seçimlerde yüzde 3 barajını zorlaması bekleniyor. Kamuoyu yoklamaları ANDARSIA’yı yüzde 1.8 olarak gösteriyor. SYRIZA sürekli olarak KKE (Yunanistan Komünist Partisi) ve ANDARSIA’ya ittifak önerileri yapıyor. Ancak öneriler SYRIZA’nın AB’yi savunduğu gerekçesiyle reddediliyor.

2010 yılından beri devam eden kriz politikaları ülkede milyonları işsizlik ve yoksulluğa sürüklemiş ve kazanılmış hakları ortadan kaldırmışken “Troyka cephesine” karşı saldırıların önüne geçecek bir halk cephesinin oluşturulmuş olmaması ve Yunan halkının gerçek talepleriyle örtüşmeyen sol, sekter sloganlar etrafında kısır bir döngüde ısrar edilmesi paradoks oluşturuyor. Halkın, işçi ve emekçilerin yıllardır devam eden tepkisi ve direnişi alternatifsizlikle birleşerek SYRIZA’yı yarattı. Halk, saldırıların durdurulması ve yoksulluğa neden olan troyka politikalarının durdurulmasını talep ediyor. Geniş bir toplumsal ittifaka yol açacak olan taleplerin reddedilmesi ve soyut “devrim” sloganlarının atılmasında ısrar edilmesi bir yandan da kitlelere yapay gündemler dayatılması SYRIZA alternatifini güçlendirirken ve semayeye açık kapı bırakılıyor.

Troyka hükümeti düştü. Ancak bu düşüşün biçimi ne olursa olsun halkın, işçi ve emekçilerin mücadelesinin bir baskısı ve sonucu olarak görmek gerekiyor. Her şeyi belirleyen sokaktaki halk muhalefeti ve mücadelesi olacak. Troyka hükümetini de, her türlü baskıya boyun eğmeden devam eden halk hareketinin bu muhalefeti düşürmüştü.

SYRIZA’NIN HEDEFLERİ NELER?

25 Ocak'ta yapılacak seçimlerde SYRIZA’nın birinci parti olarak çıkacağı kesin görünüyor. Seçim sistemi, birinci çıkan partiye 50 milletvekili veren bir sistem. Dolayısıyla SYRIZA’nın hükümet olması büyük olasılık. SYRIZA, 2.5 yıl önce kullandığı tüm troyka yasalarının, çıkarılacak “tek bir yasa ile” iptal edileceği söylemini artık kullanmıyor. Bunun yerine tüm anlaşmaların yeniden pazarlık konusu yapılacağını söylüyor. SYRIZA’yı oluşturan bazı politik akımlar ve sol kanat temsilcisi Panayotis Lafazanis ise tüm anlaşmaların tek taraflı iptal edileceğini ve bankaların devletleştirileceğini ileri sürüyor. SYRIZA, ayrıca kısa süre içinde gasbedilen hakların geri verileceği ve vergi sisteminin emekçileri değil zenginleri hedefleyeceğini içeren bir programı halka açıklamış bulunuyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Çimento fabrikaları ormanları kemiriyor

SONRAKİ HABER

2015’te direnen halklar konuşacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa