Bizce sen de seversin
Biz ilkokulda, lisede, üniversitede gerici eğitimin boyunduruğu altında ezilen öğrencileriz. Biz 12 saat okulda, dershanede, özel derslerde beyni uçurulan, düşünmesi ve üretmesi engellenen gençleriz. Kız erkek ilişkilerinin dahi yasaklandığı asosyal gençleriz biz
Mert TOPRAKLI
Doğan Can GÜNDOĞAN
Bursa
Biz kim miyiz?
Sabahın 6’sında sıcacık yatağından kalkıp hiç istemeyerek iki lokma yiyip çantasına taş koyup yola düşenleriz. Çantamızın ağırlığı kitapların değil, müfredatın ağırlığından. Sabahın 7’sinde işçi, banka memuru abi ablalarımızla tıpkı onlar gibi biraz geriye biraz ileriye giderek yürüyen, gideceğimiz yere yaklaştıkça dönmek isteyen öğrencileriz. Galiba aramızdaki en önemli benzerlik bu, onlar da biz de bu işte zorunluyuz. Gitsek de gitmesek de 6’da sıcacık yatağımızdan çıkmak zorundayız. Çünkü biz ya ders çalışıp köle olacağız ya da ders çalışmadan. Ama biliyoruz ki eninde sonunda köle olacağız.
Bizim babamızdan kalma çek defterlerimiz yok. Yatlarımız yok, mesela arabalarımız yok, en fazla bakkalımız var. O da olsa erken kalkacağız, dükkanı açacağız, bilmiyorum biz nasıl büyüyüp adam olacağız? Sınavlar yaklaşıyor yine saçma sapan bir sürü sınav, yarısından kalacağız çünkü ciddi anlamda ilgilenmiyoruz. Matematik ne la? Hasan daha iyi fonksiyon çözüyor diye ne oldu yani. Sanki tercih bıraktınız bize, diş çıkardığımda bile kalem, stetoskop, top bıraktınız önümüze, aman ne geniş bir jargon, az daha zorlasak bir de T-cetvel koyardınız önümüze.
Neden öfkeliyiz şimdi anladınız mı? Ailelerimizi de zorluyorsunuz, bize şu lanet binaya sabah girip akşam çıkmaktan başka çare bırakmıyorsunuz. Koymayın şu zırvalıkları önümüze bırakın da biz bir bakalım zekamız neye yatkınsa onu yapalım. Olmaz mı? Az önce bu yazıyı yazmadan bir abiyle tanıştık, poli-teknik eğitim falan dedi. Siz de tanışsanız olmaz mı? Şimdi ciddileşecek biraz yazı hissetmişsinizdir zaten poli-teknik dedim. Polinom demedim arkadaşlar ona dikkat edin. İşte tam bu noktada kesişti yolumuz ve biz bir karar verdik.
BİZ KİM MİYİZ?
Biz ilkokulda, lisede, üniversitede gerici eğitimin boyunduruğu altında ezilen öğrencileriz. Biz 12 saat okulda, dershanede, özel derslerde beyni uçurulan, düşünmesi ve üretmesi engellenen gençleriz. Kız erkek ilişkilerinin dahi yasaklandığı asosyal gençleriz biz. Biz böyle yapamıyoruz, değiştirmek istiyoruz. Sistemin okullarında meşgul edilerek gençliğimizin elimizden alınmasına karşı çıkıyoruz.
Tek isteğimiz gençliğimizi doyasıya yaşamak. Fakat eğitim sisteminin dayattığı gerçekçi olmayan sınav sistemi hepimizi endişelendiriyor. Sınavlar bizi kaygılandırıyor. Sınav sisteminin sürekli değişmesi ve sınavlarda yapılan hileler kafa karışıklığımızı bir kat daha arttırıyor. Bizim önümüze çekilen setleri bizden başka kimse yıkamaz biliyoruz. Tabi velilerimiz de lazım bizlere.
Biz karda, terlikle okula giden kızız. Biz pedofili kurbanları çocuk gelinleriz. Biz fabrikada, tarlada çalışmak zorunda bırakılan çocuk işçileriz. Biz Roboski’de katledilen ilkokul öğrencileriyiz. Biz, Soma’da ölen 15 yaşındaki çocuğuz. Biz Kobanê’de direnen kahramanlarız. Biz polisin ve yandaşlarının katlettiği Ali İsmail Korkmaz’ız. Biz ekmek almaya çıkan Berkin Elvan’ız. Biz değiştirmek istiyoruz. Bizce sen de istersin?
İSTEDİKLERİMİZ VE İSTEMEDİKLERİMİZ
Biz asimilasyasyona karşı direniyoruz. Özellikle zorunlu din eğitimiyle asimile edilen dini azınlıklar ve mezhepsel farklılıkların ülkemizin birer parçası olduğunu kabul ediyoruz. Tek tip insan yaratmaya çalışan devlet politikalarını istemiyoruz. Biz etnik ve dini tüm gruplara istedikleri hakların tanınmasını ve laik, bilimsel, demokratik, parasız eğitimin önünün açılmasını istiyoruz. Gerici ve dogmatik eğitim istemiyoruz. Okullarımızın imam-hatiplere dönüşmesini istemiyoruz. Birer bilim yuvası olması gereken okullarımızı geri istiyoruz. İş görmez tabela üniversiteleri değil nitelikli özerk üniversiteler istiyoruz. Birçok üniversitede yapılan yolsuzlukların ve kadrolaşmanın farkındayız. Üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin sindirilmeye çalışıldığını hep beraber görüyoruz.