'Eğitim insanlaşmaya cevap vermiyor'

Derya Kaya

Felsefeciler Derneği'nin Eğitim Sen'le birlikte düzenlediği “Eğitim Politikaları ve Felsefe Grubu Dersleri Sempozyumu”nda felsefeciler ve eğitimciler dündün bugüne Türkiye’nin eğitim politikalarını tartışarak eğitimde felsefenin temellerini ve yerini masaya yatırdılar. Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi ise günümüz eğitiminin kişilerin insanlaşmasına cevap vermediğini söyledi. 

Eğitim Sen Genel Merkezi’nde başlayan sempozyuma birçok eğitimci ve akademisyen katıldı. Sempozyumun ilk oturumunda Türkiye’de Temel Eğitimin Felsefi Temelleri tartışıldı. ODTÜ Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet İnam, içinden geçilen sürecin insanlık tarihinde birçok kez karşılaşıldığını belirterek, muhalefetin nasıl yapılması gerektiğine ve burada felsefenin rolüne değindi. Endişelerden kaynaklı çöküntü tarzıyla muhalefet edilemeyeceğini söyleyen İnam, sürekli tartışan, yeni yorumlar getiren, diri bir yaşamın peşinde olunması gerektiğini vurguladı. “Bizim gibi düşünmeyenlere biz nasıl bakıyoruz, başkalarını yobazlıkla suçlarken biz ne kadar yobazlıktan uzağız” sorularını ortaya atan İnam, kültürün temel kavramlarını bilerek, insanlara yabancılaşmadan nasıl bir arada yaşanabileceğinin yollarının aranması gerektiğini vurguladı. 

‘İNSANLARIN BAĞLANTILARI GÖRMEDE PROBLEMLERİ VAR’

Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi ise günümüz eğitiminin kişilerin insanlaşmasına cevap vermediğini belirterek, eğitimde temel değişiklikler yapılması gerektiğini söyledi. Üniversite öncesi eğitimin amacının kişilerin insanlaşmasına yardım etmek olması gerektiğini ifade eden Kuçuradi, kişilerin bilgisel ve etik yeteneklerini geliştirmenin önemli olduğunu dile getirdi. İnsanların bağlantıları görmede ciddi sorunları olduğunu vurgulayan Kuçuradi, bilgiye ulaşma, doğru değerlendirme yapma, insan hakları konularıyla ilgili eğitimin önemine dikkat çekti. 

Birgün Gazetesi yazarı Ünal Özmen ise 2009 yılından sonra yapılandırmacı eğitim anlayışının terk edilerek,  eğitimin yeniden tanımlandığını, daha geleneksel, aklı dışarıda tutan İslami bir eğitim tarzının benimsendiğini söyledi. Haftada 8 saat din dersi alan bir öğrenciye fen dersinde bilim anlatmanın imkansız olduğunu belirten Ünal, ders kitaplarından müfredata ciddi bir değişimden geçildiğini söyledi.

‘FELSEFE DERS SAATİ ARTIRILARAK SORUN ÇÖZÜLMEZ’

İzmir Amerikan Lisesi öğretmeni Yılmaz Murat Bilican ise yıllardır fizik, kimya dersi alan öğrencilere bilimin anlamı sorulduğunda iki kelime kurmakta zorlandığını söyledi. Çocukların anasınıfından başlayarak bir yarış içerisinde okula bağlandığının altını çizen Bilican, okulda öğretilen derslerin devlet dersi olduğunu belirtti. Sorunun ders sayılarının artırılarak giderilemeyeceğini vurgulayan Bilican, eğitimde topyekün bir değişim gerektiğini dile getirdi. Eğitim Sen Genel Sekreteri Sakine Esen de yaşlanan nüfusa çözümün 4’lü eğitim sistemi ile getirilmeye çalışıldığını vurgulayarak, çocuk işçilikle ucuz emek gücü, erken yaşta evliliklerle de daha çok çocuk yapmanın önünü açtığını ifade etti.