SYRIZA ve Kobanê iç politikayı etkileyecek
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hakan Güneş, SYRIZA’nın seçim başarısı ve Kobanê zaferinin Türkiye’nin iç politikasına olumlu yansıması olacağını kaydetti.
Şerif KARATAŞ
İstanbul
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hakan Güneş, SYRIZA’nın seçim başarısı ve Kobanê zaferinin Türkiye’nin iç politikasına olumlu yansıması olacağını kaydetti.
Doç.Dr. Hakan Güneş ile SYRIZA’nın Yunanistan’da kazandığı başarı ve Kobanê’de IŞİD’e karşı YPG/YPJ’nin Peşmerge ile birlikte kazandığı zaferin, Türkiye’nin iç politikasına ne gibi yansımaları olabileceği üzerine konuştuk.
SOSYAL POLİTİKALAR KONUŞULACAK
SYRIZA’nın başarısının Türkiye’ye birçok etkisinin olacağına inandığını anlatan Güneş, en önemli olanın sosyal politikalarının konuşulmaya başlanacağını ifade etti. SYRIZA’nın yakaladığı başarının dillendirdiği sosyal politikalarla birlikte elde ettiğine işaret eden Güneş,
“Bu sosyal politikaları değil sosyal demokrat partiler, sosyalist partiler bile savunmuyor ya da öne çıkarmıyor” dedi. SYRIZA’nın sosyalist bir devrim vadetmediğini ama çok ileri bir sosyal demokrasi programını hayata geçirmek istediğine işaret eden Güneş şunları söyledi: “Bankaların, büyük kritik sektörlerin kamulaştırmasını duyuyoruz. Sosyal politikaların öncelikli olduğunu görüyoruz. Vergilendirmenin ters orantılı olup zenginlere yükleneceği ve krizin faturasının zenginlere yükleneceği ve daha pek çok şey söyleyebiliriz.” SYRIZA’nın devrimci bir parti olmadan elde ettiği başarının çok önemli olduğuna dikkat çeken Güneş, SYRIZA’nın ekonomik ve sosyal politikalarda Türkiye’ye bir etkisi olacağını da kaydetti.
AKP, MANEVRASININ ALTINDA KALACAK
Hükümete yakın basında SYRIZA’nın AKP’yi takip ettiğine dair yapılan haberler ve değerlendirmelere ilişkin de Güneş şu tespitlerde bulundu: “Hükümetin başından beri iddiası var. Sosyal demokratlar sosyal demokrat değiller, asıl sosyal demokrat biziz. Dışarıya, Avrupa’ya kendisini böyle yansıtıyor, özgürlükçü olduğunu ve temsil ettiğini düşünüyor. Bu ilk yıllarda böyle idi. Avrupa’da liberal sol partiler dolaylı destek veriyordu AKP’ye. Ama o zaman Erdoğan gerçek yüzünü biraz saklıyordu. Bu bir tür hegemonya inşa etme aracı. İkincisi ise değerlerin içini boşaltarak bunu yapmaya çok yatkın İslamcı hareket, tıpkı İran’da Humeyni’nin Ernesto Che Guevara, Fidel Castro posterlerini Tahran sokaklarında kullanması gibi... Bütün o değerlerin içini boşaltıyorlar. AKP basit bir manevra yaptı, ama bunun altında kalacaklar.”
KOBANÊ HÜKÜMETİN IŞİD STRAJESİNİ ÇÖKERTTİ
Kobanê zaferinin Kürt hareketine öz güven verdiğine dikkat çeken Güneş, “Türkiye’nin Suriye politikasının başarısız olduğu ve bir makas değişikliğine gitmesi gerektiğinin artık tescillendiği nokta oldu” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin Suriye politikasından vazgeçmediğini de anlatan Güneş şunları söyledi: “Eski politikasında çok ısrarlı değil ama yeni politikasını belirlemiş değil. Dolayısıyla gözlemleme ve değerlendirme aşamasında ve bunu uzun bir zamandır yapıyor. Batının Suriye politikasının değiştiği günden beridir Türkiye arada kalan Batıyı çok karşısına almayan ama müttefiki olan Müslüman Kardeşler, ılımcı İslamcılar hatta cihatçılardan vazgeçmeyen onlara mali ve silah desteği veren politikayı sürdürüyor. Bunu biz değil ABD elçiliği söylüyor. Türkiye bu değişikliğe gitmedi. Kobanê bu değişikliğin hızlanmasına neden olur. IŞİD’e dayalı stratejiyi, varsa umutları, bunu iyice unutması gerekiyor.”
SOSYAL POLİTİKALAR HDP VE BHH’Yİ BİRLEŞTİREBİLİR
Hakan Güneş, SYRIZA ve Kobanê’deki başarıların Türkiye’de 2015 Haziranı’nda yapılacak seçimlere nasıl yansıyabileceğine dair olarak ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye solu kendi SYRIZA’sını çıkarabilmiş değil, buna yakın adaylar var. HDP bu anlamda çok kıymetli bir olanak. BHH çok dağınık ve ne yapacağını bilmediğimiz ama buna benzemeye çalışan bir olanak ve onun dışında tek tek bireyler ve çevreler var. CHP değil… HDP yeterince sosyal politika konuşamıyor. BHH ise son derece karışık bir programla neredeyse kendisini laikliğe hapsetme eğiliminde. Dolayısıyla bu ikisinin de daha çok sosyal politika konuşması dillerini ortaklaştırır. Bunu yakalayabilirlerse SYRIZA’nın yarattığı heyecanı Türkiye’de yakalayabilirler.”