Metal grevi yasaklanamaz!
Grev yasaklarıyla darbecileri aratmayan AKP'ye işçilerden tepki yağıyor. Fabrika önlerinde 'Grev hakkımız engellenemez' sloganları atılıyor.
Bakanlar Kurulu, Birleşik Metal-İş üyesi metal işçilerinin grevine "milli güvenliği bozucu" olduğu gerekçesiyle 60 gün durdurma kararı getirdi. Grev yasaklarıyla darbecileri aratmayan AKP'ye işçilerden tepki yağıyor. Fabrika önlerinde "Grev hakkımız engellenemez" sloganları atılıyor.
İŞÇİLER GREV HAKLARINI KULLANMAKTA KARARLI
KONYA
Konya Mahle işçileri, Bakanlar Kurulunun aldığı karara tepkili. İşçiler, "Bu karar iptal değil yasak kararıdır. Hükümet bu tavrıyla patronların yanında olduğunu göstermiştir. Bize yasağı dayatmak yerine MESS'e dayatma yapsın. Bu tutum çözümsüzlükte ısrar etmektir" dedi.
İşyerlerine dönseler bile bu psikolojiyle çalışamayacaklarını söyleyen işçiler, "Hükümet bu kararıyla tepkiyi bastırmak yerine büyük bir tepkinin doğmasına neden olacak" dediler.
Grev çadırında bekleyişlerini sürdüren işçiler, sendika merkezinin kararını bekliyorlar.
PAKSAN
Rifat Codura (Paksan İşyeri Temsilcisi): Biz bu yasağı bekliyorduk. Bu yasak süpriz olmadı. Geçtiğimiz hafta yapılan toplantıda bizi diğer sendikalar idan kıyaslamasınlar denildi. Biz gücümüzü tabandan alıyoruz, taban ne isterse onu yaparız. Gerekirse işyeri direnişi, gerekirse işgal olacak. Fabrika önünden ayrılmayacağız.
Cemalettin Yılmaz: Grev kararını biz aldık. Biz sonuçlandıracağız. Bu kararı tanımıyoruz. Bize danışmadan bu kararın alınması bizi bağlamaz. Demokrasiden gelen haklarımız kullanacağız. İşverenlerin istekleri doğrultusunda bir yere varamayız. Gerekirse üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. Barış yoksa üretim de yok. Burada bir ücret adaleti dengesizliği var, bunun çözeceğiz.
Ümit Bektaş: Öncelikle bakanlar kurulunun bu kararını işçilere zulüm olarak görüyorum. Biz sâdece temel haklarınmızı istiyoruz. İşçilerden ve emekçilerden korktukları için bu kararı aldıklarını düşünüyorum. Grevin ikinci günü olmasına rağmen bekliyorduk. Seçim öncesi böyle bir karar alınması bize meclisin ve hükümetin kimden yana olduğunu gösterdi. İşçiler önümüzdeki seçimlerde buna göre karar alsınlar oy verirken. MESS'in isteği doğrultusunda alındı. Biz ne olursa olsun geri dönemeyeceğzi, bu kararımızdan vazgeçmeyz.
Caner Koçak: Biz bu yola çıkarken herşeyi göze aldık. Biz burada emek veriyoruz, çalışma koşullarımız belli. Bundan sonra kazana kadar buradayız. Biz bu yola çıkarken geri dönemeyeceğizi söyledik. Kararın emekçilerden yana olması gerekiyor.
Ejot Tezmak Çivi Fabrikası’ndan Birhan Sezgin, “Bence hükümet 15 bin metal işçisinden korktu. Devlet resmen MESS’i koruyor. Geri adım atmamak için grevi engellemeye çalışıyorlar o yüzden erteleme bahanesiyle bizi oyalamak istiyorlar. Ama biz geri adım atmayacağız. Asıl grev şimdi başlıyor” dedi. Grev çadırında işçilerle kısa bir toplantı yaptıklarını anlatan Sezgin, “Biz sonuna kadar direnip hakkımızı alacağımıza inanıyoruz. Gerekirse fabrikayı işgal etmeyi konuştuk. Biz kendi yaptığımız grev çadırımızdan çıkmayacağız. Moralimiz bozulmadı dimdik duruyoruz” şeklinde konuştu.
BURSA
Bursa Prysmian fabrikasında grev ertelemesi büyük bir tepki ile karşılandı. Bakanlar kurulunun kararının ardından fabrika önünde toplanan işçiler adına konuşan Disk Bursa Şube başkanı Ayhan Ekinci "Bakanlar kurulunun bu ani kararı çok açık bir şekilde MESS patronlarının Köşeye sıkıştığının göstergesidir. Metal işçileri MESS patronlarına diz çöktümüştür. Karar halk sağlını bozduğu gerekçesiyle verilmiş.Bizler kimin sağlığının bozulduğunu biliyoruz. Mücadelemizin sonuna kadar arkasında duracağız." dedi. Fabrika işçilerinden Durmuş Kılıç "Bizleri toplum gözünde halk sağlını bir tehtid ve terörist olarak gösterme çabasında olan hükümet ve patronların ortaklığı en kirli yüzlerini gözler önüne bir kez daha sermiştir."
Dedi. Bir başka fabrika işçisi Murat Usta, "Bu karar mücadelemizi biterebilecek bir karar değildir. Sermayenin ve hükmetin korkusunu açıkça gözler önüne sermektedir. Kararlılığımız herkes tarafından görülmüş ve görülmeye devam edecektir." Dedi.Grev fabrika önünde toplanan kalabalıkla ve atılan sloganlarla devam ediyor. (Bursa/EVRENSEL)
Mahle işçileri: Hükümet kimin yanında olduğunu gösterdi
Ege Serbest Bölge’de kurulu Mahle fabrikası işçileri Bakanlar Kurulu kararıyla grevlerinin ertelenmesine tepki gösterdi. İşçiler aylar süren prosedürü tamamlayıp greve çıktıklarını, Hükümet’in aldığı bu kararla işçileri ezdiğini ifade ettiler.
İşçilerden Uğur Haydar Özen, uzun zamandır mücadele verdiklerini belirterek, “Tüm Türkiye’deki işçi sınıfını temsil ediyoruz. Patron ve sermaye lehine olan yasal süreçleri atlatıp grev kararı aldık. Hükümetin aldığı bu karar işçi sınıfının ne kadar yanında olduğunu düşündürüyor. Manidar bir karardır” dedi.
İşyeri Baştemsilcisi Bahri Durmaz, “Bizleri sıkıntıya sokan bir karar işçiler olarak geri adım atmayacağız. Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ölmek var dönmek yok” diyerek kararlılıklarını vurguladı.
Cem Gül isimli işçi de, “Onurlu geçmişimiz ve aydınlık geleceğimiz için mücadeleye devam edeceğiz. Bu karar tüm işçi sınığını ezmiştir. Asla teslim olmayacağız. Birlik ve beraberlikle mücadeleye devam edeceğiz” diyerek alınan karara tepki gösterdi.(İzmir/EVRENSEL)
MERSİN
Mersin Çimsataş fabrikasındaki işçilerle yasaklanan grevlerinde nasıl bir yol izleyeceklerini konuştuk. İşçilerden ilk olarak isayla konuştuk.yine olanın işçiye olduğunu,ne zaman hak aramaya çıksalar ya hükümetin ya da patronların bunu engellediğini söylüyor.haklarının gaspedildiğini ve üzgün olduğunu belirten İsa Ay bakanlar kurulu mess patronlarını dinliyor,kimse işçiden yana değil’ dedi.inançlarını kaybetmediğini söyleyen İsa Ay sendikanın talimatları doğrultusunda bundan sonrasını belirleyeceğiz.
Ak parti hükümeti alsın başına çalsın. Patronlarla hükümet kucaklaşmış, öpüşüp koklaşıyorlar. Boş durmayacağız, mücadele nereye kadar gidecekse devam edeceğiz. Bütün işçi arkadaşlarıma mücadeleye devam etmelerini söylüyorum.
Süleyman Çetinkaya: Biz sendikamızın ölümüne arkasındayız. Çoluğumuzun çocuğumuza ekmek götürmemeyi bile göze aldık bu greve başladık. Rızkımızla oynayanlara yazıklar olsun diyoruz. Hükümet sermayenin yanında duruyor. Biz hakkımız için mücadele ediyoruz. Madem öyle kaldırsınlar sendikalar kanununu. Bizide memur yapsınlar. Memurun sendikası var ama grev hakkı yok. Bizi de öyle yaptılar. Cam grevini ertelediler. Bizim grevimizi ertelediler. 42 fabrika tek yumruk olduk ama grevimiz yasaklandı.
Özcan Öztürk: Daha dur bakalım. Alt yazı geçiyor ama bakalım sendika ne diyecek. Neşeliyiz bu yasaklama bizim moralimizi bozamaz. Diğer fabrikalardaki işçi arkadaşlara sesleniyorum neşelerini kybetmesinler. Dik durmaya devam etsinler. Mücadele olduğu gibi devam ediyor.
Yücel Uludağ: Bizimle beraber emek yolunda mücadele veren arkadaşlara başarı diliyorum. Mücadelemizin ve sendikamızın arkasındayız. Biz her türlü zorluğa göğüs germeye hazırız. Kimse baskılara boyun eğmesin. Diğer sendikalardaki işçilerde dik duran sendikayı görsünler.
Serdar Karataylan: Sendikamız greve devam derse biz zaten buradayız devam ederiz. Direnmezsek zengin zengin olmaya devam edecek işçilerde sürünmeye devam edecek. Biz bu grevi sürdüreceğiz. Mess patronları moralimizi bozamaz. Bakanlar kuruluna yaptıracağını yaptırmış, Cumhurbaşkanı’da imzalamış. Metal işçileri sahipsiz değil senkalı ve örgütlüyüz. Direnmeye devam
Birleşik Metal İş Anadolu Şube Başkanı Rasim Gündal: Aslında böyle bir ihtimalin olduğunu düşünüyorduk ama daha grevin ikini günü beklemiyorduk. İşverenlerin bu greve dayanamayacağını biliyorduk. Meclisin zaten % 80’i işveren olunduğu için işverenler hükümet üzerinden bu kararı aldırdılar. Bu haberi aldıktan sonra moralimiz bozulsada bakanlar kurulunun kararı kendine kalsın ama işçilerin bir kararı var bu kararı tanıyoruz. Metal işçisi kararlı. Yüksek hakem kurulunun vereceği karar beli diğer sendikaların imzaladığı sözleşmeyi dayatacak. Biz o sözleşmeyi kabul etmiş olsaydık dün greve çıkmazdık. Farklı bir sözleşme olmadığı sürece bu metal işçisi grevine devam edecektir. Grev çadırınıda kurdurka istemiyorlardı ama biz kurduk bu greve de devam edeceğiz diye düşünüyorum.
BİRLEŞİK METAL-İŞ'TEN İLK TEPKİ
Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Selçuk Göktaş, Hayat TV canlı yayınında yaptığı açıklamada "İşçilerin hak arama mücadelesi engelleniyor. Mutsuz olan metal işçisi fabrikada gereken üretimi yapmayacaktır. Siyasal iktidara düşen görev emekçinin yanında olmak, işçiyi mutlu etmektir. Hükümet hem demokrasiden dem vuruyor hem grevi yasaklıyor!" dedi.
Birleşik Metal-İş Bursa Şube Başkanı Ayhan Ekinci de yasak kararının MESS'le birlikte alındığını belirtti. Ekinci, "Grev yasağına daha güçlü şekilde hak arayarak cevap verebiliriz. Metal iş kolunda bundan sonra rahat yok, daha fazla mücadele edeceğiz" dedi.
Bursa'dan Prysmian işçileri ise tepkisini "Hükümetin işverenle bir olarak bu kararı almasına tepkiliyiz. Metal işçilerinin mücadele ateşini söndürmeye güçleri yetmeyecek. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Yasağın sonuçları genel seçimlere yansıyacak, bunu da bilsinler. Ne olursa olsun sendikamızın arkasındayız, ekmeğimizin peşindeyiz. Biz insanca yaşamak istiyoruz, taleplerimizi kazanmak için ne gerekiyorsa yapacağız" sözleriyle gösterdi.
'ONLARIN İNLERİNE GİRECEĞİZ'
Gebze'de grevci Kroman işçileri de "Biz bu yasağa uymayacağız" dedi. Hayat TV'de konuşan Kroman işçisi "Onların kalelerine yürüyeceğiz. İnlerine gireceğiz" dedi.
PAKSAN İŞÇİSİ: GEREKİRSE FABRİKAYI İŞGAL EDERİZ
AKP'nin grev yasağına metal işçisinin tepkisi gecikmedi. İşçiler "Gemileri yaktık geri dönüş yok" diyor.
Paksan İşyeri temsilcisi Rıfat Codura, "Ailelerimiz ve çocuklarımızla gerekirse fabrikayı işgal edeceğiz" derken fabrika önünde öfke hakim. İşçiler "Bekliyorduk, işgale ve direnişe hazırız", "MESS MESS şaşırdı, sabrımızı taşırdı" diyor.
Paksan işçisi Adem Çiçek arkadaşlarına sesleniyor: "Bunu biz değil MESS istedi. Fabrikayı işgale hazırız..."
TÜZEL: HÜKÜMET-PATRON DAYANIŞMASINA EMEKÇİ DAYANIŞMASIYLA YANIT VERELİM
HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel de "Hükümet metal işçilerinin grevini yasaklayarak sermaye sınıfının hükümetiyiz dedi. İşçiler de bunun karşısında sınıfının tutumunu göstermeli. Türkiye işçi sınıfı, hükümet ve patronların dayanışmasına emekçi dayanışması ve direnişiyle yanıt vermeli. Metal grevi sınıfın grevi deyip sahiplendiysek şimdi hepimizin metal grevcisi olması, yasakları tanımama zamanı. millet iradesi diyen iktidar işçi iradesi grev deyince patron iradesinin yanında oldu. Demek ki neymiş millet dediklerinin içinde işçi yok!" sözleriyle grev yasağına tepki gösterdi.
GÜRKAN: BU YASAĞI BOŞA ÇIKARALIM
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da yasağa şu sözlerle tepki gösterdi: "Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu 20 fabrikada önceki gün başlayan grevin yasaklanması kabul edilemez. Daha önce de hava işçilerinin, cam işçilerini ve maden işçilerinin grevi aynı gerekçelerle yasaklamıştı. Hükümet bu yasaklamalarla işçi sınıfının Anayasal hakkı olan grev hakkını gabetmektedir. Grev başlarken metal grevi hepimizin grevi demiştik. Şimdi bu grev yasağını boşa çıkarma mücadelesi de hepimizin deme zamanıdır. Bütün emek ve demokrasi güçlerini bu yasağı boşa çıkarmaya çağırıyoruz.
CHP: İŞÇİ DÜŞMANI VE GREV KIRICI HÜKÜMET
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, metalde grevin yasaklanması sonrası bir açıklama yayımladı:
"Metal İşçilerinin 29 Ocak tarihinde 10 İlde 22 Fabrikada başlayan yasal grevleri, Bakanlar Kurulu’nun kararıyla 60 gün süreyle ertelenmiştir.
12 Eylül hukukunu kaldıracağız söylemiyle milleti kandıranlar, 12 Eylül’ü aratmamakta ve işçi ve emekçiler için her gün yeni saldırılarına devam etmektedirler. Grev hakkı işçilerin temel haklarından birisidir. Grev hakkını kullanan metal işçilerine yönelik bu tavır açıkça AKP’nin işçi düşmanlığını ve grev kırıcılığını tescillemektedir. Grevleri ertelemek grev hakkına darbedir. AKP darbeci olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Yurtdışında, demokrasiden söz eden AKP hükümeti demokrasinin olmazsa olmaz haklarına birbir saldırmakta, yasakçı, baskıcı, otoriter zihniyetini emekçilere dayatmaktadır.
Cam işçilerinden, maden işçilerinden sonra metal işçilerinin yasal grevlerini yasaklayarak işçiye, hak ve özgürlüklere, örgütlü topluma, ekmeğe, düşman olduğunu bir kez daha gösteren AKP ve zihniyeti 12 Eylül’ün zihniyeti gibi tarih ve toplum önünde hesap vermekten kaçamayacaktır."
KOMÜNİST PARTİ: PATRONLARIN PARTİSİ, PATRONLARIN İMDADINA KOŞTU
Komünist Parti, hükümetin grevi yasaklama kararına, “Patronların partisi, patronların imdadına koştu ama metal işçisi grev yasaklamaya boyun eğmeyecek.” diye tepki gösterdi. Yazılı açıklamada, "Geçen yıl cam işçilerinin grevi de aynı nedenle yine AKP hükümeti tarafından ertelenmişti. Korkuyorlar. 12 Eylül faşist darbesinin bir numaralı örgütü Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile 12 Eylül'ün çocuğu AKP'nin korkusu aynıdır. İşçi sınıfının hakları ve geleceği için ayağa kalkmasından korkuyorlar. Grev sermaye diktatörlüğünün huzurunu tehdid ediyordu. AKP, bu kararla bir kez daha, sermayenin partisi olduğunu kanıtladı. MESS'i çatırdatacak kadar etkili başlayan metal grevi, patronları zor durumda bıraktı. Metal baronlarının tehditleri, grevi kırma girişimleri, işçinin örgütlülüğü ve kararlılığı sayesinde boşa düşürüldü. Mecburen hükümet, paniğe kapılan patronların imdadına yetişti. Ancak çabaları boşunadır. Daha iyi bir gelecek ve insanca bir yaşam için ayağa kalkan işçi asla boyun eğmez. Birleşik Metal-İş Sendikası ve üyesi binlerce metal işçisi grevdeyken yalnız değildi, grev hakkı gasp edilmeye çalışılırken de yürütecekleri mücadelede yalnız olmayacaklar. Sermaye düzeni mutlaka yenilecek." denildi.
KESK: AKP'NİN EMEKÇİ DÜŞMANLIĞI SİSTEMATİK HALE GELDİ
KESK Yönetim Kurulu da, grev yasağına dair açıklama yaptı. "aha önce havacılık ve cam işçilerinin grevlerini yasaklayan kararlardan sonra metal işçilerinin grevinin yasaklandığı bu karar AKP Hükümeti’nin emekçilere olan düşmanlığının sistematik hale geldiğini bir kez daha göstermiştir" denilen açıklama şu ifadelerle devam etti: "Bakanlar Kurulu’nun grevin başladığı gün aldığı karardaki “Birleşik Metal İşçileri Sendikası tarafından uygulanmakta olan grevin millî güvenliği bozucu nitelikte olduğu görüldüğünden’ ifadesi bile başlı başına skandal niteliğindedir. Emekçilerin bir talebi söz konusu olduğunda hemen gerici yasaları dayanak alan AKP’nin bu kararı hükümetin hakkını arayanı değil verilene razı olanı baş tacı eden emek aleyhtarı niteliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu keyfi karar yasalardaki grevlerle ilgili hükümlerin bütünüyle değişmesi gerektiğini de göstermektedir. Bakanlar Kurulu’nun elinde böylesi yetkilerin bulunması, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en önemli engellerin başında gelmektedir. KESK olarak metal işçilerine yönelmiş bu keyfiliğin, anti demokratik uygulamanın bütün emekçileri ilgilendirdiğinin bilincindeyiz. Bu karar, AKP’nin demokrasi anlayışının da sınırlarının göstermesi bakımından önemlidir. Anayasal bir hakkın kullanılmasının böylesine pervasızca engellenmesine karşı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın ve metal işçilerinin yanında olacağımızı duyuruyoruz. AKP hükümetini hemen her alanda kendisini gösteren yasakçı ve baskıcı anlayışından vazgeçmeye, işçilerin-emekçilerin en temel haklarına yönelik saldırılarına derhal son vermeye davet ediyoruz."
HALKEVLERİ: AKP'NİN MİLLİ GÜVENLİĞİ, PATRONLARIN GÜVENLİĞİDİR
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy imzasıyla yapılan açıklamada ise, "Bilindiği gibi aynı gerekçelerle yasaklamalar daha önce havacılık alanında ve cam işçilerinin grevlerinde de yaşanmıştı. Bütün yasalar işçi sınıfının, halkın aleyhine kullanılmaktadır. Yükselen işçi sınıfı mücadelesini yok etme amacıyla yapılan 12 Eylül faşist darbesi sonrası Halit Narin “şimdiye kadar işçiler güldü şimdi sıra bizde” diyordu. O günlerde ilerici bütün kurumlar gibi işçi sınıfının örgütleri sendikalar da kapatılıyor, grevler “milli güvenlik” gerekçesiyle yasaklanıyordu. Bugün de AKP iktidarı, Tayyip Erdoğan başkanlığında temsil ettiği sermayenin çıkarları için her yolu denemektedir.
Patronların şikayetlerini dikkate alan ve işçilerin mücadelesine karşı hemen önlem alan iktidar, işçilerin can güvenliği için önlem almamaktadır. Grev yasaklamakta tecrübeli iktidar ne yazık ki Soma, Ermenek, Torunlar gibi onlarca iş cinayetinin bir daha yaşanmaması için kılını kıpırdatmamaktadır.
Bizler diktatörlük hayalleri kuran işçi düşmanlarının kararlarını değil, Birleşik Metal İş’in fabrika fabrikaya oylama yaparak binlerce işçinin aldığı grev kararını tanırız. Bu yasaklama tutumu sadece metal işçilerine dönük değil bütün işçi sınıfına ve halka dönüktür. Metal işçilerinin mücadelesi mücadelemizdir. Birleşik Metal İş Sendikası’nın yürüteceği her türlü mücadelenin yanında olacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz." denildi.
AKP HÜKÜMETİ’NİN YASAKLADIĞI GREVLER:
Metal grevinin Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklanması, AKP iktidarı döneminde yaşanan ilk yasak değil. İşte, AKP döneminde yasaklanan grevler. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim Şirketine (ŞİŞECAM) bağlı işyerlerinde Kristal-iş Sendikası’nın başlattığı grev 27 haziranda, ‘Genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu’ gerekçesiyle Bakanlar Kurulu tarafından ‘2 ay süresince ertelendi’ adı altında yasaklandı.
Lastik-İş Sendikasının toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanan Goodyear, Türk Pirelli ve Brisa lastik fabrikalarında aldığı grev kararı Bakanlar Kurulu tarafından, “milli güvenliği bozucu nitelikte” görülerek 21 Mart 2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile 60 gün süreyle ertelendi.
Kristal-İş Sendikasının 9 Aralık 2003’te başlayacağı ilan edilen Şişecam grevi, Bakanlar Kurulu tarafından “Milli güvenliği tehlikeye attığı” gerekçesiyle, daha başlamadan, 60 gün süreyle ertelendi.
1 Eylül 2005’de Türkiye Maden-İş Sendikasının örgütlü olduğu ERDEMİR Madencilik AŞ (Sivas) işyerindeki grev, “Milli güvenliği bozucu olduğu” gerekçesiyle ertelendi. Erteleme kararından kısa bir süre sonra taraflar arasında anlaşma sağlandı ve sendika idari yargı yolunu kullanmadı.
İŞTE UTANÇ KARARI VE İMZACILARI