1 Şubat 2015 04:22

Kobanê’nin düşürdükleri

Düşmesini çok istediler. Kuyruğunu kıstırıp arkasında bubi tuzakları dahi bırakamadan kaçmakla meşgul olan kara bayraklı ortakları başarsın da, ne zamandır 'stratejik derinlik' diye pazarladıkları, 5 kez iflas etmiş emperyalist yamağı katakulli politikaları bir kez olsun tutsun diye, az yırtınmadılar.

Kobanê’nin düşürdükleri

Mithat Fabian SÖZMEN

Düşmesini çok istediler.
Kuyruğunu kıstırıp arkasında bubi tuzakları dahi bırakamadan kaçmakla meşgul olan kara bayraklı ortakları başarsın da, ne zamandır “stratejik derinlik” diye pazarladıkları, 5 kez iflas etmiş emperyalist yamağı katakulli politikaları bir kez olsun tutsun diye, az yırtınmadılar.
Henüz akıl baliğ olmamış ama Allah’ın işi ya eline devlet geçirmiş  “Suriye’ye 4 adam, Türkiye’ye 8 füze” heveslileri, bir “Our boys in Rakka did it” çekebilmeyi, çok isterdiniz, biliyoruz.
Çevirdiğiniz filmi utançla izledik. Maalesef böyle bir huyumuz var. Sizin adınıza da utanıyoruz.
Telefonda, kısık sesle, mıy mıy, cukkaladığınız paralarınızı sıfırlattırırken duyunca gülüyoruz da, milyonların önünde bağıra çağıra üste çıktığınız yalanları dinlerken utanıyoruz. 
Gönül rahatlığıyla başınızı yastığa koyabilmenize imreniyoruz belki de.
Her neyse, şu aralar içimiz biraz olsun rahat. İşin doğrusu tarihi hezimetinize acayip sevindik.
Galatasaray-Fenerbahçe maçında, Fenerbahçe’nin yenilmesine Galatasaray’ın kazanmasından daha çok sevinen Cimbomlu (ya da tam tersi) gibi değil ama…
Sizin hezimetiniz, sevdiklerimizin ölmeyeceği anlamına geldiği için ağzımız kulaklarımızda.
Özgürlüğün bayrağını hepimizin önünde dalgalandıran, yurt ve insanlık savunucularının zaferine seviniyoruz.
Ve gözlerimizin önünden, 140 gün boyunca, hepimizin kendi hesabına yaşadığı Kobanê macerası, -evet o en klişe ama konumuz itibariyle kulağa hiç de çiğ gelmeyen tabiriyle-, “film şeridi” gibi geçiyor.
O film şeridinde, daha dün yanı başımızdayken sessiz sedasız gidiveren binlerce gencimize duyulan hayranlık kadar onların ve uğruna hayatlarını ortaya koydukları değerlerin arkasından atıp tutanlara duyduğumuz öfke var.
Tüm dünya aksini söylerken daha ilk günden “Kobanê düşmez” diyenlere karşı muhabbet, Kobanê yiğitlerinin cesaretini sorgulayan muhallebi çocuklarına hiddet var.
Dostun ve düşmanın kendisini saklayamaz hale geldiği, iş çetrefilleştikçe maskelerin düştüğü günler boyunca, Kobanê için yapılanlar kadar Kobanê’ye karşı yapılanlar da unutulmayacak elbette.
Kimi Kobanê’ye düşmanlığını açıktan ilan etti kimi çenesini tutamayıp niyetini gözler önüne serdi.
Kimini yaptıkları ele verdi, kimi de -işine öyle geldiği için- gerçek hayata Aristo mantığı giydirmeye çalışırken yazdıklarıyla soru işaretleri uyandırdı.
Turnusolun ağababasıydı Kobanê. Her şey netti. Çıplaklık iyidir, söz uçarken yazının kalması da.

‘KOBANİ DÜŞTÜ DÜŞECEK’

Kobanê direnişiyle özdeşleşen bu cümlenin sahibini biliyorsunuz. Neler yapmadı ki Kobanê’nin düşmesi için. Pek çok Kobanê düşmanı anca nutuk attı belki ama o, elini ardına koymadı. Onun Şam’da namaz kılma hayali gibi, IŞİD’lilerin -beyefendiye göre- Ayn-el Arap’ta bayram namazı kılma hayali de gerçekleşmeyince fena bozuldu ama. Kobanê’de YPG destan yazıp dünya çapında kamuoyu oluşturdukça öfkesi arttı. “IŞİD’e karşı savaşıyoruz” deyip IŞİD’e karşı gerçekten savaşan tek orduya destek vermemesi cümle alemin gözüne batan ABD, kendisini çiğneyip de havadan kente silah ve mühimmat ulaştırınca kontrolü kaybetti. Bin dereden su getirdi, lafı milyon kere eğip büktü ama nafile... Bir gün önce tarlasında çalışırken yurdunu savunmak için silah kuşananların kenti için “Orada sivil yok” diyerek alenen “Onlara yardım etmeyin. Bırakın IŞİD kenti tarumar etsin” de demiş oldu ama ne hesapladıysa tutmadı. “Kobanê’yi düşürmeye çalışırsan kendin düşersin” mesajı ağır kayıplara yol açtı ama hayatın acı bir gerçeğiydi. Sonrasında o da umudunu kesti. Twitter kullancısı xeciiyan’ın yazdığı gibi “Tampon beklerken Kanton şoku”yla kendine geldi. Nihayetinde de çırağı aracılığıyla kente selam göndermek suretiyle hezimeti kabullendi. En güzelini herhalde örgütsel ciddiyete uymadığı için silinen tweet’iyle Polat Can Komutan dedi: “Kasımpaşalı züppeye: Ateşle oynarsan yanarsın oğlum!”

‘PKK KOBANİ’DE KAÇTI, SIFIR OLDU’

Bu sözler favori siyasetçime ait. Bayılıyorum hayatın gerçeklerini hiç umursamayan deli dolu hallerine. Bence hepimizle eğleniyor. Bir nevi Adnan Hoca, bir nevi Ahmet Çakar&Rasim Ozan. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’ten bahsediyorum. Senin ülkenden binlerce genç yurdunu savunmaya Kobanê’ye gidiyor ama sen “PKK kaçtı” diyorsun.  Kürt hareketinin itibarı dünya çapında tavan yapmışken sen “PKK’nın itibarı sıfır oldu, hayalleri yıkıldı” diyorsun. Erdoğan nasıl Kobanê’ye karşı T.C. aklını temsil ediyorsa sen de en büyük endişesinin laiklik olduğunu iddia eden ama Kürt düşmanlığıyla IŞİD taraftarı haline gelecek kadar aklını peynir ekmekle yemiş ırkçılarımızı temsil ediyorsun. Yine olmadı be Perinçek! Sağlık olsun ama ders de olsun: Bir dayanışma taburuyla Kobanê’yi kuşatanlara katılmadığın için! Kuru lafla enternasyonalizm olmaz!

‘KOBANİ SİYASETEN DÜŞMÜŞTÜR’

Hayatın önümüze çıkardığı çetrefil durumlar bizi bu kadar da yanlışa sürüklememeli, hele ki Marksizm-Leninizmin öğrencileriysek! Elimizde diyalektik gibi bir silah varken, karşımıza çıkan sorunu Aristo mantığıyla çözmeye çalışmak, sayısız soru işareti doğurmamıza neden olur.
Kobanê’deki denklemi bilmiyorum hatırlatmaya gerek var mı? 4 taraftan kuşatılmış, hiçbir yerden lojistik ve silah desteği alınması mümkün olmayan bir konjonktür...
“Yiğitlik inkar gelinmez, teke tek döğüşte yenilmediler…”
Yenildiler diyen sahtekardır. Ama tankla gelene keleşle, üstelik mermisi biten keleşle direnen bu ordunun arkasındaki iradeye sırf bu şartlarda dış desteği kabul etti diye “Siyaseten düştü” demek, üstelik de bunu “Amerikan mühimmatıyla savunulacaksa…” gibi alengirli sözlerle yapmak... En azından titrinize yakıştı mı Aydemir Güler?
“Uzlaşma vardır uzlaşmacık” vardır diyen Lenin gelse bu kaba yorum karşısında çılgına dönerdi ama maalesef ‘sol’umuzun bir kısmının diyalektik becerisi mevzu Kürtler olunca sıfırlanıyor. A. Güler de ‘Siyaseten düşme’ iddiasıyla maalesef bu ‘sol’u temsil etti. Keşke, milyonlarca emektarın üzerinde yükselen şeyleri değerlendirirken daha hakkaniyetli davranabilsek… Biliyorum biliyorum, Kur’an-ı Kerim gibi inandığınız “Kürtler AKP’yle anlaştı”, “Kürtler ABD’yle anlaştı” cümleleri gelecek bunun arkasından. Gece rahat uyumanızı sağlayacaksa öyle olsun ne diyelim!

p.s: Bu vesileyle Kobanê’nin isimsiz yiğitlerine, Arin Mirkan’ın, Paramaz Kızılbaş’ın, Mert Değirmenci’nin adıyla selam olsun…

Evrensel'i Takip Et