İmkânlar ve sınırlar: Kobanê yeniden nasıl inşa edilebilir?
R. Tayyip Erdoğan, Kobanê kent merkezinden IŞİD’lilerin püskürtülmesinin ertesinde şu sözleri sarf etti: “Küçük bir yerleşim yeri için bütün dünya işbirliği yapıyor. Oradan ayrılıp gelenler bize geliyor. 200 bin insan. Biz onları zaten burada ağırlıyoruz. Orayı bombalıyorlar. Şimdi bugün de bakıyoruz, maşallah çiftetelli oynuyorlar. Ne olmuş? Oradan DEAŞ çıkmış. Tamam da o bombaladığınız yerle bir olan yerleri yeniden kim onaracak?
Harun ERCAN*
R. Tayyip Erdoğan, Kobanê kent merkezinden IŞİD’lilerin püskürtülmesinin ertesinde şu sözleri sarf etti: “Küçük bir yerleşim yeri için bütün dünya işbirliği yapıyor. Oradan ayrılıp gelenler bize geliyor. 200 bin insan. Biz onları zaten burada ağırlıyoruz. Orayı bombalıyorlar. Şimdi bugün de bakıyoruz, maşallah çiftetelli oynuyorlar. Ne olmuş? Oradan DEAŞ çıkmış. Tamam da o bombaladığınız yerle bir olan yerleri yeniden kim onaracak? İşin geleceğinin hesabını kimse yapmıyor.”(1) Erdoğan, Kobanê’nin yeniden inşası konusunda Kürtlerin Türkiye’ye muhtaç kalacağı imasında bulunurken 28 Ocak günü HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Somali’ye 10 bin konut sözü veren AKP iktidarının, Davutoğlu Amed/Diyarbakır’da Kobanê’yi selamlamasına atıfta bulunarak, neden Kobanê’ye de 10 bin konut yapmadıklarını sordu. Bu sualin AKP’nin Kobanê direnişi ve orada kurulmaya çalışılan yeni yaşam karşıtlığını ifşa etmesi bir yana dursun, bu soru bizleri oldukça somut bir soruya götürüyor: Kobanê yeniden nasıl inşa edilecek?
Yaklaşık 4,5 ay süren bu direniş sürecinde yaşanan tahribat nedeniyle kentin büyük bir bölümü şu an kullanılamaz halde. Sadece yıkık evlerden, hastanelerden, okullardan bahsetmiyoruz, kentin altyapısı da büyük ölçüde işlevsiz durumda. Diğer yandan 200 bine yakın Kobanêli şu anda Suruç ve civarındaki kamplarda kalıyor. Tüm siyasi anlamından ve direniş hafızasından soyutlayarak tefekkür etsek bile, büyük bölümü harabeye dönmüş bir kentin hafriyatını kaldırmanın gerektirdiği emek, zaman ve maliyet bile düşünüldüğünde, kenti olduğu yerde inşa etmek pek gerçekçi görünmüyor. O yüzden, Kobanê Kantonu yöneticilerinin gazetecilere yaptıkları açıklamalarda bakıldığında, yeniden inşa edilecek kent için kent civarında yeni bir alan düşünmeleri oldukça muhtemel. Bu senaryoda, hâlihazırda var olan kentin yıkık bölümleri canlı bir hafızalaştırma sahasında dönüştürülebilir. Lakin mesele ortada duruyor: Henüz hiçbir kaynak sahibi devlet ile yoğun ve güçlü bir ittifak geliştirmemiş olan PYD Kobane’yi nasıl yeniden inşa edebilir? İki Orta Doğulu örneğe bakılarak tartışmakta fayda var.
SAVAŞ SONRASI BEYRUT, GAZZE VE YENİDEN İNŞA
Son 10 yıllık sürece bakıldığında, Kobanê düzeyinde ciddi yıkımlara sebep olan savaşlardan iki tanesi sonrasında yeniden inşa süreci gerçekleşti veya gerçekleştirilmekte. Birincisi, 2006 yılında İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a karşı giriştiği savaş sonrası vuku buldu. Bu savaşta özellikle Şiilerin yaşadığı Güney Beyrut’un Dâhiye bölgesi neredeyse tamamen yıkılmıştı. 900 bine yakın Lübnanlı, 300 bin civarında İsrailli evsiz kaldı. İkinci benzer büyüklükte yıkım ise 2014 yılında İsrail’in Gazze’de Hamas’a karşı gerçekleştirdiği saldırılar sonucu oldu. İsrail saldırılarında 20 bini tamamen 40 bini de kısmen olmak üzere yerleşim birimi yıkıldı ve yaklaşık 400 bin kişi evsiz kaldı.(2) Bu iki süreç, iki farklı yeniden inşa yolu üretti denilebilir. Hizbullah, “TOKİ’ye benzer bir şekilde kurgulanmış siyasi mimarisiyle”, Al-Waad isimli bir şirketle kapitalist girişimcilikle elde ettiği kârı Şiiler için konut yapımı için kullanarak Dâhiye’yi Hizbullah’ın siyasi-dini hayalleri doğrultusunda ve İran’ın finansal desteğiyle yeniden inşa etti.(3) Hizbullah’ı güçlendiren, gündelik yüklü olan bir yeniden inşa süreci düşleyebilirsiniz. Gazze’de yeniden inşa süreci ise daha çok-aktörlü bir şekilde vuku buldu. Yerel örgütler ile şirketlerGazze’nin Yeniden İmarı için Ulusal Komisyon adı altında birleşti. Birleşmiş Milletler’in dâhil olduğu bir mekanizma ile finansmanı uluslararası devletlere yaslanan bir yol izlendi. Ekim 2014’te yapılan ve 30’a yakın ülkenin dışişleri bakanlığı düzeyinde katıldığı Bağışçılar Konferansı aracılığıyla toplamda 5,4 milyar Dolar tutarında yardım sözü alındı. Katar’ın 1 milyar dolar, Türkiye’nin 200 milyon dolar bağışladığı yeniden inşa süreci; Filistinli, İsrailli ve Mısırlı şirketler başta olmak üzere, Gazze’nin yeniden inşasından doğacak rant için muazzam bir kapışmaya tanıklık etti ediyor.
KOBANÊ NASIL YENİDEN İNŞA EDİLEBİLİR?
Kobanê’nin yeniden inşa süreci, güvenlik sorununun tamamen ortadan kalktığı bir projeksiyonda bile, bu iki yoldan birini tastamam izleyecek gibi görünmüyor. Verili siyasi sınırlar ve PYD’nin tahayyülleri düşünüldüğünde üçüncü bir yol çizilebilir. Eğer çimento, demir ve kumdan yapılacak modern bir kent tasavvuru söz konusuysa, PYD’nin, Kobanê’yi yeniden inşa etmek için finansman ihtiyacı birincil sorun. İran’ın Hizbullah’a verdiği desteğe benzer şekilde Kürdistan Bölgesel Hükümeti Kobanê için kaynak transferinde bulunmayacaksa ki kısa vadede pek olası görünmüyor, hızlı bir biçimde uluslararası kampanyaların başlatılması gerekiyor. Diğer yandan, bu girişimlerin, ancak kapitalist anlamda bir inşa süreci gerçekleşirse yani Kobanê’den rant fışkırması durumunda devletler nezdinde ciddi destek bulma ihtimali var. Başarılı kampanyalarla devletlerden değilse halklardan bağış toplamak daha düşük düzeyde kalacak bir düzeyde de olsa atılabilecek diğer bir adım.
Finansman bulunması durumunda, emek süreçlerinin Kobanê halkı tarafından yürütüleceği varsayılırsa bile, gerekli malzemelerin nereden/nasıl temin edileceği ikinci büyük mesele. Kobanê’nin şu an yegâne bağlantısı Türkiye üzerinden. Nasıl ki İsrail Gazze’ye iletilebilecek malzemeleri bloke etme üzerinden ranttan pay kapmaya çalışıyorsa, Türkiye’nin de benzer bir politika güdeceğinin işaretini Erdoğan daha ilk gün verdi. AKP’nin Irak Kürdistanı ile kurduğu neo-kolonyal ekonomik ilişkinin benzerine PYD’yi razı etmesi durumunda ancak bu süreç siyaseten pürüzsüz gerçekleşebilir. Lakin PYD’nin buna razı gelmesi pek olası değil. Peki, üçüncü bir yol var mı? PYD’nin ortaya koyduğu sistem-karşıtı projeye bakılacak olursa, uzun vadeye yayılacak şekilde Kobanê’de aşama aşama yaşam alanlarının yeniden inşası en olası seçenek gibi görünüyor. İlk aşamasında kampların Kobanê’ye taşınmasıyla başlayacak, Kürtlerin ve Rojava’nın kendi kısıtlı öz kaynaklarına dayanan, Filistin ölçeğinde olmasa da bir nebze uluslararası desteklere yaslanan, modern/merkeziyetçi kapitalist kent anlayışının sınırlarını zorlamak durumda kalacak ve en temelinde halkın kolektif biçimde inşa edeceği yeni bir Kobanê daha olası görünüyor.Uzun vadede Orta Doğu’daki siyasi geleceği öngörmek imkânsız, lakin tarihi Kobanê direnişinin yıkıntıları arasından sistem-karşıtı, eşitlikçi ve yeni bir toplumsal örgütlenmeye sahip gerçekten yeni bir öznellik doğabilir.
*Koç Üniversitesi Öğretim Görevlisi
3 Ezgi Güven, “Siyasal İslam’In Sembol Hareketlerinden Hizbullah’In Dönüşümü: Hizbullah Sınıf Atlayınca”, Express Dergisi, Özel Sayı (127), ss. 28-29
2 Adnan Ebu Amır,“Gazze’nin yeniden imarı ve siyasetin insaniyete baskın gelmesi”, 23 Ekim 2014, http://www.aljazeera.com.tr/gorus/gazzenin-yeniden-imari-ve-siyasetin-insaniyete-baskin-gelmesi
1 “Üst akla çalışıyorlar”, Yeni Şafak, 28 Ocak 2015, http://www.yenisafak.com.tr/gundem/ust-akla-calisiyorlar-2070917