İşçiler Partisini Sahiplenmeli
Bugün bizlerin işçilerin bir gazetesi var, Evrensel gazetesi. Bir televizyonu var, Hayat TV. Evrensel gazetesi ve Hayat TV dünyayı biz işçilerin gözünden yorumluyor, bizlere göre değerlendiriyor. Bizim kürsümüz, sesimiz oluyor. Bu yayınlar işçi evlerine konuk oluyor, grev alanlarını, direniş alanlarını mesken tutup tüm Türkiye işçi sınıfına grev coşkusunu taşıyor
Suna OZAN
Esenyalı
Merhaba arkadaşlar. Bugün burada sizlere öğrencisiyle, işçisiyle bütün Türkiye gençliğine partimi -Emek Partisi- ve onun bağış kampanyasını, bu kampanyanın benim için daha da önemlisi Türkiye işçi sınıfı için önemini anlatmak istiyorum. Belki de bu yazı sona ererken Türkiye'de bir genç arkadaşım daha işçi sınıfının partisinin özellikle biz genç işçiler için ne anlama geldiğini ve önemini daha net şekilde anlayacaktır.
Lise sıralarına oturmadan atıldım iş hayatına, mahallemde çoğu arkadaşımın yaptığı gibi. Eve ekmek gitmesi için çalışmak zorunda olanlardanım. Ne zamanım vardı 4 yıl daha okumaya ne de para. Şimdi bir AVM'de ortalama 8-10 bazı günlerde 12 saat çalışmaktayım.
Aslında buraya kadar önemli olan hiçbir nokta yok benim için. Çünkü biliyorum ki 70 milyonluk ülkemde benim gibi milyonlarca genç arkadaşım var. Hepimiz aynı yakıcı sorunları yaşamamıza rağmen birbirimizden tamamen kopmuş ve tek başımıza kaldığımızda aslında pek bir önemi olmayan insanlarız bu düzen için.
Bizi önemli kılacak, birleştirecek olan, değil Türkiye'nin dünyanın gündemine sokacak olan işçi sınıfının partisi benim için. Düzenin benden istediği kıt kanaat geçinip gençliğimi soygunculara teslim etmemdi. Öğrendim bunların hepsini birer birer ve hala da öğrenmeye devam ediyorum. Öğrendikçe de gördüğüm herkese öğretmeye, anlatmaya çalışıyorum. 8 saat çalıştığım günlerde saat 18.00'de işten çıkıyorum. Hiç yorulmadan benim gibi örgütlü arkadaşlarımla beraber bildirisiyle, afişiyle, gazetesiyle mahalleyi arşınlıyoruz.
Bugün bizlerin işçilerin bir gazetesi var, Evrensel gazetesi. Bir televizyonu var, Hayat TV. Evrensel gazetesi ve Hayat TV dünyayı biz işçilerin gözünden yorumluyor, bizlere göre değerlendiriyor. Bizim kürsümüz, sesimiz oluyor. Bu yayınlar işçi evlerine konuk oluyor, grev alanlarını, direniş alanlarını mesken tutup tüm Türkiye işçi sınıfına grev coşkusunu taşıyor.
Peki bu Hayat TV ve Evrensel gazetesi, bu işçi sınıfının partisi nasıl ayakta kalıyor? Kim destekliyor bunları? Bu soruları ben de kendime sormuştum ilk başta. Ama sonra içine girdiğimde gördüm ki tüm Türkiye işçilerinin bağışlarıyla, alın terinden çıkardıkları aidatlarla ayakta kalıyor. Partimiz bağış kampanyası düzenleyerek partiyi, Hayat TV'yi ve Evrensel gazetesini anlatarak bağış kampanyasına destek olmasını istiyor.
Ben de işçi sınıfının partisinin, onun örgütlü gücünün bir üyesi; Evrensel gazetesinin ve Hayat TV'nin önemini kavramış, bizim sesimiz gibi gören biri olarak bunca geçim sıkıntımın arasında 1 maaşımı partime bağışladım. Etrafımdaki bütün arkadaşlarıma, akrabalarıma bu işin önemini anlatıp onlardan bağış kampanyamıza destek olmalarını isteyeceğim.