Ne yapmalı kız kardeşim ? Daha az ölmek için
Hamile kadınların bunu saklamak zorunda kaldığı, öğrenildiğinde işten atıldıkları bir ülkede 'doğum izni ve yardımı' nasıl mümkün olacak? İşverenler, kadın işçi yerine erkek işçi çalıştırarak bu sorunu kökünden çözecekler.

Mehtap MERAL
Kadın istihdamı yasa tasarısı meclise sunuldu. Peki bu tasarı kadınları gerçekten mutlu edecek mi yoksa bizi eve hapsetmek için iktidarın yeni bir operasyonu mu? “Doğum izni ve yardımı müjdesi” olarak sunulan bu tasarı aslında toplumsal yaşam ve iş hayatının kadının aleyhine yeniden düzenlemesinden oluşuyor. Zaten ne kadının aleyhine düzenlenmiyor ki? En az üç çocuk denildiğinde kadının yerinin ev, işininse çocuk bakmak olduğu söylenmişti. Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanlığın adından kadının çıkarılması, kürtajın hemen hemen imkansız hale getirilmesi, doğum kontrol araçlarına parasız erişimin kısıtlanması, hamile kadınların takibe alınması ve daha niceleri.
Yeni Türkiye kadını çalışma hayatından ve toplumsal hayattan çıkararak inşa ediliyor ve ucuz iş gücü sağlamaya yönelik yeni nüfus politikası da kadınlar üzerinden oluşturuluyor. Yani sunuluyor gibi gösterilen bütün haklar göz boyamadan ibaret. Kreş yardımları, yarım gün ücret ve kısmi SGK ödemesi bunlardan bazıları.
Hamile kadınların bunu saklamak zorunda kaldığı, öğrenildiğinde işten atıldıkları bir ülkede “doğum izni ve yardımı” nasıl mümkün olacak? İşverenler, kadın işçi yerine erkek işçi çalıştırarak bu sorunu kökünden çözecekler. Kısacası kadınlara, siz evdeki işlerde çalışabilirsiniz eğer ev dışında çalışmak isterseniz de yarı zamanlı, düşük ücretli, güvencesiz işlerde çalışabilirsiniz deniliyor. Bu aynı zamanda kadının sendikalaşması ve örgütlenmesi önünde de büyük bir engel. Evdeki cinsiyetçi iş bölümünün derinleşmesi anlamına da geliyor.
Geçen gün gazeteci bir arkadaşımla sohbet ederken bir özeleştiri de yaptık. Durum tespiti konusunda son derece iyi olduğumuz ama bir şeyler yapma konusunda eksik olmamız üzerine konuştuk. Bu yasa tasarısı da, her gün kadın aleyhine gelişen olaylara da dur demenin zamanı çoktan geldi. Belki de bundan sonra yazılması, konuşulması gereken tam da bu olmalı. Ne yapmalı?
Geçen hafta TBMM’ye bir öneri sunuldu. Bekar erkeklere “cinsel ihtiyaç” ödeneği verilmesi isteniyordu öneride. Kadına yönelik şiddetin temelini erkeklerin cinsel ihtiyaçlarını giderememesine bağlayan Avukat Yavuz Balkan’a sormak lazım… Bu ülkede kadın cinayetlerinin büyük bir çoğunluğu zaten evli ya da sevgilisi olan erkekler tarafından işlenmiyor mu? Yani cinselliğini yaşayamayan bir erkek yok ortada. Bu ülkede cinselliğini yaşayamayan kadınlar var. Cinselliğin ne olduğunu bilmeyen ve her gece karısına tecavüz eden adam!lar var. Evet sevişmeyi, cinselliğin ne olduğunu bilmiyorsunuz bu yüzden illa erkeklere para verilecekse kadın temin etmeniz için değil cinsel eğitim almanız için verilsin. Daha çok işe yarayacaktır.
Bu avukat, erkeklerin cinsel ihtiyaçlarının karşılandığı vakit kadın cinayetlerinin yüzde 99 oranında azalacağını savunmuş ve iddialıyım demiş. Aslında şunları da söylemiş oluyor: biz erkekler sevişemezsek çıldırabilir ve tecavüz edebiliriz. Tecavüz bir ihtiyaç giderme yöntemidir. Eğer cinsel ihtiyacımı karşılarsam tecavüz etmem, öldürmem. İşte bu zihniyetteki erkekler tarafından kadınlar boşanmak istediği için öldürülüyor, engelliler ve kız çocukları tecavüze uğruyor. Pippa Bacca’yı hatırlar mısınız? İtalyan sanatçı ve aktivist. Gelinlik giyerek 8 Mart’ta Milano’dan başladığı yolculuğunu otostop yaparak İsrail’de bitirmeyi planlıyordu. Ama Gebze’de evli ve iki çocuk babası bir adamın tecavüzüne uğrayarak öldürüldü.
Yani evlere tıkılmaya çalışılan biz, dövülen biz, öldürülen biz… “Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi” her gün biraz daha. Peki ne yapmalı kız kardeşim? Daha az ölmek için.
Evrensel'i Takip Et