19. Milli Eğitim Şurası'ndan İnciler
Tüm bu maddeler içinde eğitimin geliştirilmesi ile ilgili bir şey görebilen var mı?Laik, bilimsel, demokratik, üretken olması gereken eğitimin yerine yine bol bol din sosuna bulanmış sözde bir eğitim dayatmasına maruz kalıyoruz.
Aralık ayında yapılan 19. Milli eğitim şurasında öne çıkan kararlar şunlar;
İlkokul 1., 2., 3. sınıflara din kültürü dersinin konulması
İnsan hakları ve demokrasi derslerinin kaldırılması
Hafızlık eğitimi almak için okula 2 yıl ara verilebilmesi
Lisede din dersinin 2 saate çıkarılması (seçmeliler ile birlikte 8 saat oluyor)
Osmanlıca dersinin okutulması
Turizm meslek liselerinde ‘alkollü içki ve kokteyl hazırlama’ dersinin kaldırılması ve alkollü yerlerde staj yapmalarının kaldırılması
Kutlu doğum haftası, Muharrem ayı ve Aşure gününün belirli gün ve haftalar kapsamına alınması
Okul öncesinden itibaren değerler eğitimi verilmesi
Okul bahçe duvarlarının yükseltilmesi
Emniyetle işbirliğinin arttırılması
(Karma eğitimin kaldırılması da tartışılmış ancak tepkiler üzerine şimdilik gündem dışı kabul edilmiştir.)
Tüm bu maddeler içinde eğitimin geliştirilmesi ile ilgili bir şey görebilen var mı?
Laik, bilimsel, demokratik, üretken olması gereken eğitimin yerine yine bol bol din sosuna bulanmış sözde bir eğitim dayatmasına maruz kalıyoruz.
Asıl tehlike din derslerinin sayısının artmasından çok çocukların zihinsel ve duygusal gelişimlerinin ipotek altına alınmaya çalışılmasında. Çocukların en yaratıcı, en sorgulayıcı ve en tarafsız oldukları yaşlara göz dikilmiş durumda. Dindeki koşulsuz kabul dayatması ile 4 yaşından itibaren çocukların araştırma, sorgulama yetenekleri köreltiliyor. “Günah, şeytan, cehennem, yanma” gibi kavramlarla duygusal dünyaları karartılıp korku ile terbiye edilmeye çalışılıyor. Çocuk doğruyu yanlışı ayırt etmek yerine sevap-günah ilişkisi üzerinden çıkarcı bir kişiliğe büründürülüyor. Sonuçta düşünmeyen, sorgulamayan, sadece otoriteye itaat eden dindar(!) bir nesil hedefleniyor.
Ana okulundan itibaren verilmesi planlanan değerler eğitimi ile de bu hedefin pekiştirilmesi planlanıyor. Değerler eğitimi konularından birkaçı şöyle; iffetli olmak, kanaatkarlık, isyankar olmama, şehitlik, peygambere saygı, fakirliği sabırla karşılamak, zenginliğin kıymetini bilmek… Tüm bunların karışımından sömürülmeye oldukça uygun bireyler çıkmaz mı? Dinsellikle yoğrulmuş bir eğitimin meyveleri boşuna iktidarın ağzını bu denli sulandırmıyor.
Remziye SAKİN / Tuzla-İSTANBUL