Keşke biz kadın işçiler de yan yana gelebilsek
Bütün zamanını evde geçiren kadınlar dernekle tanıştıktan sonra sokaklarda sesleriyle, yürekleriyle, umutlarıyla birlik oldular ve hep bir ağızdan bu gerici, faşist düzene boyun eğmeyeceklerini haykırdılar.
Merhaba Ekmek ve Gül okurları,
Ben bir kozmetik deposunda paketlemeci olarak, kış aylarında ısıtma sistemi olmayan, asgari ücret ve prim uygulaması ile çalışıyorum. Size mahallemizdeki kadın dayanışma derneğinden, dernekle beraber değişen kadınlardan ve bir işçi olarak yaşadığım sıkıntılardan bahsetmek istiyorum.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, mahallemizdeki kadınların umudu ve kendi evleri gibi sahiplendikleri bir yer. Dernek ile beraber kadınlar, farklı bir bakış açısı kazandı. Kadınları eve hapseden, kukla gibi gören zihniyeti sorgulamaya, eleştirmeye başladılar. Bütün zamanını evde geçiren kadınlar dernekle tanıştıktan sonra sokaklarda sesleriyle, yürekleriyle, umutlarıyla birlik oldular ve hep bir ağızdan bu gerici, faşist düzene boyun eğmeyeceklerini haykırdılar.
Derneğe gelen ev kadnlarının aslında birbirine çok benzediklerini gördüm. Örneğin dernekle tanışmadan önce, annem (47 yaşında) zamanının çoğunu evde örgü örerek geçirirdi. Dernekle tanıştıktan sonra kitap okumak ve bağlama kursuna gitmek istediğini söyledi. Bu dernek anneme ve diğer kadınlara, bir kadın olarak kendilerinin ne kadar değerli olduğunu gösterdi; yan yana gelip birlik olduklarında ne kadar güçlü olduklarını gösterdi.
Ben prim uygulaması ile çalışıyorum ve bu uygulama maalesef işçilerin arasındaki birlik olma duygusunu engelliyor. Sistem tarafından bizlere dayatılan daha az eleman, daha çok çalışma, düşük ücretler. Biz kadın işçiler de keşke dernekteki kadınlar gibi yan yana gelebilsek. Bizi bölmeye çalışan bu sistemi karşı birlik olarak mücadele ederek değiştirebiliriz.
Berivan FIRAT / Esenyalı-İSTANBUL