13 Şubat 2015 01:06

‘Yargı siyasi iktidarı kolluyor’

Niğde’de bir asker, bir polis ve bir sivilin öldüğü IŞİD saldırısına ilişkin davada aylar geçmesine rağmen yargılamanın türlü gerekçelerle ertelenmesi tartışmalara neden oldu.

Paylaş

Eda YILDIRIM
İstanbul

Niğde’de bir asker, bir polis ve bir sivilin öldüğü IŞİD saldırısına ilişkin davada aylar geçmesine rağmen yargılamanın türlü gerekçelerle ertelenmesi tartışmalara neden oldu. 

Son olarak davanın “seçim dönemi legal ve illegal gruplar tarafından propaganda malzemesi haline getirilerek halkın provoke edileceği” iddiasıyla başka bir ile nakledilmesi için Adalet Bakanlığı’na gönderilmesi tartışmaları alevlendirdi. 

HDP İstanbul Milletvekili Abdullah Levent Tüzel ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, yargılamanın bilinçli şekilde geciktirildiğine dikkat çektiler. Tüzel, emniyetin ve mahkemenin “seçim endişesinin” hükümetin Niğde saldırısındaki sorumluluğunun itirafı olduğuna işaret etti. Ağbaba da “Yargıçlar adaleti değil iktidarın siyasi hesaplarını kolluyor” dedi. 

SİYASİ BASKININ YARGIYA YANSIMASI 

Niğde davasındaki şaibelere ilişkin iki kez soru önergesi veren HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, soruşturmanın derinleştirilmesi, suç örgütü durumundaki hücrelere ulaşılması açısından gerekli işlemlerin yapılmadığını; MİT adına çalıştığı öne sürülen dosyanın firari sanığı Heysem Topalca’ya ilişkin iddiaların araştırılmadığını; aylar geçmesine rağmen yargılamaya geçilemediğini söyledi. Tüzel, bu durumun hükümetin IŞİD benzeri örgütlenmelere göz yumduğu, koruyup kolladığı şüphesini güçlendirdiğini, bu siyasi yaklaşımların yargılamaya da yansıdığını söyledi. İki duruşmadır normal prosedürün işlemediğini, sanıkların sorgusunun telekonferansla yapıldığını, seçimlerde propaganda unsuru yapılabileceği gibi iddialarla davanın naklinin istendiğini belirten Tüzel, “Bunlar normal yargılamalarda olmayacak işler. Hükümetin siyasi baskısının yansıması olduğunu gösteren sözler edilmiş durumda” dedi. 

Levent Tüzel, davanın seçimlerde propaganda unsuru yapılabileceği ve halkın provoke edileceği iddiasıyla davanın başka bir ile gönderilmek istenmesinin “itiraf” niteliğinde olduğunu vurguladı: “Hükümetin, bölgedeki IŞİD güçlerine göz yumduğu ve lojistik verdiği için bu olaylarda hukuki ve idari sorumluluğu bulunuyor. Bundan kaçınmak istiyor. O nedenle de mahkemenin bu gerekçeyle dosyanın nakledilmesini istemesi hükümetin sorumluluğunun da itirafıdır.”

‘GÖZ GÖRE GÖRE HASIRALTI EDECEKLER’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da iddianamede MİT çalışanı olduğu öne sürülen firari sanığı Heysem Topalca’nın Reyhanlı saldırısını organize eden kişi olarak geçtiğini, davanın sanıklarından Mehmet Aşkar’ın Topalca’yla MİT’le bağlantılı olarak Suriyeli muhaliflere silah taşıdığı iddiaları bulunduğuna dikkat çekti. Ağbaba, şunları söyledi: “Yargılama sonucunda, AKP’nin IŞİD ile pazarlığa oturduğu, Heysem Topalca’nın MİT ile ilişkisi olduğu, elini kollunu sallayarak Türkiye’ye girip çıktığı kanıtlanacak diye korkuyorlar. Bu dava AKP ile IŞİD arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaracak bir içeriğe sahip. Yani iktidarın, IŞİD konusundaki yumuşak karnı bu dava. Bu sebeple, yargılama seçim sonrasına kesinlikle bırakılmamalı. Eğer iddia edildiği gibi kirli ve karanlık ilişkiler yoksa, korkacakları bir durum yok. Ama iddialar doğruysa, o zaman yargılamanın seçim sonrasına kalması için ellerinden geleni yapacaklar. Nakil talebi veya çeşitli sebeplerle yargılamanın geciktirilmesi, seçim öncesi AKP’nin yaşadığı tedirginliğin yansıması. Davayı göz göre göre hasır altı etmek istiyorlar” 

‘TAKAS MUAMMASI GİDERİLMİŞ DEĞİL’

CHP Cezaevi Komisyonu, IŞİD’li sanıkların Musul’da rehin alınan 49 konsolosluk görevlisiyle takas edildiği iddiaları üzerine, sanıkları kaldıkları Ankara Sincan E Tipi Cezaevi’nde 10 Şubat’ta ziyaret etmek için başvuruda bulundu. Ancak Adalet Bakanlığından olumlu ya da olumsuz bir yanıt gelmedi. Aynı zamanda komisyon üyesi olan Veli Ağbaba, 9 Şubat tarihinde takas iddialarını ortadan kaldırmak için göstermelik bir duruşma yapıldığını söyleyerek, “Davaya telekonferans ile katılanların nereden katıldıklarını bilmiyoruz. Dolayısıyla ‘takas muamması’ giderilmiş değil. Biz Adalet Bakanına bu kişileri cezaevinde ziyaret etmek için başvurduk. Ancak ne olumlu ne de olumsuz bir yanıt geldi. Başvurumuz dahi sümen altı edildi” dedi. 

ÖNCEKİ HABER

Ukrayna'da krizin kronolojisi

SONRAKİ HABER

‘12 yaşından önce din eğitimi hak ihlalidir’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa