19 Şubat 2015 13:21

TMMOB’a yasak ranta yasa

Hükümetin kendi gibi olmayan her şeye karşı olduğunu, bu yüzden TMMOB’a da böl, parçala, yönet taktiği uyguladığını, torba yasa ile hedeflenenlerden birinin de bu olduğunu düşünüyor Ersin. Gezi Direnişi’nde TMMOB’un en ön saflarda yer aldığını, bu durumun AKP’yi fazlasıyla tedirgin ettiğini hatırlatıyor

TMMOB’a yasak ranta yasa

Mesut BAYLAV
Aydın YİĞİT
Çukurova Üniversitesi
Adana

Yaşadığımız kentlerin, kıyılarımızın, doğal yaşam alanlarımızın yağmalanmasının önünü açan torba yasa meclise geldi. Bu yasayla birlikte AKP, TMMOB’un yetkilerini kısıtlayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlayarak ülkeyi sermayedarlara peşkeş çekmenin önünü daha da açmayı hedefliyor. Emekçiler için değil burjuvazi için yapılan kentsel dönüşümleri yaygınlaştırmayı hedefleyen bu yasa bunun da ötesinde iş güvenliği ve iş sağlığından HES’lerin yapımına kadar birçok konuyu içeriyor. Biz de bu torba yasayı Çukurova Üniversitesi öğrencisi olan meslek odaları gençlik komisyonları temsilcileriyle konuştuk.
Torba yasanın içeriğiyle ilgili söze başlıyor Genç-İMO Çukurova Üniversitesi 3. sınıf temsilcisi Mazlum Sevincek. Torba yasanın 24 farklı yasada değişiklik içerdiğini, ekonomik süreklilik açısından inşaat sektöründe değişiklikler öngördüğünü ve aynı zamanda işverenin işçiyi tazminatsız işten atmasını kolaylaştırdığını vurguluyor. İşçilerin çalışma güvencelerinin kaldırılarak taşeronlaşmanın önünün daha da açılacağını ve şimdiye kadar yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyerek binlerce işçinin ölümüne neden olan patronların cezalarının hafifletileceğini hatırlatıyor.

SERMAYE İÇİN BİR FIRSAT DAHA TORBA YASA!

Gezi Parkı’nın yok edilerek yerine Topçu Kışlası yapılmak istenmesiyle kentsel dönüşüm daha fazla gözümüze batmaya başlamıştı. Yaşam alanlarını sermayeye açan hükümet, yasalarla zeminini oluşturarak bu işleri hiç zorlanmadan yapma peşinde diyebiliriz. Yapı denetimi alanında yapılması planlanan değişikliklerle bazı özel projeler yapı denetim kapsamı dışına çıkarılıyor ve ‘Teknik Müşavirlik Kuruluşları’ ile meslek alanında tekelleşme yaratılıyormuş. Burada direk aklımıza hükümetin yandaşlarına nasıl kıyaklar çekeceği geliyor. Mazlum, bu yolla aynı zamanda haksız rekabetin artırılacağını, küçük ve orta ölçekli mühendislik-mimarlık kuruluşlarının yok olacağını ve meslek alanında tekelleşmenin var olacağını belirtiyor. (Hatırlayacak olursak bunun bir benzerini, Ünal Aysal Galatasaray başkanıyken yapmıştı. Sermaye artırımına giderek küçük hisseleri büyük hisselere aktarmıştı.)
Bunlarla birlikte tekniker ve teknisyenlere mimar ve mühendis yetkisi tanınarak altından kalkamayacakları sorumluluklarla adeta günah keçisine çevrilmek istendiklerine buna karşılık müteahhitlerin sorumluluktan kurtarılmak istendiğine değiniyor.
Genç-İMO gönüllülük üzerine örgütleniyor. Medyanın ve okulun etkisiyle TMMOB’un salt hükümet karşıtı propaganda yapan bir örgüt olarak gösterildiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Biz hükümetin çevre düşmanı yanlış politikalarına karşıyız. Okulda fanzinler çıkarıyoruz. Öğrenciler aramıza katıldıklarında önyargıları kırılıyor.”

TMMOB AÇTIĞI DAVALARI KAYBETMİYOR

TMMOB’un son zamanlarda hükümete ve şirketlere açtığı bütün davaları kazandığını söyleyerek söze başlıyor Emo-Genç temsilcilerinden Ersin Fındık. TMMOB’un çevreci olduğunu, bu yönüyle hükümetin dikkatini çektiğini ve hükümetin TMMOB’a savaş açtığını belirtiyor. TMMOB’un üstünde maddi ve manevi baskılar olduğunu; proje imza yetkisinin TMMOB’dan alınıp belediyelere verilmesiyle örnekliyor. 

Hükümetin kendi gibi olmayan her şeye karşı olduğunu, bu yüzden TMMOB’a da böl, parçala, yönet taktiği uyguladığını, torba yasa ile hedeflenenlerden birinin de bu olduğunu düşünüyor. Gezi Direnişi’nde TMMOB’un en ön saflarda yer aldığını, bu durumun AKP’yi fazlasıyla tedirgin ettiğini 
hatırlatıyor.


ÖĞRETİM GÖREVLİLERİ ETKİLİYOR

HES konusu açıldığında iki temsilcinin de vurgu yaptığı nokta ortak oldu. Bu konuyla ilgili olarak HES’lerin yapımının Japonya’da durdurulduğunu Türkiye’de ise inatla yapılmak istendiğine değindiler. Üniversite gençliğinin bu konuya ilgisini sorduğumuzda ise pek iç açıcı cevaplar almıyoruz. Elektrik-elektronik mühendisliği öğrencilerinin bu konularla ilgili pek konuşmadığını belirten Ersin, öğretim görevlilerinin tutumunun öğrencilerin meslek odalarına eğiliminde önemli bir yer tuttuğunu söylüyor.

Evrensel'i Takip Et