22 Şubat 2015 01:00

Berkel: Türkiye insani yardım koridoru açmalı

Kobanê Kantonu Başbakan Yardımcısı Xalid Berkel, Kobanê’nin yeniden inşası için Türkiye’nin insani yardım koridoru açması çağrısında bulundu.

Paylaş

Fehim IŞIK
Gizem ÖRNEK
İstanbul

Eylül ayından bu yana IŞİD kuşatması altında tutulan olan Kobanê IŞİD’den temizlenerek,  yeniden Halk Savunma Birliklerinin (YPG) eline geçti. Kobanê’nin kurtuluşu tüm dünyada coşkuyla karşılandı. YPG ve YPJ güçlerinin tarihi direnişi tüm dünya tarafından dikkatle izlendi. Sıcak cephe Kobanê’den ayağının tozuyla temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Kobanê Kantonu Başbakan Yardımcısı Xalid Berkel’le Kobanê direnişini ve Kobanê’nin yeniden inşaa sürecini konuştuk Kobanê’de bir çok kitaba konu olacak direniş yaşandığını söyleyen Xalid Berkel, Kobanê’de ikinci aşamaya geçildiğini söylüyor. Kobanê’nin yeniden inşası için bir tuğlayı diğerinin üzerine koyacak herkese yardım çağrısında bulunuyor. Xalid Berkel, “Büyük bir savaştan çıktık. Her şey talan edildi." diyerek, Türkiye’nin bir an önce insani yardım koridorunu açması gerektiğini söylüyor.

YENİLGİYİ KABUL ETMEYENLERİN DİRENİŞİNİ YAŞIYORUZ

Kobanê’ye yönelik saldırıların üzerinden 6 ay geçti. IŞİD saldırılarına karşı YGP ve YPJ’nin destansı bir direnişi oldu. ve Sonunda Kobanê kent merkezi IŞİD’den temizlendi. Şimdi Kobanê’de son durum nedir?
Birinci aşama planımızda öncelikli hedefimiz Kobanê’nin çetelerden temizlenmesiydi. Kobanê’ye dünyanın her yerinden terörist çeteler geldi. Gelenler ağır bir saldırıyla Kobanê’ye yöneldiler. Bu süreçte savaşçılarımız tarihi bir direniş gösterdiler. Bu çetelerin amacı esasen Kürtlerin direnişini kırmak, Kürtleri yok etmekti. Kürtleri yok ettikten sonra Bölge’deki amaçlarını gerçekleştirmek istiyorlardı. Ama YGP ve YPJ çetelerin bu amaçlarını gerçekleştirmelerine izin vermedi. Bu direniş aynı zamanda dünyaya örnek bir direniş oldu.  Çok özel noktaları var bu direnişin. Direnişin her anı bir kitap olur. Savaşçılarımız orada tarihsel bir direniş sergilediler. Ve asla teslimiyeti kabul etmediler. Bugün yenilgiyi kabul etmeyenlerin direnişini yaşıyoruz.

Köylerde çatışmalar sürüyor, YPG IŞİD’in köylerde gerilediğini açıkladı.. Köylerde son durum nedir? Kobanê’nin tamamında bir güvenlik hakim diyebilir miyiz?
Şu anda Kobanê’de başlayan süreç ikinci aşamadır. Birinci aşama Kobanê’nin özgürleştirilmesiydi, ikinci aşama ise bir bütün olarak IŞİD’den temizlemekti. YPG şu anda 15 Eylül’de başlayan çatışmalardaki sınırına ulaşmış durumda. Yani Gire Spi’d(Til Ebyad), yine Kobanê’in Batı cephesi Celabrus’ta bazı bölgelerin denetimini geri aldı. YPG Kobanê’in bütün olarak temizleneceği sözünü vermişti. Bu sözü yerine getirene kadar çetelere karşı savaşacak.

Sadece Kobanê değil diğer kantonlarda da çatışmalar yaşanıyor. Mesela Afrin’e ilişkin saldırı girişimleri olduğu söyleniyor, bu doğru mu, buna karşı alınan önlemler nelerdir?
Başından beri bölgede askeri gücü olan çetelerin saldırıları devam ediyor. Irkçı, şovenist güçlerin başından beri yani aslında 19 Temmuz Devriminden bu yana saldırı girişimleri durmadı. Bunun nedeni bizim ortaya koyduğumuz yeni yaşam modelidir. Bu konuyla ilgili attığımız adımlar sürekli olarak saldırıyla karşılandı. Onlar bu projeyi yıkmak için çaba içindeler. Ancak biz biliyoruz ki böyle hesapları olsa bile Kobanê yenilgisinden sonra rahatlıkla bunu yapamazlar. Bunu yapmak için çok düşüneceklerdir. Kobanê onlar için yenilgiydi. Kobanê’de IŞİD ismiyle saldırdılar ama onlar yarın farklı isimlerle halkların özgürlüğü, kardeşliği  için geliştirdikleri yönetim anlayışlarına karşı saldırı planlayabilirler. Biz buna karşı hazırlıklıyız. Biz saldırıları püskürttük, dünya da bunu gördü.

KOBANÊ HALKININ GÖRÜŞÜNÜ ALACAĞIZ

Kobanê bir yıkım altında yaklaşık olarak yüzde 90’ı yıkıldı. Kobanê’nin hem bina olarak hem de yönetim olarak yeniden yapılması planlanıyor, nasıl gelişecek bu süreç?
Kobanê özgürleştikten sonra ilk toplantımızı Kobanê kanton yönetim birimleri olarak yaptık Bunun ardından yeniden inşa komitesi oluşturduk. Bu komitede her alandan uzman isimler var ve inşa sürecinde yer alıyorlar. Ayrıca bu komitenin Kobanê üzerinden de ilişkileri sürüyor. Dünyanın her yerinde özellikle Avrupa’da  bu komiteye bağlı çalışanlar var. Ama bizim için öncelikli olan Kobanê halkının görüşünü almaktır. Kobanê halkının görüşünü almadan bir adım atmayacağız. Bütün olarak toplumun çıkarlarını önemseyen bir yönetimiz. Nasıl ve ne şekilde yapacağımıza karar vereceğiz. Kobanê bir bütün olarak yıkıldı ve tanınmaz durumda. Her foto oradaki savaşın bir kanıtı. Bir diğer önemli nokta özelikle Kobanê’yi tek başımıza inşa etmemiz mümkün değil, bu yüzden uluslararası camiadan bir destek istiyoruz. Kobanê’nin yeniden inşası için bir tuğlayı diğerinin üzerine koyacak herkese yardım çağrısında bulunuyoruz.

KADINLARIN ÖRGÜTLÜ BİR DİRENİŞİ VARDI

Kobanê direnişi aynı zamanda kadınların direnişi olarak anılıyor. Kadınlar IŞİD’e karşı direnişte en ön saflarda yer aldılar peki yeniden inşa sürecinde nasıl yer alacaklar?
Kadına özgü çabaların tümü Rojava’daki toplumsal sözleşmesinde yerini alıyor. Eş başkanlardan biri mutlaka kadın olmak zorunda ve bu demokratik özerklik projesinin temel prensiplerinden biridir. Diğer bir tutum ise YPJ’nin direnişi tüm dünya tarafından izlendi. Kadınların direnişiyle ilgili pek çok örnek var. Örneğin Arin Mirkan gibi kendini tankların önünde patlatan kadınlarımız oldu ama diğer kadınlarımızda, tek bir saçımızın telini onlara vermeyiz ve gerekirse son mermimizi patlatır yine de kendimizi onlara teslim etmeyiz dediler. Tarihte elbette kadın direnişçilerin yeri ayrı ama bu direnişin farklı bir yanı var. Diğerlerinde kadın direnişinin tekil yanı ortaya çıkmıştı ama burada bir bütün olarak kadınların örgütlü bir direnişi vardı.

TÜRKİYE İNSANİ YARDIM KORİDORUNU AÇSIN

Ne tür destekler isteniyor. Türkiye’den doğru ambargo uygulanıyor mu? Kobanê’ye giden yardımlar karşılıyor mu ihtiyacı?
Kobanê’de hâlâ kısmi de olsa bir ambargo var ve Türkiye dışında başka kapımız yok  Türkiye tarafından çok fazla engel var ve bu engeller aşılmış olsa da henüz istediğimiz düzeyde değil. Umudumuz Türkiye’nin bu engelleri tamamen ortadan kaldırıp bir bütün olarak yol açmasıdır. Günlük yaşamdaki her şeye ihtiyacımız var. Büyük bir savaştan çıktık. Her şey talan edildi. Türkiye’nin bir an önce insani yardım koridorunu açmasını istiyoruz. Bununla ilgili defalarca açıklama yaptık dönenler zor koşullarda yaşıyor. Türkiye’ye çağrımızdır, insani yarım koridorunu bir an önce açmalıdır. Türkiye ile her düzeyle görüşmelerimiz oldu. Umudumuz Türkiye’den daha ciddi adımlar atması. Türkiye ile bir komşuluk ilişkisi vardır ve bu komşuluk ilişkilerinde de yeni yaşamın esas alınması gerekir.

Rojava’da bir Kürt Siyasi Danışma Kurulu oluşturuldu. Ve bu kurulun toplantıları aralıksız biçimde devam ediyor. Kobanê direnişinin bu toplantılar üzerindeki etkisi nedir? Kürt siyasi danışma kurulunun Rojava’nın yeniden inşa edilmesinde nasıl bir etkisi olabilir?
Duhok anlaşmasından sonra ENKS ve TEVDEM’le birlikte bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmanın sonrasında yapılan toplantılarda alınan karar gereği 12 ENKS ve TEVDEM üyesi 6 da bağımsız Kürt, Siyasi Danışma Kurulunda yer alacaktı. Bağımsızların seçimi taraflar arasında yapılacaktı. Taraflar arasıdan bağımsızlar adayların seçiminde ENKS’den bazılarının ENKS adaylarına oy vermemesiyle bazı problemler yaşandı. ENKS bunu gerekçe ederek katılmadı ama bunun akabinde bu sorunlar uzayınca TEVDEM çaba gösterdi ve anlaşma yenilendi. ENKS içinden 3 yeni kişinin daha katılımı sağlandı ve bunun ardından yeniden çalışmalarına başladı. Bu toplantılar hâlâ da devam ediyor. Bizler bu toplantıların ilerlemesinden yanayız. Demokratik yaşamın inşasında ortak savunma alanlarının kurulması için her kesimin sorunların aşılmasında bir görevi vardır. Farklı gruplar tarihi süreçte rolünü iyi oynamalı. Suriye’nin geleceğinde de Kürtlerin varlığı önemlidir. Kürtler kendi aralarında uzlaşabilirse çok daha nitelikli bir rol oynayabilirler. Bu şansı yaşama geçirmek zorundayız.

Cizîrê Kantonu’nda 13 Martta yerel seçimler yapılacak. Diğer kantonlarda koşulların oluşmamasından dolayı seçimler ertelendi. Bir bütün olarak nasıl yaşama geçirilecek seçimler?
Esasen kantonlar ilan edildiğinde yönetimlerinin geçici olduğunu demokratik seçimlerle ilgili yeniden belirlenmesi gerektiğini söylemiştik. Tüm yönetim birimlerinin seçimlerle yenileneceğini ilan etmiştik ama ne yazık ki yaşanan durum nedeniyle yapılamadı. Kürt Siyasi Danışma Kurulu hayata geçirilince Cizîrê kantonu için bunları yaşama geçirmek daha kolay oldu. Ama Kobanê’de yaşanan olağan üstü durum nedeniyle bir seçim yapılacağını söylemek doğru olmaz. Hedefimizde Kobanê’nin tüm yöneticilerini kendilerini seçmesi var. Afrin’de de koşullar oluşunca halkımız kendi yöneticilerini seçecek.


BAAS İKTİDARI FARKLILIKLARI YOK SAYDI

Başka bir yaşam tartışılıyor. Demok-ratik inşa nedir? Nasıl bir yaşam tarzıdır?
Demokratik özerklik projesi yani demokratik ulusun yeniden inşası esasen Kürt Halk Önderi Öcalan’ın projesidir. Bu projede toplumun her kesimi Suriye’deki farklılıklar, Ermeni, Asuri, Kürt, Arap gibi bu projenin içerisinde yer alabilirler. Herkes bu projede ortaktır ve eşittir. Demokratik özerklik projesi herkese eşit yaklaşır, insanlara din, dil, mezhep farklılıklarını gözetmeden herkese eşit yaklaşır. Bu Suriye’nin geleceği için de özellikle eşit, özgür Suriye için gereklidir. Bizim düşündüğümüz Suriye’de de din, dil, mezhep farklılıkları olmadan kurulacak bir yaşamdır. Baas iktidarı tüm farklılıkları bir bütün olarak yok saydı. Bölge’de de bazı kesimler bu projeyi yok sayıyor. Bu projenin eşit ve demokratik insan üzerinden yönetilmesine karşı çıkıyor. Çünkü kendi gelecekleri içinde bu projeyi bir tehlike olarak görüyorlar. Rojava’da ve Suriye’de bu proje yaşama geçerse başkaları için tehlikeli olabileceğini düşünüyorlar. Kürt halkına olan saldırılar esasen bu yüzden.

ESAD’IN YERİNE GEÇEBİLECEK BİR ALTERNATİF OLMADI

Suriye’nin geleceğini tartışırsak Kobanê kantonu Esad’lı çözüme ne diyor?
Geleceğin Suriye’sinde bizlere gerekli olan muhalefetin içinde bir mutabakat sağlanmasıdır. Muhalefet ortaklaşmadığı müddetçe Suriye’de çözüm üretebilmek mümkün görünmüyor. 4 sene önce Suriye’de başlayan süreç barışçıl gösterilerdi. Çatışmaya dönük herhangi bir işaret yoktu. Sorunun demokratik bir biçimde çözümünden yana olan mantalite baskındı. Ancak Suriye Rejimi’nin de, Suriye muhalefetinin de, özellikle Körfez ülkelerinin devreye girmesiyle bu barışçıl gösteriler çatışmaya dönüştü. Suriye muhalefeti tüm farklılıkları gözeterek bir mücadeleyi esas almadı. Bu dönemde bizim arzuladığımız, muhalefetin bir ortaklaşma içine girip, Özgür Suriye’yi yeniden inşa döneminde bir siyasi uzlaşmaya varmalarıdır. Geleceğin Suriye’sinde kanaatim o ki Esad’lı bir çözümü tasavvur etmek mümkün değildir. Bu Esad’ın kişi olarak kendisinden kaynaklı bir tutum değil Baas zihniyetinin ortaya koyduğu bir tutumdur.
O zihniyet tüm farklılıkları yok saydı. Ama şunu da belirtmekte fayda var, Esad her ne kadar  çözüm için çare değilse bile, onun yerine bir alternatif de gelişemedi Suriye’de demokratik muhalefet açsısından. Eğer şimdiye kadar Esad’ın yerine geçebilecek bir alternatif olsaydı, bu sorun şimdiye kadar defalarca çözülmüştü. Alternatif eğer Suriye muhalefetiyse, muhalefet kendini yeniden gözden geçirmeli. özgür Suriye için bir alternatif konumuna gelmeli.

KÜRT HALKI ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASIDIR

Suriye muhalefeti ve Suriye Devlet Başkanı Esad temsilcileriyle bir toplantı gerçekleşti Moskova’da, nasıl geçti bu toplantı?
Moskova toplantılarının, Cenevre I ve Cenevre II’de olduğu gibi olmasını istemiyoruz. Sonuç itibariyle Suriyeli muhaliflerin bir araya gelerek yapacağı bir toplantı olacaksa, bunda Kürt  halkının da çözümün bir parçası olduğunu görmeli ve teyit etmeli. Tüm halkları bu süreç içerisine katmalı. Özgür Suriye’nin geleceği için tüm farklılıkların seslerini katabileceği yaklaşımlar gerçekleştirilmedir.

 

ÖNCEKİ HABER

Penguen medyası bildiğiniz gibi!

SONRAKİ HABER

19 yaşında bir canın bedeli: 1 lira 80 kuruş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa