Türkiye’de kadın olmak yürek ister
Dünyaya gelirken bile cinsiyetimize göre onurlandırıldık. Bebek erkekse “erkek adamın oğlu olur” dendi, bebek kız ise “Bizim hanım kız doğurganı çıktı” dendi...
Dünyaya gelirken bile cinsiyetimize göre onurlandırıldık. Bebek erkekse “erkek adamın oğlu olur” dendi, bebek kız ise “Bizim hanım kız doğurganı çıktı” dendi. Bebekliğimizden beri kadına bu cinsiyetçi bakış açısı böyle empoze edildi.
Kadının toplumdaki yeri asırlardır ev ile sınırlandırılmış, hayattaki tek görevi ev işi ve çocuk yetiştirme olarak belirlenmiş. Erkek daima kadına hükmetmeye çalışmış, maalesef bunu da başarmıştır. Aslında zorla, kavgayla, dövüşle, zorbalıkla bunu yapmıştır.
On dokuzuncu yüzyıldan itibaren hızla gelişen endüstrileşme ile, geleneksel tarım toplumlarında ailenin ücretsiz işçisi olarak ağır iş yükü taşıyan kadınlar eğitim görme ve ev dışında ücretli çalışma olanağı buldu bulmasına ama kadın yine hep ezilen taraf olmaya devam etti. Hayatını insanca yaşamak için devamlı mücadele ederek geçirdi kadın; eğitim düzeyinin yükselmesi, toplumdaki işlevinin çeşitlenmesi için, iş yaşamındaki hakları için.
Toplumlar kadınlarına ve kızlarına ne ölçüde eğer verirse, dünyamızda o ölçüde, daha yaşanılır ve daha güzel bir yer hâline gelecek. Tek yapmamız gereken bir birimizi sevmek o kadar. Kadın bunu yapıyor zaten. Erkekler neden yapamıyor? Bu kadar zor mu? Erkeğin kadına olan bu nefretinin, öfkesinin sebebi ne?
Belki de erkeğin kadını hiçbir zaman insan olarak görememesidir sebep. Bir et parçası olarak bir tür hayvan gibi görmesinden kaynaklanan bir durum bu, belki de.
Aslında burada önemli olan nokta şu; bir erkek bir kadını insan olarak görmüyor olabilir, değer vermiyor olabilir falan filan. Yine de bu durum erkeğe kadına canı istediğinde şiddet uygulayabilme, canı istediğinde öldürebilme, canı istediğinde tecavüz edebilme hakkını vermez ve üstelik böyle iğrenç eylemlerin hiçbir haklı gerekçesi de olamaz.
Kadının Türkiye’de ki durumu:
Kadın mini etek giyerse, tecavüze uğrar, öldürülür, yakılır!
Yemeğin tuzunu fazla koymuş olsa, kocasından, babasından, erkek kardeşinden dayak yer, öldürülür, yakılır!
Eve geç bir saatte dönecek olsa, yine tacize, tecavüze uğrar, öldürülür, yakılır!
Sokakta bir erkekle konuşacak olsa, dayak yer, öldürülür, yakılır!
Ve bu cümleler böyle uzar gider… Ne yazık ki böyle düşünen bir toplumda yasıyoruz. Bundan ne sonuç çıkarabiliriz? Kadın olmak bu ülkede suç!
Kadın bu ülkede cinsel bir meta olarak; bir hizmetçi olarak görülmeye devam ettiği sürece, ne ülkemiz ne de dünyamız daha yaşanılır hale gelecek.
Kadına tecavüze iyi hal indirimleri verilmeye devam edildiği sürece; 6 yaşındaki kız çocukları ile evlenilebilir gibi akıl ve vicdan dışı vaazlar verildiği sürece, kadın evde otursun çocuk doğursun denmeye devam edildiği sürece… Türkiye’de kadın olmak yürek ister!!!
Filiz YENİSU / Kartal-İSTANBUL