Mutfaktan sahneye

Şükran ERTAŞ
Halil İMREK
Sanat insan ruhunun mimarıdır. İnsana iyi ve güzel olanı öğretir; hakkaniyet, adalet ve barış içinde bir dünyayı tasarlamasına yardım eder. Sanat insana inandığı değerler için mücadele azmi verir; yalnız olmadığını fısıldar. Onun için tiyatro yönetmeni Özlem Bulut Öztürk, “Sanat var oldukça toplum aydınlanır ve aydınlanmış bir toplum daima barışı savunur” diyor.
İskenderun Cemevi, uzun zamandır sanatsal ve kültürel etkinliklere yer veriyor. Gitar, bağlama ve folklor kurslarından sonra son bir yıldır tiyatro etkinlikleri de önemli bir yer tutuyor. Özlem Bulut Öztürk öncülüğünde kurulan İskenderun Cemevi tiyatro topluluğu ‘Tiyatro Bağbozumu’, çocuk, yetişkin ve kadın kolları gruplarıyla her yıl üç oyun çıkarmayı hedefliyor.

ÖZGECAN ASLAN VE NUH KÖKLÜ İÇİN
Cemevi kadın kolları üyelerinin sahnelediği ‘Kadınlık Bizde Kalsın’ oyunu, hunharca katledilen yitirdiğimiz Özgecan Aslan’a ve gazeteci Nuh Köklü’ye ithaf edildi. Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı oyununu yöneten Özlem Bulut Öztürk, ortaya çıkan ürünün kadınların verdiği emeğe değdiğini belirtiyor: “Kadınlarımız ev işlerine ara verip bu kez de tiyatroya emek verdi. Sahneye çıkma cesaretini göstermiş olmaları dahi yeterken alkışlanacak, başarılı bir oyunculuk sergilemeleri, kadın izleyicileri kendilerine hayran bıraktı.”

BİR İLKE İMZA ATTILAR
Cemevi bünyesinde daha önce çocuk ve yetişkin karma grupları vardı, ancak ilk kez sadece kadınlardan bir tiyatro grubu oluşturuldu. Yönetmeni ve oyuncuların tümü kadın...
Kadınlar cemevinde bugüne kadar cemlerde semah dönüyor, cumartesi günleri cemevi için kurdukları tandırda yufka ekmek pişiriyor, her cumartesi günü cemevinde derneğe gelir için verilen kahvaltıları hazırlıyorlardı. Bu kez bütün bu işlerin yanı sıra farklı bir şey yaptılar; kendilerini sosyal ve kültürel olarak da ifade edebilecekleri tiyatro topluluğuna katıldılar. Mutfaktan sahneye çıkarak, tiyatro aracılığı ile kadınların sorunları konusunda bir aydınlatma faaliyeti de gerçekleştirmiş oldular.
İlk başta tereddüt ettiler, “Başarabilir miyiz?” diye. Ama işe giriştiklerinde neleri başarabileceklerini gördüler. Yönetmen Özlem Bulut Öztürk öncülüğünde kolları sıvayan kadınlar, mutfakta çalışırken bir yandan da tiyatro metinlerini ezberlediler.
Yetmedi, tiyatro çalışmalarını evlerine taşıdılar. Yılmadılar, uğraştılar ve sonuçta ortaya çok iyi bir iş çıkardılar. İskenderun Belediye Kültür Sarayı’nda 23 Şubat’ta sergiledikleri oyunu izlemeye çoğunluğu kadın, cemevi üyeleri, eşleri, çocukları, komşularının oluşturduğu 300 kişi geldi.
Oyundan önce sahneye çıkan yönetmen Özlem Bulut Öztürk, şiddetin son bulduğu, halkların kardeş olduğu, barış ve sanat içinde bir dünya dileğinde bulundu. Oyunu Özgecan Aslan ve gazeteci Nuh Köklü’ye atfettiklerini söyledi.

KADINLIK BİZDE KALSIN
‘Kadınlık Bizde Kalsın’ günümüze pek çok gönderme yapıyor. ‘Âdem ile Havva’, ‘Babür ile Dürdane’ ve ‘Sevim Taşan Benim’ adlı üç hikayeden oluşan oyun, kadının toplumsal yerini sorguluyor. Kadın ile erkek arasındaki eşitsizlik, ezen ezilen ilişkisi eleştirel ve mizahi bir dille bugüne taşınıyor.
Özellikle ‘Sevim Taşan Benim’ adlı oyun herkesin her an suçlu görülerek içeri atılabileceğini irdeliyor. Bir polis merkezinde temizlikçi olarak işe başlayan, kendi halinde, eşi ve çocuğuyla kıt kanaat geçinen Hatice’nin, devlet tarafından bir türlü yakalanamayan eylemci kılığına sokulup, medyaya tanıtılması ve sonrasında başından geçenler anlatılıyor. Oyun, İç Güvenlik Paketi’nin gündemde olduğu bu günlerde Hatice’nin başına gelenlerin herkesin başına gelebileceği mesajı veriyor.