KESK’li kadınlardan örgütlenme kampanyası
Erkek şiddetinin toplumsal ve siyasal düzeyde sürekli yeniden üretilmesine ve çalışma yaşamında karşılaşılan sorunlara karşı şubat ayında başlatılan kadın örgütlenme kampanyası bir yıllık bir sürece yayılacak...
Derya KAYA
Ekin SALTIK
Kadınlar her gün daha da fazla kocanın, babanın, iktidarın şiddetine maruz kalıyor. Kadına karşı şiddette cezasızlık politikası ve ülkeyi yönetenlerin şiddeti meşrulaştıran söylemleri şiddetin yükselerek devam etmesine sebep olurken Özgecan Aslan’ın yakılarak katledilmesi toplumda büyük bir patlama yarattı. Özgecan’ın ve katledilen kadınların isyanını taşıyan kadınlar 8 Mart alanlarında da katliamlara karşı “yasta değil isyanda” olduklarını haykırmaya hazırlanıyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nda (KESK) yer alan kadınlar da bu yılın şubat ayında erkek şiddetinin toplumsal ve siyasal düzeyde sürekli yeniden üretilmesine; hayata geçirilmeye çalışılan politikalara ve çalışma yaşamında karşılaşılan sorunlara karşı sözlerini söylemek için kadın örgütlenme kampanyası başlattı. KESK’li kadınlar Uluslararası Birlik, Mücadele, Dayanışma Günü’ne de hazırlık niteliğinde olan bu çalışmayı bir yıllık bir sürece yayarak devam ettirme hedefinde.
İŞ KOLLARINA ÖZGÜ BROŞÜRLER HAZIRLANDI
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Kadın Sekreteri Belkıs Yurtsever özgün kadın örgütlenmesi önerisinin Ekim 2014 tarihinde gerçekleştirilen KESK Kadın Meclisi çalışmasına iş kollarından gelen önerilerden biri olduğunu ifade etti. Yurtsever, kadın olmaktan kaynaklı çoklu sömürüye maruz kalan kadınlarla buluşmanın ve dayanışmayı etkin kılmanın temel hedeflerden olduğunu kaydetti. Örgütlenme ve mücadele gerekçelerinin, AKP Hükümetinin taşeronlaştırma, esnek, güvencesiz, angarya çalıştırma ve kadını iyi eş, anne, ev kadını kıskacına sıkıştırma hedefine karşı koymak olduğunu belirtti. Çalışmalara her iş kolunda o iş kolu özgünlüğüne ilişkin örgütlenme boşürleri hazırlayarak başladıklarını aktaran Yurtsever, broşürlerde örgütlenme ve diğer taleplerin dile getirildiğini söyledi. Yurtsever, “Toplantılarda İç Güvenlik Paketi, Aile Paketi, barış ve demokrasi mücadelesi, İstanbul Sözleşmesi ve 2015 yılı Dünya Kadın Yürüyüşü programı başlıkları tartışıldı” dedi.
AİLE PAKETİ TARTIŞMALARI
Eğitim Sen Genel Eğitim Sekreteri Elif Çuhadar da kadınlarla buluşmalarda özellikle “Ailenin ve Dinamik Nüfusun Korunması Programı”yla kadınları bekleyen çalışma biçimleri ve koşulları hakkında bir tartışma yürütüldüğünü ifade etti. Çuhadar, bu yıl 8 Mart çalışmalarının hem kadına yönelik şiddete karşı hem de kadına dayatılan esnek ve güvencesiz çalışma koşullarıyla mücadele üzerinden örgütlendiğini vurguladı. Eğitim alanında kadın emekçilerin oranının yüksek olduğuna dikkat çeken Elif Çuhadar, yapılan çalışmalarla hem örgütlülüğün arttığını hem de kadına yönelik şiddete karşı ortak bir bilinç oluşturulduğunu söyledi.
KADINLAR KARAR MEKANİZMALARINDA OLMALI
Tüm Bel-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Satı Burunucu Çalı ise kadın emekçilerin mücadeleye katılmadığı hiçbir sendikal örgütlenmenin gerçek bir örgütlenme olamadığını dile getirdi. Çalı, kampanyayı örgütleme gerekçekelerini şöyle sıraladı: Sendikalarda görünmeyen kadın emekçilerin örgütlülüğünü ve görünürlüğünü artırmak, hem bir emekçi olarak hem de bir kadın olarak yaşanan sorunları konuşmak, güçlü-kitlesel ve birleşik bir 8 Mart’ı yaratmak için ülke çapında kadın dayanışmasını örgütlemek.
Örgütlü örgütsüz tüm kadın emekçilerin toplantılara katıldığını belirten Çalı, “Örgütsüzlük, güvencesizlik, esnek çalışma gibi sorunlarımızı konuştuk. Önümüzdeki dönem toplusözleşme sürecinde taleplerimizin ne olacağını ve kazanmak için nasıl mücadele etmemiz gerektiğini paylaştık. Ve Özgecan Aslan cinayetinin yarattığı o ‘yasta değil, isyandayız’ öfkesi altında işyerlerimiz ve sendikalarımız dahil yaşadığımız mobbingi, her türlü şiddeti, kadın cinayetlerini, taciz ve tecavüzleri, AKP’nin kadın bedeni üzerinden her gün yeniden ürettiği muhafazakar gerici uygulamaları, İç Güvenlik Paketini konuştuk. Kadınların yaşadığı şiddete karşı sözde idam, hadım, pembe otobüs gibi tartışmaları değerlendirdik” dedi.
Toplantılarda kadınların daha fazla örgütlenmesi ve sendikaların karar mekanizmalarında daha fazla görev alması kararlarının da çıktığını ifade eden Satı Burunucu Çalı, “Kadınlar artık işyerinde, sendikada, siyasette, yaşamın her alanında görünür olmak ve eşitlik mücadelesini yükseltmek istiyor” diye konuştu. Çalı bir araya geldikleri kadınlardan kadın düşmanı politakalar üreten ve besleyen partilere, kadın adayları vitrin olarak ele alanlara ‘oy vermeme’ çağrısı yapacakları bir seçim bildirgesi hazırlama önerilerinin geldiğini de aktardı.