Yılmadık, çalıştık, çoğaldık
Fabrika işçisi Dilara, çalışma saatlerinin kısaltılmasını istiyor. “Oğlum hastalandığında ben yanında olamıyorum” diyor Dilara, “Hep şükreden biriyim, hiç isyan etmedim, ama şimdi içimden bir ses ‘bağır’ diyor. Çünkü şükrediyorum ama yine de mutsuzum.”
Yasemin AKPINAR
8 Mart yaklaştıkça kadınların sorunları daha görünür olmaya başladı. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nden kadınlar kendi yaşadıkları sorunlar etrafında yürüttükleri çeşitli çalışmalarda bir çok talep öne çıkıyor. En başta kadına yönelik şiddetin son bulması, kadın katillerine haksız indirimler verilmesinden vazgeçilmesi geliyor. Fabrikalarda çalışma saatlerinin 8 saate indirilmesi ve zorunlu mesainin kaldırılması da ortak talepler içerisinde.
Dernekte kahvaltıda bir araya gelen kadınlar, 8 Mart çalışmalarını değerlendirirken derin bir sohbete dalıyor. Menekşe derneğin kuruluş dönemini anlatırken, “Ne çok ön yargıyla karşılaşmıştık, çok zorluk çekmiştik” diye hatırlatıyor. Bu yıl ise 8 Mart çalışmalarımız çok güzel gidiyor, bu durum kadınlarımızdaki değişimi de gösteriyor. Etkinlik için çaldığımız kapıları açan çoğu kadının yüzüne, etkinliğimizi anlatıp etkinlik amacına değindiğimiz zaman, bir mutluluk ve heyecan yayılıyor. Bu da bizlere ayrı bir coşku katıyor. Çünkü derneğimizi kurduğumuz ilk dönemlerde kadınlarımızın çoğu önyargı ile yaklaşmış ve aramıza katılmamıştı.
Ama yılmadık, bizlere sırt çeviren kadınlarımıza bir daha, bir daha adım attık ve bugün sayımız arttı. Biz kadınlar artık azınlık değil, koca yüreğimizle çoğunluğuz ve bu yürekleri güzel kadınlarımızla birlikte daha birçok güzel etkinliğe imza atacağımıza inanıyoruz.
İÇİMDEKİ SES ‘BAĞIR’ DİYOR
Fabrika işçisi Dilara ile 8 Mart çalışmaları sırasında, yorgun argın işten gelirken tanıştık. “Esenyalılı kadınlar şu şu taleplerle 8 Mart’a hazırlanıyor” dediğimizde, Dilara başlıyor anlatmaya ve çalışma saatlerinin kısaltılmasının kendisi için ne kadar çok önemli olduğunu söylüyor: “Düşük ücretle çalışıyoruz. İzin alamıyoruz. Zorunlu mesai çalışması var, kalmayanları işten atıyorlar. Ben evliyim bir çocuğum var ama onu haftada bir defa görebiliyorum ancak. Bakacak kimse olmadığı için çocuğumu uzakta yaşayan kaynanama gönderdim. Kreş fiyatları benim maaşımı geçiyor.”
“Oğlum hastalandığında ben yanında olamıyorum” derken Dilara’nın gözleri doluyor. “Hep şükreden biriyim, hiç isyan etmedim, ama şimdi içimden bir ses ‘bağır’ diyor. Çünkü şükrediyorum ama yine de mutsuzum. Eşim de pek anlayışlı biri değil. Onun bana göre daha çok zamanı var, yine de evde en çok koşuşturan benim.” Acelesi vardı Dilara’nın, “Bu sohbetimiz bana çok iyi geldi. Ama şimdi beni evde bir sürü iş bekler” diyerek yanımızdan ayrılırken, “Bu talepler gerçekleşir mi?” diye soruyor.
İMZA KAMPANYASI BAŞLIYOR
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği, işçi kadınların talebi olan çalışma saatlerin düşürülmesi, ücretsiz kreşlerin olması, kadına yönelik şiddetin son bulması gibi taleplerin yer aldığı bir imza kampanyası başlatma kararı aldı.
Ulaşım sıkıntısı ve toplu taşıma araçlarında kadınların karşılaştığı sorunlar, mahalledeki kadınların en büyük sıkıntılarından biri. Çünkü mahalleden Tuzla ve Kadıköy'e direk giden bir araç yok. Belediyeden araç talep ediyorlar. Ayrıca mahalledeki minübüslerin kapasitesinin üstünde yolcu taşımasından şikayetçiler. Kadınlar, kalabalık araçlarda yolculuğun sıkıntılarını dile getiriyor. Dolayısıyla özellikle sabah iş saatlerinde belediye otobüslerinin sefer sayısının artırılması da imza kampanyasının talepleri arasında.