Defne devrimine devam

Mehtap MERAL*

Bu hafta Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle bir turne gerçekleştirdik müzisyen arkadaşlarımla. Dersim’de dört ilçede konser verdik. Nazımiye, Çemişgezek, Hozat, Pülümür... Kadın ve erkeğin yan yana olduğu, beraber türkülerimizi söylediğimiz , eğlendiğimiz bu gecelerin artmasını diliyorum ve hem ilçe belediye başkanlarımıza hem de bizi oradaki dostlarla buluşturan Maltepe Belediye Başkanı Sayın Ali Kılıç’a teşekkürlerimi sunuyorum... Son zamanlarda o kadar çok acı yaşadık, o kadar çok kadın arkadaşımız katledildi ki bir gün için bile olsa birlikte güzel şeyler düşlemek hepimize iyi geldi.
Özgecan’ın ölümü biz kadınlar için bardağı taşıran son damla oldu. Kadın cinayetleri artık toplumun kanıksadığı bir şey haline dönüştürülmüşken Özgecan hepimizi isyanda birleştirdi... Peki neden Nuran Dutlu’da aynı tepkiyi göstermedik. Barda çalıştığı ve toplumun gözünde “masum” olmadığı için. Gerçek bu... Geçtiğimiz gün sevgilisi tarafından öldürülen Deniz Aktaş’ın öldürülme sebebini kıskançlık,  sevgi gibi gösteren basına ne diyeceğiz? Özgecan’ın ardından yaktıkları ağıda mı inanacağız yoksa diğer kadınların öldürülmesine buldukları nedenlere mi ? Artık katiller için bir neden bulmayı bırakın. Caniydi, işsizdi, bunalımdaydı, çok seviyordu değil erkek şiddeti demeyi öğrenmeniz gerekiyor...kullandığımız dil gerçeğimiz oluyor çünkü.
Kadın ve erkeği ayrı ayrı ortak bir dil kullanarak büyütüyoruz. Kadınların ve erkeklerin duyduğu birçok ortak cümle var. Kurallar var. Bunları yıkmaya dilden başlamalı belki de. Defne Devrimi bu nedenle çok önemli ve umut vericiydi... Ama başladığımız hiçbir şeyi aynı heyecanla devam ettiremiyoruz maalesef. Özel hayatlara saygının hiçe sayılmasına, kadının özel hayatının daha da acımasızca bir şekilde magazin malzemesi haline dönüştürülmesine, gazete köşelerinin yüzde doksanının erkeklerce işgal edilmesine, medyadaki ayrımcı, cinsiyetçi, homofobik ve ırkçı yaklaşımlara dur demek zamanı geldi de geçiyor bile. Birçok erkeğin ve şimdiki hükümetin kadını sadece evde görmek istediğini biliyoruz bu nedenle kadının daha çok sokağa çıkması ve siyasette aktif bir şekilde rol alması gerekiyor... Seçimlere yaklaştığımız bu günlerde mutlaka bir kadın kotası gerektiğini düşünüyorum. Maalesef aktif siyaset yapan kadın sayısı hâlâ çok az. Kadın katliamlarına ağırlaştırılmış müebbet cezasının bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. Erkeklerin bu ve başka konularda desteği önemli ancak bunu hayata geçirebilecek olanlar öncelikli olarak biz kadınlarız.
Uzun bir yolculuk olacak bu biliyorum... Ben bir devrim beklemiyorum. Ama evrim için olsun koşulları hazırlayalım, durmayalım, unutmayalım, heyecanımızı kaybetmeyelim, biz kadınlar birbirimizi sevelim. İnanın az şey değil kadını kadına da kırdıran bu zihniyete karşı sevgiyle yan yana durmak.

*Müzisyen