8 Mart 2015 04:55

Biz o kulakları çok sevdik

İsmail Gökhan BAYRAM

Şair, müzisyen, fotoğrafçı, yönetmen ve oyuncu Leonard Nimoy ya da bizim daha yakından tanıdığımız adı ile Mr. Spock, solunum yetmezliği nedeni ile 27 Şubat’ta, 84. yaş gününe bir ay kala hayatını kaybetti. Ölene kadar kaçımız biliyordu ki Nimoy’un ismini? Peki ya canlandırdığı Mr. Spock karakterini bilmeyenimiz var mı? Atılgan adlı uzay gemisinin yarı insan yarı Vulcanlı, sivri kulaklı birinci subayı... Atılgan’da mantığın sesi, insan yanını bastırmaya çalışıp özünde bunu asla başaramayan tüm geminin ‘ötekisi’... Sağ eli havada işaret ve orta parmakları bir yanda, yüzük ve serçe parmakları diğer yanda büyük bir V harfi yaparken “Uzun ve refah içinde yaşa”(Live Long and Prosper) selamı ile hatırlanan...
Eğer tüm bilimkurgu geleneğini bir karakterle temsil etmek üzere bir seçim yapacak olsaydık şüphesiz ki o seçimin favori adayı Mr. Spock olurdu. 60’ların sonunda çekilmiş bir dizi düşünün. O dönemin ilkel görsel efekt teknolojisini sonuna kadar kullanan. Görsel efektlerin bugün açısından hissedilir yetersizliğini gerek senaryosu gerek karakterleri ile rahatça kapatan. Öyle bir dizi ki o çok sevdiğimiz Turist Ömer karakterini 1973’te (söz konusu film Uzay Yolu serisinin ilk sinema uyarlamasıdır) uzaya çıkartmış...
Bize anaokulundan beri hep Midas’ın kulaklarının eşek kulakları olduğunu öğrettiler. Hani kırların tanrısı Pan’ın flütünü Apollo’nun lirine tercih ettiği için kulakları ceza olarak eşek kulaklarına çevrilen Midas. Eşek kulaklarını herkesten saklayıp bir tek mecburi olarak berberine gösteren ve berberinin bir kuyuya “Midas’ın kulakları eşek kulak” diye bağırdığı Midas. Berberin nidası kuyudan sulara, sulardan sazlara geçer, oradan da halkın diline düşer Midas: “Midas’ın kulakları eşek kulak”. Oysa biz bir tek eşek kulaklı gördük: O da Mr. Spock’tı.. Neredeyse tümü insanlardan oluşan yıldız gemisi Atılgan’ın yarı insan yarı Vulcan melezi. Büyük bir sakinlik, soğukkanlılık, mantık ve bilim abidesi. Öyle ki burnunun dibinde gezegen yıkılsa kaçmak yerine “ilginç” deyip yıkılma olayını analiz etmeye girişir...
Mr. Spock mı Nimoy’du yoksa Nimoy mu gerçekte Mr. Spock’tı orası belirsiz. İki otobiyografisi var Nimoy’un. İlkinin başlığı “Ben Spock değilim”(1975) ikincisinin ise “Ben Spock’ım”(1995). Ama bildiğimiz bir şey var Leonard Nimoy’un oynadığı onlarca karakter arasında Mr. Spock karakterini benimsediği. Neredeyse attığı her tweetin sonuna LLAP(Live Long and Prosper: Uzun ve refah içinde yaşa) eklemesi bundandır. Ve tabii ki Mr. Spock’ın ağzından çıksa hiç ama hiç şaşırmayacağımız o son tweeti: “Hayat bir bahçe gibidir. Kusursuz anlar yaşanır fakat -hafızalar dışında- saklanamaz. LLAP”
Nimoy’un onuruna sembolik pek çok anma eylemi yapıldı. Bunlardan bana en anlamlı gelen iki tanesine değinmeden edemeyeceğim. Biri astronot Samantha Cristoforetti ve Terry Virts’in Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan gönderdikleri Vulkan selamları. Bir diğeri ise Kanadalıların 5 dolarlık banknotlarını –Kanada Merkez Bankası’nın tüm “Artık yapmayın yeter” çığlıklarına rağmen- Spock’laması.
Lafı fazla uzatmayalım. Biz eşek kulakları ilk kez Midas’la değil Mr. Spock’la gördük. Ve biz Kral Midas’ın nefret ettiği o kulakları çok sevdik, özleyeceğiz...

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et