Tarlada Kobanêli çocuk sömürüsü
IŞİD saldırıları nedeni ile İzmir’e göç etmek zorunda kalan Kobanêli ailelerin çocukları ıspanak, zeytin ve domates tarlalarında zor koşullarda ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor. Savaş travmasını atlatamayan çocuk işçilerin durumuna dikkat çeken Mezepotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Derneğinden Oya Ocak, ucuz iş gücü olarak görülen çocukların yeni bir travma ile karşı karşıya kaldığını söyledi.
IŞİD saldırıları nedeni ile İzmir’e göç etmek zorunda kalan Kobanêli ailelerin çocukları ıspanak, zeytin ve domates tarlalarında zor koşullarda ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor. Savaş travmasını atlatamayan çocuk işçilerin durumuna dikkat çeken Mezepotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Derneğinden Oya Ocak, ucuz iş gücü olarak görülen çocukların yeni bir travma ile karşı karşıya kaldığını söyledi.
İzmir’in Foça ilçesine bağlı Gelenbe köyündeki eski evlerde barınan aileler ve çocukları dayıbaşıları aracılığı tarım alanlarında gün boyu çalıştırılıyor. Günlük 30-35 TL yevmiye ile çalıştırılan çocukların tek hayali bir an önce Kobanê’ye dönmek.
‘KOBANÊ’YE GİDECEĞİZ BİZ’
Yaklaşık 20 ailenin derme çatma evlerde kaldığı köyde, gün erken başlıyor. Eğer bir çocuk çalışmak için bahçeye gitmemişse, ailesinden geride kalan kardeşlerine bakıyor. Bahçeye gitmeyen çocuklar, anne ve babalarının ardından evde birer ‘küçük anne’ ve ‘küçük baba’ya dönüşerek evin ve kardeşlerin sorumluluğunu üzerine alıyor. Bu çocuklardan biri de Nade. Konuşmasına “Kobanê’ye gideceğiz biz’ diyerek başlayan Nade, anne ve babası tarlaya gittikten sonra, kardeşlerine bakıyor. Kardeşlerine bakarken yorulmadığını, ancak kimi zaman evlerine gelen jandarmalardan korktuğunu anlatan Nade, “Bizim kimliğimiz yok, korkuyoruz. Bizi buradan gönderirlerse gidecek yerimiz yok” diyor.
‘BURADA KİMSEMİZ YOK’
Ispanak tarlasında çalışan ve henüz 13 yaşında olan Talin ise bahçede çalışmaktan başka bir şansları olmadığını belirterek, “Çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. En azından savaş yok. Bir an önce Kobanê’ye dönmek istiyoruz. Burada kimsemiz yoktur” diyor.
‘HEP KOBANÊ’Yİ DÜŞÜNÜYORUM’
Talin’in arkadaşı 14 yaşındaki Büşra ise “Bahçedeyken de Kobanê’yi düşünüyorum. Bir gün mutlaka döneceğiz. Şimdi burada çalışıyoruz. Okula gitmek istiyoruz gidemiyoruz. Kimliğimiz yok. Çalışmaktan başka bir çaremiz yok” diyor.
Ruken, Meliha ve Pervin isimli çocuklar bahçeye gitmek istemediklerini, ancak dayıbaşının babalarını ikna ettiğini söylüyor. Dayıbaşılarının zoru ile Foça’ya getirildiklerini belirten Ruken, Meliha ve Pervin, kaldıkları evde hiçbir şey olmadığını ve yerde yattıklarını söylüyor.
Hasan isimli çocuk rüyasında Kobanê sokaklarını gördüğünü belirterek, “Para biriktirip Kobanê’ye döneceğiz. Orası yeniden kurulacak. Biz burada ne yapalım” diye soruyor.
ÇOCUKLARA BİR TRAVMA DAHA YAŞATILIYOR
Mezepotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Derneğinden Oya Ocak, Kobanêli çocukların yoksulluk ve zor koşullardan dolayı ucuz iş gücü piyasasının sömürüye açık en cazip kesimini oluşturduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’nin de onayladığı ILO sözleşmesinin çocukların en kötü biçimde çalışmasını önlemeye yönelik olduğunu hatırlatan Ocak, tarımdaki çocuk işçiliğinin en kötü çalışma biçimlerinden sayılmasına rağmen, savaş psikolojisini atlatamayan çocukların tarlalarda despotik emek rejimi altında en ağır sömürü koşullarında çalıştırılarak, yeni bir psikolojik travmaya maruz bırakıldığını dile getirdi.
Çocukların yetersiz beslendiğini, sağlık güvenceleri olmadığını ve eğitimden geri kaldığını ifade eden Ocak, “Kobanê’ye geri dönme umuduyla yaşayan çocuklar tarlalarda çalışmayı aile bütçesine katkı olarak görmekte, en çok okulu özlemektedir. Çocukların tarlalarda çalıştırılmaması, eğitimlerinin tamamlanması için uygun eğitim merkezlerinin oluşturulması ve yaşıtlarının faydalandığı haklardan yararlanmaları en temel haklarıdır, bunu sağlamak da devletin görevidir” diye konuştu. (İzmir/DİHA)