5 Nisan 2015 10:42

İlaçların hepimize yeter mi doktor?

Tüm insanlığın acısını çekiyorum, dozu ne kadar arttırsam kaç yazar.. O zaman benim hastalığım politik değil mi? Freud’un rüyaları bile ideolojik değil mi doktor? İşte Ödipus, paranoyak siyasetin özel keşfi!

İlaçların hepimize yeter mi doktor?

Hakan ERDOĞAN

Evet doktor.. Hayır doktor.. Belki doktor, ama bazen.. Yoo, eskisi kadar değil. Artık kullanmayacağım doktor, bunun sonu yok çünkü. Sekiz milyonumuz birden kullandık ve şimdi daha güçlü ilaçlar arıyoruz. İlaçlarla sağladığımız uyum yetmiyor artan zorbalığa. Sağlık üzerine kurulu rejim hep daha fazlasını talep ediyor. Sana da yazık doktor, düzeni sağlamak için yakında sekiz milyon kutu yetmeyecek ve başka ilaçlar gerekecek. Yazık doktor. Bütün ülkeye ilaç yazar mısın doktor?
Benim her şeyim tıpsallaştı doktor. Kalbim ritmik zikzaklar çiziyor, damarlarımda sürekli kaç miligram olduğunu hesapladığım şeker molekülleri, yağ asitleri ve periyodik tablodan ezberimde olan elementler geziyor. Ne hissetsem ismi var artık; ayrılık acıtınca obsesyon, dayanamasam ölmeyi istesem depresyon, mutlu olup şımarırsam manik oluyorum. Sen daha iyi bilirsin doktor. Tasnifini tam yap da sistemde kaçak oluşmasın. Matrix’de kayma olmasına engel ol doktor.
Önlüğün ne güzel doktor, kalemin kitabın ne şahane. Bilgilerin ne güzel. Beynime ne kadarını akıtacağını hesap ettiğin iksir yine uysal birisi yapacak beni, biliyorum. Huzuru bozabilecek hoşnutsuzluklarımı, bu kahrolası dünyaya karşı reddiyemi, karanlık duygularımı etrafıma sıçratmamak için onlarla hizaya sokulmam lazım. Aç ve yoksul olsam da mutlu olmam gerekiyor. Bu rezil yerde her şeye rağmen mutlu olmaya zorlanmak nasıl iş? Kapkaranlık bir geleceğin yanında depresyonum niye bu kadar tehlikeli doktor?

SENİN YAZDIĞIN BU İLAÇLAR VAR YA DOKTOR
Peki, korktuğun başımıza gelirse ne olacak doktor? Cesedim politik yolların hepsini tıkayabilir değil mi? Alanlarda, eylemlerde, baskınlarda öldürülmekten daha fena şaşırtır erki. Herkesin kafasındaki mevcut toplum tasavvurunu tehlikeye sokar, değil mi? O yüzden, öldürülmesi gerekenlerle yaşatılması gerekenlerin reçeteleri farklı değil mi doktor?
Senin yazdığın bu ilaçlar var ya doktor, bunlar aslında beni daha beter yapıyor. Önündeki defterdeki tanı hanesini doldurduğun anda, beni o ağır terimlerle tanımladığın anda dünyanın üzerinde özgürlüğü için sancılanan bir ruh kayboluyor.  Istırabımın kimyasal öğütücülerle yok edilmesini değil, anlaşılmasını istiyorum. Ben dopamin nereden çıkar, serotonin nereye gider bilmem. Benim istediğim, binlerce tepkimeyi sosyal bir tasarımın parçalarına dönüştürmen değil; eğer şartsa beni üzen veya tüketen hakikatin sonuna kadar var olması doktor. Büyük kitaplarda, tanı rehberlerinde yazılana uyunca tartışma kapanıyor ama bu bedenin içinde insan var doktor. Kimsenin ne yapacağını kestiremeyeceği güçlerle donatılmış koca bir yanardağ var.

O ZAMAN BENİM HASTALIĞIM POLİTİK DEĞİL Mİ?
Hastalıklarımızın faili yazdığınız ilaçlardır doktor. Her reçeteyle hayatiyetini kaybetmiş birer organizma olarak ilaç endüstrisinin üretim bandında yürümeye başlıyoruz. Hastalık dediğin, toplumsal çelişkilerin benim bedenimdeki tezahürüdür doktor. Bu ilaçlar düzeni sekteye uğratmamam için, çalışıp üretmeye ve sermayenin sürekliliğini sağlamaya devam edeyim diye doktor. Tüm insanlığın acısını çekiyorum, dozu ne kadar arttırsam kaç yazar.. O zaman benim hastalığım politik değil mi? Freud’un rüyaları bile ideolojik değil mi doktor? İşte Ödipus, paranoyak siyasetin özel keşfi!
Bedenim tıbbın elinde arıza yaptıkça hastaneye getirdiğim bir makineye dönüştü. Vücudumun tümünü denetimine verdim doktor. Yıllık mamografileri, prostat muayenelerini, smear testlerini, kanser taramalarını istediğin gibi yap üzerimde. Tam olması gereken aralıkta, hiçbir yere sapmadan çalışmaya devam etsin. Ama duygularımı, düşüncelerimi bırak doktor. Bırak da direnmeye devam edebilen bir parçam kalsın geriye.

HASTALARINI SERBEST BIRAKMAYI DÜŞÜNDÜN MÜ HİÇ?
Kafan karıştı değil mi doktor? Tıbbi yönden bireysel olduğunu düşündüğün sorunlar hepimizin olabilir tabii ki. Hastalarını serbest bırakmayı düşündün mü hiç, uyum sağlamak yerine sistemi kökten değiştirmeyi? Hâkim rejimin dışına çıkacağın büyük bir mücadelenin ortağı olmak hoşuna gitmez mi doktor? Sakın niye uğraşayım deme! Ben seni kazıklasam da, taksiye bindiğinde sana bütün yolları dolaştırdığım zaman dahi, tartıyı bozup hesabı şişirip seni aldattığımda, seni gözaltına alıp kafanı kolunu kırdığımda bile bunların hiçbiri hastalık değil. Aynen üzüntülerim gibi, çaresizliğime verdiğim tepkiler sadece. Senin elin kalem tutuyor çünkü doktor. Sadece sen değiştirebilirsin gidişatı.
Bak biz çok fazlayız. Bırak sekiz milyonu, yetmiş milyon birden yarın veya öbür gün patlayacak bir devrimin kucağındayız. Ne diyeceğim doktor, gel sorunlarımıza başka bir çözüm bulalım. İlaçların hepimize yeter mi doktor?

Evrensel'i Takip Et