5 Nisan 2015 08:40

Bizler her zaman cinsel obje, anne olarak sadece aile içinde ve başını öne eğerek yürümesi gereken insanlar olarak görüldük. Birbirimizden açık, kapalı, şişman, zayıf olarak ayrıldık. Her ne kadar çağdaş olduğumuzu düşünsek de üzerimizde hep bir baskıyla yaşadık. 
Kadınız, kadınlığımızdan da önce bireyiz. Bu erk toplumun şekillenmesinde geçmişten günümüze kadar gelen aile kültürlerinde oğlan çocuğuna verilen değer ön saflarda yerini almaktadır. Evin direği baba, veliahdı oğludur, kadın değil anne kutsaldır, kızını dövmeyen ebeveyn dizini döver. Bu ve bunları takiben birçok algı, erkeğin üstün varlıkmış gibi davranmasına neden olur. Bu olgunun değişmesinde biz kadınlar; şiddeti, tecavüzü, tacizi kader olarak değil öfke kaynağımız olarak görmeliyiz. Dayanışma halinde her alanda eşit bir toplum için haklarımıza sahip çıkmalıyız.
Kısacası kadınlığın imkânsız değil ama zor olduğu bu dünyada yaşam mücadelesi verdiğimiz doğrudur. Kimimiz şiddete maruz kalıyor, kimimiz şüpheli cinayetlere kurban gidiyor, kimimiz de tecavüze uğruyoruz. Tecavüzün kıyısından dönenlerse tacize uğramadan göçmüyor bu dünyadan.
Kadınlığımızın çilesinin biteceği günleri umut etmekten başka çaremizin olmadığını düşünmektense, birleşip el ele vermek, bu olumsuzluklar karşısında birbirimize destek olmak kurtaracaktır bizi.
Biz Gülsuyulu kadınlar olarak bu eşitlik mücadelesi adına kurmuş olduğumuz Kadın Dayanışma Evi’yle ilk adımımızı attık. Bu dayanışma sayesinde birlik olarak yolumuza devam ettiğimiz Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi’nde birçok sosyal faaliyetlerin bulunduğu, günden güne daha çok çoğaldığımız dernekte, gönüllü hocalarımızla birlikte kadınlara folklor, tiyatro, koro; çocuklara ise matematik, tiyatro ve İngilizce dersleri veriliyor. Her anlamda bizi geliştiren, örgütleyen derneğimize bütün Gülsuyu ve Gülensulu kadınları bekleriz. Bizler birlikte daha çok güzeliz.
Songül Demirbaş / İSTANBUL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Kamuda işçiden gizli pazarlık

Türk-İş ve Hak-İş’in üç genel başkan yardımcısı, 600 bin işçiyi kapsayan kamu toplu sözleşme görüşmeleri için önümüzdeki hafta Çalışma Bakanlığına sunmak üzere zam talebini belirledi. Ancak zam oranı açıklanmadı. Pazarlığı yapılacak rakamdan haberi olmayan işçiler tepkili: “Neyi kimden gizliyorsunuz, taslağı açıklayın.”

22 bin 131 TL Türk-İş'in belirlediği açlık sınırı

72 bin TL Türk-İş'in belirlediği yoksulluk sınırı

30 bin TL kamu işçisinin ortalama ücreti

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'in tutukluluğuna yapılan itiraz "kaçma şüphesi" gerekçesiyle reddedildi.

Evrensel'i Takip Et