1 saatlik ameliyat için 7 ay çile
Benim 4,5 yaşında bir erkek çocuğum var. Doğum esnasında menenjit geçirdi. Bu da onda türlü hastalıklara sebep oldu. Dört ameliyat geçirdi. Bu ameliyatlarda karşılaştığımız prosedürler ve hastaneden kaynaklanan sıkıntıları anlatmaya kalksam, değil bu sayfa, kocaman bir defter yetmez. Onun için size sadece son ameliyattan bahsetmek istiyorum.

1 Eylül 2014’te kesin ameliyata karar verildi. Basit bir ameliyat olacaktı. Kasık fıtığı laparostopik (yani kesilerek değil de bağırsaklarda kapalı ameliyat) yapılacak. 28 Ekim’e kadar her hafta başka başka tahliller yapıldı. Tahlillerde yanlışlıklar yapıldı, düzeltip tekrar yaptılar. Tahlillerin üzerinden iki ay geçti. Bütün işlemler bitti ve sadece ameliyat için bizi çağırmalarını beklemeye başladık.
İki hafta sonra gündüz hastaneden aradılar “Yarın çocuğu getirin ameliyatını yapacağız” diye. Aynı günün akşamında saat 21.30 da tekrar aradılar ve “Acil ameliyatlar çıktı onun için sizinkini erteledik” dediler. Bu ameliyatın ilk iptaliydi. Yaklaşık bir ay sonra tekrar aradılar, bu defa çocuk hastaydı. Bu da ameliyatın ikinci iptaliydi. 10 gün sonra akşam saat 22.00’de tekrar aradılar. “Yarın için bir iptal ameliyatı var onun yerine sizin ameliyatınızı yapacağız” dediler.
Sabah erkenden hastaneye gittik. Yatışımız yapıldı: Ameliyat için bütün hazırlıklar yapıldı ve çocuğu ameliyathanenin bekleme odasına aldılar. Artık kesin ameliyat olacak diye oğluma neler olacağını anlattım. Zaten çok kötü saatler geçirmişti, iyice kötüleşti, sıramız geldi. Ameliyathanenin kapısına kadar çocuğu götürmüşlerdi ki geri çevirdiler. Meğerse yanlışlık yapılmış, laparostopik ameliyat yapılacağı için bir gün önceden yatırılması ve gece boyunca lavman yapılıp bağırsaklarının temizlenmesi gerekiyormuş. Bunu son anda ameliyathanenin kapısında fark ettiler. Ben son ana kadar karşılaştığım bütün doktorlar, hemşireler ve kayıtçıları en az elli kere laparoskopi yapılacağı konusunda uyardım. Hiç biri bu ayrıntıyı fark etmedi. Bu da üçüncü iptalimizdi.
Çocuğun yaşadığı onca sıkıntıyla beraber eve geri döndük. Bir süre sonra aradılar. Tahlillerin süresi dolmuş, ameliyat olabilmesi için tahlillerin tekrar yapılması gerektiğini söylediler. Ayrıca nasıl olmuşsa bizim anestezi raporumuzu da kaybetmişler. Tekrar rapor ve tahliller için randevu aldık. Bütün işlemleri sil baştan yaptık ve eksiksiz olarak teslim ettik. Bir süre sonra tekrar aradılar. Akşam saat 19.00’da “Hemen çocuğu alıp gelin yatışınızı yapalım yarın sabah da ameliyatı yapacağız” dediler.
Hiç beklemeden hastaneye gittik. Bütün gece çocuğa lavman yaptılar, bağırsaklarını temizlediler. Aç ve susuz bıraktılar. Öbür gün saat 13.00’te ameliyata alacaklarını söyleyip hiçbir alerji testi yapmadan çocuğa antibiyotik verdiler. O gün çocuğum ölümlerden döndü. Çocuğumun yaşadığı sıkıntıları anlatmama imkan yok. Ve dördüncü kez ameliyatı iptal ettiler.
19 Mart’ta tekrar arayıp “Bu akşam en geç 17.00’de hastanede olun” dediler. Bütün işlemler tekrar yapıldı. 20 Mart saat 10.45’te çocuğumu ameliyata aldılar. Bir saat sonra ameliyattan çıktı. Ben çocuğumu beklerken ameliyatın tekrar iptal edildiğini düşündüm. Neyse ki bu kez başarmışlardı.
Bravo size sayın devletim, Sağlık Bakanım ve Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları ve çalışanları. Sadece bir saatlik bir ameliyat için tam 7 ay boyunca bize çektirdikleriniz için size çok teşekkür ediyorum.
Diyeceksiniz ki “Yahu niye bu kadar uğraştınız bu hastaneyle, başka bir hastaneye götürseydiniz ya. Her şeyi yapıp bir ay içinde hallederdiniz.” Evet, doğru söylüyorsunuz ama bilmediğiniz bir sıkıntım var. Çocuğumun kafasında, daha önceki sağlık sıkıntıları sebebiyle, şant diye bir alet var.
Bu sebepten dolayı da devlet hastanesi ve birçok özel hastane benim çocuğumun ameliyatını yapamıyor. Büyük ve çok pahalı özel hastaneler yapıyor. Ama onlar da 10-15 bin TL istiyor. Fakat gelirim belli. Ben bir özel şirkette yemek yapıyorum. Eşim ise özel bir markette mal kabul bölümünde asgari ücretle çalışıyor. Yani özel hastaneye gücümüz yetmiyor. Ameliyatı devlet hastaneleri de yapmıyor. Üniversite hastanesi de böyle süründüre süründüre yapıyor.
Hiç kimsenin çocuğunu Allahım hastaneye düşürmesin. Hiç bir anne-baba da çocuğunun çektiği acıları görmesin demekten başka şimdilik elimizden bir şey gelmiyor.
Fatoş ÖZTÜRK / İSTANBUL
Evrensel'i Takip Et