09 Nisan 2015 00:57

Yermük felaketinde Hamas'ın rolü

Son günlerde Filistinli mültecilerin kaldığı Yermük kampının yüzde 80’inin IŞİD’in eline geçmesi dikkatleri bu kampa çevirdi. Kamp iki noktada çok önem taşıyor.

Paylaş

Ali KARATAŞ

Son günlerde Filistinli mültecilerin kaldığı Yermük kampının yüzde 80’inin IŞİD’in eline geçmesi dikkatleri buraya çevirdi. Kamp iki noktada çok önem taşıyor. Birincisi buranın en büyük Filistin kamplarından biri olması. Yermük’un kamp olarak adlandırılması kafaları karıştırmasın burası yüksek katlı apartmanların bulunduğu 150 bin kişilik bir şehir. Diğer nokta ise Suriye’nin başkenti Şam’a sadece 8 kilometre uzakta olması. Filistin’e yönelik saldırıların devam ettiği yıllar boyunca Yermük artık hem demografik olarak hem de yaşantı bakımından başkent Şam’ın bir parçası haline geldi. Kampa Suriyeliler de yerleşti. Kamptaki Filistinliler çoktan Suriye’deki hayatın bir parçası haline geldi.

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?

Aslında hikâye dört yıl öncesine dayanıyor. Suriye’de dört yıl önce kriz patlak verdiğinde Hamas, Şam’daki bürosunu kapatarak Katar’ın başkenti Doha’ya taşındı. Bu basit bir yer değişikliği değil Hamas’ın yer aldığı İran-Suriye eksenini terk ederek geleneksel Arap ligine katılma hamlesiydi. Fakat Hamas’ın tutumu sadece bununla sınırlı kalmadı. Assafir gazetesinde Halil Harb’ın Salı günü yayınlanan ve benim de oldukça faydalandığım makalesinde değindiği gibi ‘Hamas Suriye rejimi karşıtı tutumunu daha da ileri götürerek silahlı çatışma noktasına götürdü’. Hamas’ın siyasi lideri Halid Meşal’in  2012’nin Aralık ayında Gazze’de yaptığı konuşmada “Suriye devrimini” öven konuşması Hamas’ın Suriye krizinin artık bir parçası olduğunun en önemli belgesiydi.

HAMAS’IN KURDUĞU ÖRGÜT

Kampta en etkili örgüt Aknaf Beyt el Makdis (Kudüs çevresi), iki yıl önce Suriye rejimi ile arası gerilen Haniye'nin en yakınındaki kişiler tarafından kuruldu. Aknaf Beyt el Makdis bizzat Hamas saflarında yer alan kişilerden oluşturuldu. Kamptan yüzlerce genç ve Filistin’in diğer yapılarından bu örgüte katılanlar oldu. Bu örgüt Suriye rejimine karşı savaşan İslami örgütlerle ittifak yaptı.

Gelen bilgilere göre Filistinlilerden, Suriyelilerden ve yabancılardan oluşan el Nusra’ya bağlı 400 kişi ve İslam Cephesine bağlı 200 kişi Yermük’e çok yakın olan Hacer el Esved bölgesinde kuşatılan IŞİD’e bağlılık yemini etti. Akşamdan sabaha çatışmaların seyri değişti. Sonrasında ise IŞİD’in Yermük kampını istilası geldi.

EL NUSRA’NIN İHANETİ

IŞİD militanlarının Yermük’e girmesinden sonra yaptıkları ilk şey Filistinli  Aknaf Beyt el Makdis örgütüne saldırmak için Nusra Cephesi ile gizli bir anlaşma imzalamak oldu. IŞİD militanları, Aknaf Beyt el Makdis örgütünün militanlarının bir kısmını infaz etti. Hamaslı bu örgütün geri kalan militanları yeni saldırılara maruz kalırken diğer bir kısmı ise kampın dışında Suriye askerine teslim oldu.

HAMAS ARAFAT’IN HATASINI TEKRARLADI

Irak’ın Kuveyt’i işgalinde Yaser Arafat tarihi bir hata yapmış ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’e destek vermişti. Neticede bu hatanın bedelini farklı ülkelerde yaşayan Filistinliler ödedi. Filistinlerin siyasi ve toplumsal alandaki hayatlarında büyük bir daralma yaşadı. Bu durumun değişmesi için uzun senelerin geçmesi gerekti.

HALA AYNI KAFADA

Yaşanan yukarıdaki tecrübeye ve Suriye krizinde taraf olmanın Filistinlilerin hayatlarında oluşturduğu çok büyük olumsuzluklara rağmen Hamas hâlâ aynı noktada. Hamas’ın Suriye ve Lübnan’da eğittiği militanlar silahlı İslamcıların destekçisi konumuna geldi.

Hamas’ın kurduğu örgüt Aknaf Beyt el Makdis, kampta birçok kişinin hayatına mal olan el Nusra’nın ihanetini itiraf etmiş durumda değil.  Ama en dikkat çekici nokta IŞİD’in Yermük’ün yüzde 80’ine hakim olmasına rağmen Hamas’tan hâlâ bir açıklama gelmemesi. Tek açıklama İsmail Haniye’den geldi ve sadece “kanın durdurulması” çağrısı oldu.

YERMÜK HAYALET ŞEHİR

Hamas’ın bu belirlediği tutumun neticesi on binlerce kişinin Yermük’ten göç etmesi oldu. Daha birkaç yıl önce 150 bin kişinin yaşadığı kampta bugün 20 binden az kişi var. Ki kalanlar en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar.  Bütün bu gelişmelere ve uyarılara rağmen Hamas’ın girdiği yoldan geri dönüp dönmeyeceği belli değil. Ama kesin olan şey şu ki; yapılan siyasi hesapların bedelini en ağır bir şekilde Filistinliler ödedi, ödemeye devam ediyor.

ÖNCEKİ HABER

Godot'yu değil keçiyi beklemek

SONRAKİ HABER

Kültürel varlıklar korunmuyor, kaynak valilikte bekliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa