Karadolap Spor Kulübü çalışanları sendikalaştı
Eyûp’te bulunan Karadolap Spor Kulübü çalışanları, Tüm Emek Sen’e bağlı Spor Emek-Sen’e üye olarak, sendikalaştı. (Fotoğraflar: Hakan Demir)
![Karadolap Spor Kulübü çalışanları sendikalaştı](https://staimg.evrensel.net/upload/dosya/17058.jpg)
Eyûp’te bulunan Karadolap Spor Kulübü çalışanları, Tüm Emek Sen’e bağlı Spor Emek-Sen’e üye olarak, sendikalaştı. Sendika, kulûp çalışanları ve yöneticiler bir basın açıklaması yaparak sözleşme imzaladı. Basın açıklamasına sendikalaşma çalışması yürüttükleri için işten atılan Dora işçileri de destek verdi. Karadolap Spor Kulübü, amatör spor kulüpleri içerisinde sendikalaşma çalışmasının ilki oldu.
‘KEŞKE METİN KURT GÖRSEYDİ...’
Tûm Emek Sen Genel Sekreteri İbrahim Akseloğlu, ilk defa sporda sendikalaştıklarını söyleyerek “Emektar futbolculardan olan Metin Kurt’un da Karadolap Spor kulübünün fahri üyelerinden olması bizim için önemli. Metin Kurt’un yaşıyor olmasını ve bu günleri görmesini çok isterdim. Kurt, senelerce spor için mücadele etti” dedi. Sendikalar yasasının da anti-demokratik uygulamalarla dolu olduğuna vurgu yapan Akseloğlu, “Bugün burada Karadolap Spor Kulübüyle gerçekleştirdiğimiz sözleşme hepimiz için demokratik bir adımdır” diye konuştu.
‘TEŞVİK ETMESİ GEREKEN BİR ADIM’
Karadolap Spor Kulûbû Başkanı Çayan Dursun da söz alarak “5 çalışanımızın sendikalaşması çok mütevazı bir çalışma ama örnek olması ve teşvik etmesi açısından önemli” diye konuştu. Dursun, “Hem güvencesiz hem de sömürü alanı olan spor sektöründeki bu gelişmeler örnek olmalı” dedi. Dursun, “Belediye mahallemizde bulunan diğer kulüplere yardım da bulunuyor. Ama bizim kulübümüze herhangi bir yardım da bulunmuyor. Çünkü Berkin Elvan’ın cenaze törenine katıldığımız için, Soma’da ölen işçileri andığımız için, mahallemizdeki yoz kültüre karşı mücadele ettiğimiz için” diye konuştu (İstanbul/EVRENSEL)
SENDİKALAŞMAMIZ HERKESE YOL OLSUN
Bektaş ÇİÇEK*
2010 yılında çevre spor kulüplerine göre daha geç federe olma sürecini tamamlamış ancak evveliyatı 1970’lerin başına uzanan geçmişin ’Sayayokuşu’ şimdinin ‘Karadolapspor Kulübü’ spor kültürünün yoz kazan-kazan ilişkilerine göre dizayn edilmiş biçimine bir alternatif oluşturma gayesiyle kuruldu. Kulüp geçmişin emekçi semt dayanışmasının izlerini korumak, gençlerin spor üzerinden bir araya geleceği ortak bir alan olma gayreti ve sosyal sorumluluk çalışmalarıyla yoluna devam ediyor. 1992 yılında dernek statüsü kazanmış ancak yerel yönetimlerin ilgisizliği ve içerdeki ihmalkarlıkların neticesi olarak kapanmış kulüp. Bu durumun yarattığı boşluğu 1990’lı yılların sonlarına doğru geleneksel hale gelen Metin Göktepe futbol turnuvaları ve yaz etkinlikleriyle kısmen gideren mahalle halkının sonraları kendi hazırladıkları proje ile belediyeye mevcut toprak sahanın rekreasyon ve futbol sahası olarak yapılması için öneri ve istekleriyle baskı oluşturmuş ve yapılmasını sağlamıştır. 2008 yılında başlayan bu süreç 2009 yılında kulübün dernek olarak kurulması ve sahanın belediyeden kiralama usulüyle alınmasıyla neticelendirilmiştir. Bugün çalışanlarının sendikalı olmasıyla konuşulmayan, spot ışıklarının gerisinde sessiz sedasız işini yapan milyon dolarlarla değil bahşişlerle güvencesiz, haksız hukuksuz çalıştırılan konu mankeni milyonlarca spor emekçisi için bir ışık olmuştur. İlk zamanlar henüz konuşulmaya cesaret edilmeyen hafızalarımızın almadığı ufkumuzda gözükmeyen bu ileri çabanın öncülü Gladyatör lakaplı Metin Kurt’un bize katıldığı bir toplantıda söylediği o veciz söz dün gibi aklımda: “Mücadele her zaman kazanılmak için yapılmaz ama ve daima gerekli olduğu için verilir.” O gün kendi zamanının sendikal çabasından, milli takımlarda dahil Galatasaray’dan nasıl kovulduğundan, nasıl yalnızlığa itildiğinden bahsetmişti. Federe olmanın tek amaç olmaması gerektiğini farklı beklentiler ve oluşumlarla da var olunabileceğini bugün federasyonların keyfi tutumlarından, yerel yönetimlerin sporu arka bahçeleri gibi kullanıp sadaka kültürüne biat etmeyenleri dışlayan tutumlarından yaşayarak görmekteyiz. Belki bu serüveni inadına ayakta tutacak şey de sessiz kalınan, yok sayılan, yaldızı olmayan emeği hiçe sayılanların örgütlü dayanışması. Farkındalık yaratmak hak-hukuk mücadelesini sendikal çabalarla sürdürmek mümkün diye göstermenin örneği olmak için başlattığımız bu hareket umalım ki ardılları, dergileri, kitapları konferansları olan konuşulan ve bir gün nereden başlamak gerekir diyenlere yol olsun…
*Antrenör
Evrensel'i Takip Et