Tribünlere ve Taraftarlara Özgürlük
Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ya da uygulanamayan bu sistemi bizler de kaldırabiliriz. Gönül verdiğimiz takım ile aramıza bir banka girdiyse susarak bir yere varamayız

Yunus Alpergün
İzmir
Taraftar haklarını, taraftar olmanın benliğinde bulunan o ince noktaları teker teker almamız gerekiyor. Neden mi almamız gerekiyor? Toplumun ve egemenlerin bize nasıl baktığını ve bakınca ne görmek istediklerini biliyoruz. İşsiz, holigan, serseri… Tüm bu hitapları üreten ve dillendiren medyanın ve polis şiddetinin de karşısında durarak mücadele ediyoruz.
Bizlerden makul taraftar olmamızı bekliyorlar. Ayağa kalkmadan, gole bile aşırı sevinmeyen bir taraftar. Böyle oldun oldun yoksa senden ‘seve seve’ makul taraftar yaratmaya çalışıyor futbol yöneticileri. Makul olmadın mı? Kapıyı açtığında 6222 ile karşılaşıyorsun, tabi ‘kapı gibi yasa’ var ellerinde. 6222 dediler, bizlerden istediğiniz taraftarı yaratamayacaksınız dedik. Bu profili tek tek yaratmanın zor olduğunu anladıklarında toplu katliamları seven devletimiz, ‘toplu katliama’ girişti yine. E-bileti, passolig’i getirdiler. Bazıları özel bilgilerini koşa koşa verdiler ve o kartla, kameralar dolu stat içinde ‘taraftar’ olmaya devam ediyorlar. Nasıl ki AKP iktidarına oy vererek onun karşısında olunamayacağı gibi, passolig alarak da ‘E-bilet’e Hayır’ diyemezsiniz. Ya karşısınızdır, ya içinde..
İÇ GÜVENLİK YASASI VE TRİBÜNLER
Maça gelen her taraftarı potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Taraftara yapılan zulüm, çevik kuvvetlerin copları… Hemen her taraftarın başına gelmiştir. İç güvenlik yasası daha meclisten geçmeden 18 Şubat günü Altay ile Göztepe arasında oynanan futbol maçının öncesinde ve sonrasında çevik kuvvet polislerinin Göztepeli taraftarlara uyguladığı şiddet herkes tarafından biliniyor. Stadyumda bulunan 6 kapının yerine tek bir kapıdan geçirilmek istenen taraftarlar, polis koridorunun yani ‘Utanç Koridoru’nun olduğu kapıdan çıkmak istemediler ve polis tribünlere biber gazı sıkarak iç güvenlik paketi denemesi yapmak istedi. Tribünlere doğru gelen çevik kuvvet ekiplerinden sonra taraftarlar açık olan tek kapıdan çıkmak zorunda kalarak fiziksel, sözlü şiddetle karşı karşıya kaldılar. Aynı koridor uygulamasını Eskişehir deplasmanında olan Bursaspor taraftarlarına da uygulayan polis bundan sonra iç güvenlik yasasının verdiği yetkileri tribünlerde de uygulamaya kararlı. E-Bilet’e karşı verilen mücadele dışında polis devletinin dayanağı olan bu yasaya karşı da birleşerek mücadele etmek zorundayız.
GÖNÜL VERDİĞİMİZ TAKIMLA ARAMIZA BANKA GİRDİ
Passolig ile fişlemenin yanında zaten fişlenmiş olan tribün liderlerini baskı altına almayı kolaylaştırmayı planladılar. Nitekim bunu sene başında Fenerbahçeli muhalif tribün liderlerinin gözaltına alınmasıyla gördük. Tribünlerde küfür ve şiddete son vermek için çıkardıkları yasalar, e-bilet uygulaması hiçbirinin yararı olmadığını da gördük. Passolig’in tribünlerde kavga ve kötü tezahüratların önüne geçemediğini bu sene yaşanan tribün kapatma cezalarından ve oynanan maçlarda çıkan olaylar ve kavgalardan görebiliriz. Dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ya uygulanamayan bu sistemi bizler de kaldırabiliriz. Gönül verdiğimiz takım ile aramıza bir banka girdiyse susarak bir yere varamayız.
Tribünlerin özgürleşmesi, toplumun özgürleşmesiyle ilintili bir durumdur. Biri özgürleşmeden diğerinin özgürleşmesi imkansız. İç güvenlik yasalarına da, 6222 yasalarına da, passolig’lerine de yeter demek için birleşmeli ve mücadele etmeliyiz. Tribünlere ve taraftarlara özgürlük!
Evrensel'i Takip Et