Rektörün Yapamadığı; Öğrencilerin Yaptığı...

Fırat Topal
Dicle Üniversitesi

Tamamen piyasaya açılmış üniversiteler, neredeyse tamamen ticarileştirilmiş kampüsler içerisinde yaşayamaya çalışıyor öğrenciler. Talepler de dinlenmeyince öğrenciler kendi olanaklarını yaratmaya çalışıyorlar. Bu Türkiye’nin pek çok üniversitesinde karşımıza çıkabilecek bir hikaye. Buna bir örnek de Dicle Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencilerinin kurduğu topluluk. Sosyal taleplerine yanıt alamadıkları Rektörlükten umudu kesen öğrenciler Tarih ve Gençlik Topluluğu adıyla etkinlikler düzenlemeye başladı. Neler yapmıyorlar ki! Tarih ve Gençlik Topluluğu’nun çalışmalarını ve neden kurulduğunu topluluk üyeleri Genç Hayat’a anlattı.

BÖLÜMDE OKUYAN HERKES ÜYE

İlk olarak konuştuğumuz Enver Şahin, “Topluluğumuz henüz birinci ayında. Bu bir ay içerisinde çok güzel işler yaptık. Bu topluluğu kurma amacımız tek taraflı kutuplaşmayı kırmak, sosyalleşmek istiyoruz. Bizde başkanlık yok başkan da yok. Resmi olarak 100 üyemiz var ve tüzüğümüzde tarih okuyan herkes doğal olarak üyemizdir. Çalışmalarımızı bir kütüphane kurarak başlattık. Her direnişin ve mücadelenin olduğu yerde kütüphane kurulur. İtalya’da komünistler, Hevsel’de ve Lice direnişlerinde Kürtler, kütüphane kurmuştu. Kütüphanemizde kitapları kayıtsız, koşulsuz bir şekilde herkes alabilir. Hatta biz slogan olarak şunu söyledik ‘kitap çalmak serbesttir.’ Bunu yaparken de şunu gördük;  öğrenciler kitapları alırken, daha sonra yerine fazlasıyla getirmeye başladılar” diyerek nasıl kurulduklarını özetledi bize.

İŞÇİ ÖĞRENCİ BİRARADA KAHVALTIDA
Sağladıkları  fon ile birçok sosyal işe imza attıklarını anlatan İsmail Aktaş “Arkadaşlarımızdan 25-50 kuruş gibi bir para topluyoruz. Kural gereği en fazla 1 lira alıyoruz. 1 liradan fazlasını kabul etmiyoruz. Çünkü öğrencilerin durumu ortada. Devletten aldıkları burs belli. Bir kere para aldığımız arkadaşımızdan üç gün para almıyoruz. Bu paraları ortak etkinlikler düzenleyebilmek için topluyoruz. Örneğin, ücretsiz kahvaltılar gerçekleştiriyoruz. Sadece öğrencilerin değil, emekçilerin de katılımını sağlıyoruz. Burada ortak kararlar da alıyoruz. Mesela burada üniversitemizin emekçileri çok fazla çalışıyorlar. Biz de bahçe temizliğine, çöp toplama işlerine destek sunuyoruz. Rektörlüğün çevre temizliğine karşı bir önlem almayacağını biliyoruz. Bu nedenle de biz duruma el attık. Sur Belediyesi çok yardımcı oldu. Çöp kutusu, ağaç fidesi gibi konularda destek sundular. Üniversite yönetiminden toprak istedik. Toprağı bize 20 günde verdiler. Bir bahçe de kurduk fakültede. Bostan haline getirdiğimiz bahçemizde domates, biber gibi sebzeler yetiştiriyoruz. Olgunlaştığı zaman sebzeleri herkesin yiyebilmesini sağlayacağız.” diyor.

ONU DA BİZ YAPARIZ!

Topluluk üyesi İsmail Aktaş ise fakülteye ilk geldiklerinde  fakültenin durumundan bahsediyor; “Fakülte inşaat halindeydi. Hiç ağaç yoktu. Bu konuda taleplerimizi ilettik. Baktık olmadı biz de aldık ele sazı. İlk işimiz ‘Özgür Duvar’ yapmak oldu. Bir duvar yaptık ve duvarın motiflerini yapışkan kağıtlar üzerine öğrenciler arkadaşlarımızın yazdıkları sözler, şiirler, mizahi, politik sözlerden oluşturduk. Yere düşen yazıyı kaldırmıyoruz, sökmüyoruz bunu ilke edindik. Bunu finansal olarak desteklemek için bir kumbara oluşturduk.”

2 LİRAYA GEZİ, PANOYA ÖZGÜRLÜK

İsmail Aktaş çalışmaları anlatmaya devam ediyor; “çalışmalarımızdan bir tanesi de geziler düzenlemek. Örneğin Van, Hasankeyf ve Eğil’e geziler düzenleyeceğiz. Bu geziler için katılımcılardan en fazla 2 lira alacağız. Amacımız, insanların bir araya gelip birlikte yapamayacakları bir şeyin olmadığını göstermek.”
Topluluk üyesi Bahar Pekacar fakülte içinde düzenledikleri panolardan bahsediyor. “Fakültede, iki panomuz var. Bir tanesi resim panosu, diğeri de, akademik alanda yürütülen çalışmaların yer aldığı bilim panosu. Panoya herkes istediği makaleyi, posteri asabiliyor. Burada çok önemli yazılar ortaya çıkıyor. Arkadaşlarımız bu duruma çok ilgi gösterdi. Okul yönetiminden de tepkiler aldık ancak, siyasal alanda olduğu gibi sosyal alanda da örgütlenebileceğini ve birlikte çalışmalar yapabileceğini hocalara göstermeye çalışıyoruz.” Diyerek tamamlıyor sözlerini. Biz de böylesi bir topluluğu daha yakından tanımış olarak röportajımızı sonlandırıyoruz.