Ayar verilmiş Yatak odası Mavrası

Arte MİSİA

Muradına erdin mi sayın sevgili okur? Bananebananebaşkanolucamben Recep Tayyip Erdoğan’ın daha henüz başbakanken yeni yeni “en az 3 çocuk” naraları atmaya başladığı zamanlardı. Ona cevaben parkta çekirdek çitleyen ablanın eli ağzında, boynu fularlısı eli kitaplısının ise cinleri tepesinde aynı şeyi söylediği zamanlar. “Ay bari yatakta ne yapacağımıza da karışsın.” Buyur işte bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş, karıştılar. Erdin mi muradına?

Mevzuyu biliyorsun, kaçırmış olamazsın: Anayasa Yüksek  Mahkemesi ‘oral, anal, grup, eşcinsel ve lezbiyen’ ilişkileri doğal olmayan ilişki biçimleri olarak tanımladı. Yapmak yasak değil ama kendi görüntün dahi olsa bu ilişkileri içeren görüntü çekmek ve depolamak yasak. İster binlerce bastır ister “aile albümünde” bir tane sakla fark etmez cezası aynı. Yani hasılı bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde özel hayat, gizlilik, özgürlük filan varmış. 

AYM: CIK-CIK-CIK

AYM’nin bu kararının hemen ardından daha önceki yasal sorumluluklarımızı bize “Vatandaş vergini zamanında öde” ya da “Oy kullanmak vatandaşlık görevidir” gibi uyarılarla hatırlatan devletimizin “Grup yapmamak vatandaşlık görevidir” ya da “Eşcinsel olma ülkeni koru” gibi uyarılar yapmamasını temenni ediyoruz. Zira bir türlü baharın gelmediği ülkemizin birden bire saçmalığın ateşiyle yanıp kavrulmasına gönül razı gelmez. “İyi vatandaşın sevişme el kitabı” filan dağıtılmasını da kaldıramayız bak söylüyorum. Bir de hayatında bu ilişki türlerini denemeyi hiç aklına getirmemiş hatta adına bile yabancı “doğal” kalabalığın aniden böyle bir yasakla karşı karşıya kalması var elbette. Neye uğradığını şaşıran her yaştan vatandaşlar “neymiş ki o” derken yasağı çiğnemekten korkar oldular belki kim bilir? Aslında yasakla filan adı geçse de son yılların en büyük değişiminin yediden yetmişe herkesin bir cinsellik bombardımanına tutulması olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yeni Türkiye’de elini sallasan sekse çarpıyorsun. Öyle bir ortam ki ilk gün gerdek çarşafını denetleyen ikinci gün en az üç çocuk istiyorum demeye başlayan kaynananın yönettiği ülkenin mahkemesi de parkta öpüşen çiftleri görünce “cıkcıkcık” öten babaanne rolünü pek de güzel üstlenebiliyor. Biz o ağacın altında son bir buse için beklerken “Bak biri görürse 4 yıla kadar yolu var” dercesine “Seni babana söylerim bacaklarını kırar” diye bağırıyor arkamızdan. 

TATAVA YAPMA NORMAL SEVİŞ!

Her şeye politika karıştırma diyenler yine bir huysuzlanacak ama sevişmek fena halde politiktir. Öyle Foucault’tan filan alıntılar yapmaya biyoiktidardan/biyopolitikadan dem vurmaya gerek yok. En politik ağızlardan dökülen formül gözümüzün önünde: Kızlı erkekli yan yana bile gelmeyin ama evlenip sevişin. Madem ki sevişiyorsunuz boşa sevişmeyin; en az 3-5 çocuk yapın. Çocuk yapın çünkü ülke Türkiye A.Ş. gibi yönetilmeli (limited bile değil).  Dükkana eleman lazım.

Peki bunun için ne yapmak lazım. Önce davranışı denetleyeceksin. O doğal (evlenip çocuk doğurmak için sevişmek), bu (şimdilik oral, anal, grup) değil. Bu zaten hepten sapkın (eşcinsel, lezbiyen çünkü çocuk olmuyor). Sonra davranış üzerinden bireyselliğin tanımını yapacaksın. Vatandaş elbette birey olacak ama senin istediğin gibi bireyler olacak. Doğal cinsel ilişki davranışı tanımıyla vatandaşın kendi bedeniyle arasındaki ilişkiyi yani bireyselliğini tanımlayacaksın. Böylece bedenine sahip olacak, bedeni üzerindeki özgür iradesini elinden alacaksın. Bedeninin neresinden haz alacak, nasıl haz verecek hep sen bileceksin. Gerekirse yasa da sen olacaksın yargı da bilim de. “Doğal” ilişkiyi tanımlarken insan doğasına ait tek eşliliği ya da heteroseksüelliği kanıtlayan tek bir bilimsel bir araştırmayı filan referans göstermen şart değil. Çünkü dedik ya dükkana eleman lazım. 

SALLA SAPKIN SOPASINI

Hem sen bir şeye doğal dersen gerisi hep sapkın olur. Ve sapkın sopası meşe odunundan daha çok can yakar değil mi? Bireyin kontrolü için cinselliğin, cinselliğin kontrolü için bedenin kontrolü, bedenin kontrolü için de normale karşı sapkının disipline edilmesi gerekir. Ah canımın içi normal, ah gözünün çapağını yediğim standart... Sen ne tatlı şeysin.

Bunun için ilk nefesten itibaren din, ilk harften itibaren okul ve son ana kadar güne dair toplumsal politika vardır. Arzu ya da şehveti ölümcül günah olarak sunan din ve yıllarınızı verdiğiniz ama tek bir gününde bile zevk almanızın yasak olduğu okul hayatınız sizi haz almamanız için disipline eden bunu çeşitli yollarla denetleyen ve yine de uslu durmazsanız cezalandıran iktidarın normalleştirme ‘özkırımına’ hazırlar. Çünkü “Onlar ki haz duyarlar isyan ederler.” Bu uydurma ayetin mealini mi? Zevk almaktan korkmayan, haz almayı hakkı olarak kabul eden birey kendi bedeniyle kurduğu ilişkiyi kendi tanımlayacak, cinselliğinin de kendine özel olduğunu bilecektir. Bireyselliği iktidarın sınırlarını aşacaktır. Mesela iktidarın o hiç hoşlanmadığı doğum kontrol yöntemleri onun için çocuk yapmadan sayısız kez haz duymanın kapısı olacaktır. Kişilerin kendi kurallarıyla gezindiği bir bahçeye açılan kapı. O yüzden normale sıkıca sarılmak gereklidir. Ama gel gör ki bu ‘normal düzen’ bir kahkahayla yerle bir olacak kadar da temelsizdir. Değil mi sayın Arınç?

Bakma bir ton laf ettiğime sayın okur. Söz bitti sıra eylemde aslında. Hazır bahar da geliyor. Sıradaki orgazm bizden AYM başta olmak üzere tüm normalcilere gelsin o zaman.