Dengir Mir Fırat: AKP ve Erdoğan, ülkeyi savaşa bile sürükleyebilir
HDP Mersin Milletvekili Adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, HDP'nin barajı aşmaması için AKP'nin büyük provokasyonlar gerçekleştirebileceğine dikkat çekti. Erdoğan'ın istediği başkanlık sisteminin 'diktatörlük' olduğunu kaydeden Fırat, çözüm sürecinin ise hükümetin defterinden düştüğünü belirterek, 'AKP hükümeti ve Erdoğan, kendilerini tehlikede görürlerse, seçimi erteletmek için Türkiye'yi başka bir devletle savaşa sokmaktan dahi tereddüt etmezler' dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin 1'inci sıra Milletvekili Adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri'ne dair DİHA'ya açıklamalarda bulundu. "Bu bir demokrasi ve özgürlükler seçimidir" diyerek, 7 Haziran seçimlerinin milletvekili seçimi değil, bir rejim değişikliği seçimi olacağına işaret eden Fırat, "Bunu önlemenin tek yolu, HDP'nin seçim barajını aşmasıyla, hatta yüzde 15'lere ulaşmasıyla mümkün olabilir. Bugüne kadar ezilmiş, yok sayılmış, ötekileştirilmiş kitlelerle, 77 milyon vatandaşımızla beraber, bunun önünü kesmek mecburiyetindeyiz. Bu son bir şanstır. İkinci bir şansın olacağını da düşünmüyorum" diye konuştu.
'AKP BOĞAZINA KADAR YOLSUZLUĞA BATTI'
AKP'nin, 2002 seçim sloganlarından bir tanesinin '3Y' ile mücadele olduğunu hatırlatan Fırat, "Yani 'yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele' idi. Şimdi HDP'nin söyleyeceği şey "3Y" değil, "4Y" olmalı. Yani buna bir "Y" daha eklememiz lazım. Çünkü yolsuzlukla hakikaten mücadele etmemiz lazım. Çünkü bu hükümet, boğazına kadar yolsuzluğa batmış durumda. Yasaklarla mücadele etmek zorundayız. Çünkü 1995'li yıllara dönüş alametleri gözüküyor. Yoksullukla mücadele etmek zorundayız. Sadece 3-4 ay içerisinde yüzde 35 devalüasyon oldu. Bunun acısını, özellikle seçim sonrasında gelecek olan zamlarla halkımız görecektir" ifadelerini kullandı.
'TEHDİDİN MUHATABI ALEVİLER OLACAK'
Fırat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istediği Türk tipi başkanlık sistemini de değerlendirerek, bu sistemde kuvvetler ayrılığının değil, kuvvetlerin birliği ve tek kişide toplanmasının söz konusu olduğunu belirtti. "AKP, 350-400 vekil kazanırsa hemen anayasa değişikliğine gidecek. Bu anayasa değişikliğinin temeli, İslami esaslara dayanan, ancak bu esasların dışında kalan etnik ve dinsel grupları dışlayan, otoriter bir yapıya dönüşecek. Anayasa değişikliğinin en büyük tehdit muhatabı da Türk ve Kürt Aleviler olacaktır. Son süreçte çıkarılan kanunlara baktığımızda da yasakçı zihniyetin hâkim olduğu, polis devletine gittiğimizi görüyoruz. Bir de bütün yetkilerin tek 1 kişide toplandığını düşünün. İşte o zaman ne yapabileceklerini halkımızın takdirine bırakıyorum."
'BÜYÜK PROVOKASYONLAR YARATABİLİRLER'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin, 350-400 milletvekili alabilmek için 7 Haziran'a dek her şeyi göze alacağını vurgulayan Dengir Mir Mehmet Fırat, "Ağrı ve Roboski'de olduğu gibi, HDP'nin barajı aşmaması için büyük provokasyonlar yaratabilirler. Büyük çatışmalar, yeni provokasyonlar yaratabilirler. Çünkü korku insana her şeyi yaptırır. Yani düşünün ki 2-3 yıldır süren ateşkese rağmen vatan evlatlarını çatıştırıyorlar. Niçin? Bu tahrikin temelinde korku yatıyor. Bizler de kitlelerimizi provokasyonlardan uzak tutacağız" dedi.
Fırat, AKP'nin, iktidardan düşmesi halinde yargılanacakları, yargı süreci sonunda da 'mahkûm kalacakları' korkusuyla seçimlere iyice asılacaklarını düşündüğünü belirtti. Bu korkunun iktidarı savaş politikalarına götürebileceğine dikkat eden Fırat şöyle devam etti: "Yani eğer kendilerini tehlikede görürlerse -ki anayasaya göre seçimi erteletmek ancak bir savaş haliyle mümkündür- savaşa girmekten dahi hiçbir tereddütleri olmaz. Kaybedecekleri korkusu varsa bir ülkeye savaş açmaktan bile çekinmeyeceklerdir. Bu önlemenin tek yolu, HDP'nin seçim barajını aşması, hatta yüzde 15'lere ulaşmasıyla mümkün olabilir. Bugüne kadar ezilmiş, yok sayılmış, ötekileştirilmiş kitlelerle, 77 milyon vatandaşımızla beraber, bunun önünü kesmek mecburiyetindeyiz. Bu son bir şanstır. İkinci bir şansın olacağını da düşünmüyorum." (Mersin/DİHA)
Evrensel'i Takip Et