29 Nisan 2015 16:40

Denizli Lisesi Sadece Bir Lise Değil

1 Mayıs bizim bu taleplerimiz için önemli bir gün çünkü bizlerin kaderi ve çıkarları, işçi sınıfının kaderi ve çıkarlarıyla ortak. İşçi sınıfı ne zaman özgürleşirse bizim taleplerimiz de o zaman gerçekleşir. Çünkü bu sistemi değiştirecek güç işçi sınıfı

Denizli Lisesi Sadece Bir Lise Değil

Cemil ÇİMENDAĞ
Anafartalar Lisesi
Beyza DÖNMEZ
ATDEM
Denizli

Denizli Lisesi Türkiye'nin en köklü okullarının başında gelen ve birçok ünlü ismin de yetişmiş olduğu bir lise. Ancak son zamanlarda Denizli Lisesi, binasının belediye binasına çevrilme meselesi ile Denizli'nin gündeminde. Bu köklü liseden mezun olmuş öğrencilerden  öğretmenlerine, emekçilerinden şimdi ki öğrencilerine ve Denizli halkına kadar hiç kimse lisenin belediye binasına çevrilmesini istemiyor. Bu taleplerimizi eylemler yaparak dile getirsek de yetkililer geri adım atmıyor. Biz de Denizli Lisesi'nden arkadaşlarımızla sohbet ettik. Hem Denizli Lisesi'ni hem de liselerde verilen eğitimi konuştuk. 
Denizli Lisesi'nin belediye binasına dönüştürülmesine ilişkin tepkilerini özetle şöyle dile getirdi arkadaşlarımız;

ÇORAP SÖKÜĞÜ

“Okulumuzun köklü geçmişinin çıkarlar doğrultusunda kullanılmasını istemiyoruz. Okulun sadece Denizli Lisesi'nde okumuş veya okumakta olan öğrencilerinin üzerinde bir etkisi yok, Denizli halkı üzerinde de etkisi var. Okulumuz adını bulunduğu caddeye verecek kadar eski, tarihi geçmişi olan bir lisedir. Hiç kimsenin çıkarları doğrultusunda kullanılmasını istemiyoruz. Okulumuzu belediye binasına çevirirlerse sıra diğer tarihi okullara ve başka alanlara gelecek. Ama Denizli halkı olarak bunlara müsaade etmeyeceğiz. Birilerinin kendi istek ve çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine izin vermeyeceğiz"

KÖLE DEĞİL ÖĞRENCİYİZ

Denizli Lisesi'nde okuyan arkadaşlarımızın tek derdi bu değil elbette. Tahmin ettiğiniz üzere eğitim sistemi de en büyük sorunsallardan biri. 'Ülkede eğitim diye bir şeyden bahsedemeyecek bir durumdayız' diyorlar. Ülkeyi yönetenlerin gözünde öğrenci değil köle olduklarını düşünüyorlar. Nasıl bir köle sorumuza da cevapları var:  "Kendi istek ve çıkarları doğrultusunda kulanılan genç demek köle demek!"

GELECEK Mİ? O DA NE OLA Kİ?

'Nasıl bir eğitim?' sorusunu tartışırken bir arkadaşımız giriyor hemen söze. "Şu anda aldığımız cinsiyetçi, gerici, ezberci bir eğitim gibi bir eğitim almak istemiyoruz. Aldığımız eğitimin bize birşeyler katmasını, bizleri geliştirmesini istiyoruz. Okulda gördüğümüz derslerde öğrendiklerimizi günlük yaşamda kullanmak istiyoruz. Ancak şu anki eğitim bu dediklerimize çok uzak. Sıra geleceği konuşmaya geliyor. Peki nasıl bir gelecek düşünüyorsunuz sorumuz ise uzun bir sessizlik yaratıyor aramızda. Sessizliği yırtan biri  "Soruya uzun süre cevap veremememizin en büyük sebebi yarınımızdan emin olmayışımız aslında" diyor

ÇÜNKÜ BİR TANE İŞÇİ SINIFI VAR!

Denizli Lisesi'ndeki arkadaşlarımızla sohbetimizin sonuna gelirken malum soruyu soruyoruz. Memnun olmadığımız bir çok şey söyledik. Peki ne yapacağız bunlara karşı? Bu soruya da güzel bir cevapları var; 
"Denizli Lisesi'nin belediye binasına dönüştürülmemesi için eylemler yaptık. Bu eylemler bize olan desteği gittikçe büyüttü. Şimdi önümüzde 1 Mayıs var ve bizler bilimsel, parasız ve anadilde eğitim talebimizle 1 Mayıs'ta alanlara çıkacağız. 1 Mayıs bizim bu taleplerimiz için önemli bir gün çünkü bizlerin kaderi ve çıkarları, işçi sınıfının kaderi ve çıkarlarıyla ortak. İşçi sınıfı ne zaman özgürleşirse bizim taleplerimiz de o zaman gerçekleşir. Çünkü bu sistemi değiştirecek güç işçi sınıfı."
Böylece sonlandırıyoruz biz de sohbetimizi. 1 Mayıs bizim bu taleplerimiz için önemli bir gün çünkü bizlerin kaderi ve çıkarları, işçi sınıfının kaderi ve çıkarlarıyla ortak. İşçi sınıfı ne zaman özgürleşirse bizim taleplerimiz de o zaman gerçekleşir. Çünkü bu sistemi değiştirecek güç işçi 
sınıfı.”

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et