Yan yana sesimiz daha gür
Çiğli’de koro kuran kadınlar sadece şarkı söylemiyor, sorunlarını, taleplerini, mücadelelerini de birleştiriyor.
Özge AYAZ
“Kadınız, insanız biz
Ekmek ve Gül diyoruz
Yürüyoruz, yürüyoruz hep
O güzel günlere
Kadınız, insanız biz
Ve özgürlük istiyoruz”
Bu sözler, İzmir’in Çiğli ilçesinde bir araya gelerek koro oluşturan kadınların söylediği Ekmek ve Gül marşnın sözleri. “Değişiklik” olsun deyip gelen de var, “Bir şey üretmek istiyorum” diyen de ama hepsinin tek bir merakı var: Yan yana gelince sesimiz nasıl çıkacak?
Nurten Sadak, ev hanımı; iki kızı var. Çocukların derdi, evin yükü derken kendine ayıramadığı vakti bulmuş koroda. “Çocuklarımı eşime bırakıyorum, bana da değişiklik oluyor” diyor. Gülsüm Tali muhasebeci. “Ne olursa olsun özellikle kadınlar bir şeyler üretsin istiyorum. Bu koro çalışması olabilir, folklor olabilir, drama olabilir. Bu koro da bu şekilde oluştu. ‘Ne üretebiliriz?’ sorusuyla bir araya geldik” diyor.
“Hep para kazanmak için, çocuklarımız için çalışıp duruyoruz. Ben kendim için bir şeyler yapmaya geldim” diyor Zübeyde Karadağ ve ekliyor, “Hep beraber çalıştığımızda ortaya nasıl bir şey çıkacak çok merak ediyorum.” Seçim dönemine dair de sözü var Zübeyde’nin “Bizler kapı kapı gezip oy dileneceğiz. Hangi partiden olursak olalım öyle. Ama temsil hakkına gelince, yüzdeye vurunca kaç tane kadın var. Kaç kadın girip bizi temsil edecek. Ben erkeklerin benim hakkımı savunacağına inanmıyorum. Bir kadın orada olmalı ki beni anlayabilmeli.”
BİRBİRİMİZDEN GÜÇ ALIYORUZ
İpek Gökmen eşinden yıllarca zulüm görmüş, en sonunda yaşadıklarına dayanamayıp, boşanmış. “Kendimi bulduğumda boşanma kararı aldım ve benim hayatım 2006’da başladı” diyor. O da kadınların bir şeyler yapabileceğini göstermek için koroya katılmış. “Kadınların ölüm haberleri, kadınlara yapılan baskılar, tüm bunlar beni çok üzüyor. Artık bunlara karşı gelmenin zamanıdır. Ev hanımlar, çalışanlar, hepimiz bir olup, sesimizi yükseltmeliyiz.”
“Annelerimizin babalarımızın sahip oldukları haklara bile artık sahip değiliz biz” diyor Gül Çubuk. Geleceğimizden endişeli olduğumuz halde cesur davranamadığımızı belirtiyor; “Biz böyle sustukça; daha çok tecavüze uğrayacağız, daha çok öldürüleceğiz, daha çok haklarımız alınacak elimizden.”
“Hepimizin tek yürek tek ses olması önemli” diyor Sibel İşçi, ve devam ediyor: “Koro vesilesiyle bir araya geliyoruz, sohbet ediyoruz, gündemi takip ediyoruz. Siyaset yapıyoruz ve bunun sadece erkeklere özgü bir şey olmadığını gösteriyoruz. Ben bir fabrikada çalışıyorum. İlk işe girdiğimde 5 kadın işçiydik. Ama vergi yükünden kurtulmak isteyen işveren kadın sayısını artırmaya başladı. Hem vergiyi az ödüyor, hem aynı işi yapmasına rağmen kadın işçiye daha az maaş veriyor. İşte erkek gücüyle çalışıp, evde de çalış, sonra yine iş… 1 Mayıs ve seçim taleplerimiz bu döngüde şekilleniyor. Birbirimizden aldığımız güce inanıyor, güveniyoruz.”