'Biz çılgınlığa işçiden ve emekçiden yana olarak devam edeceğiz'

Demirtaş'tan Erdoğan'a: Önce IŞİD'e verdiğin desteğin hesabını ver

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında katıldığı partisinin Balıkesir mitinginde bir kez daha "iktidardan düşmemek için bütün ülkeyi ateşe verebilecek kadar çılgınlaşmış durumda olanlara" karşı özgürlüklerin ve barışın teminatı olup, AKP diktasına izin vermeyeceklerini ifade etti. Demirtaş, Diyanet'e dair kullandığı ifadeleri çarpıtarak, meydanlarda kendisini "din düşmanı" gibi göstermeye çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da "Bize din dersi vermeye kalkanlar, önce yanınızdaki hırsızlara, talancılara bu dersi verin. IŞİD barbarlığı karşısında sesi çıkmayanlar, onların İslam'a verdiği zarara ses çıkarmayanlar, 'ben zarar veriyorum' diye meydanlarda yuhalatıyorlar. Önce IŞİD'in hesabını verin" sözleriyle yanıt verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Balıkesir İl Örgütü, seçim çalışmaları kapsamında Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş'ın katılımıyla kentin Kuvva-yi Milliye Meydanı'nda miting düzenledi. Partinin Balıkesir milletvekili adaylarının da katıldığı mitinge çok sayıda yurttaş katılırken, miting alanı HDP flamaları ile süslendi. Demirtaş'ın yapacağı konuşma öncesinde sahneden çalınan müzikler eşliğinde halaylar çekilerek, sık sık "Bizler HDP, Bizler Meclis'e" ve "Yaşasın halkların eşitliği" sloganları atıldı. 

Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunda bulunulmasının ardından Selahattin Demirtaş, seçim otobüsünün üzerinden alandakilere hitap etti.

Sözlerine seçimlere iki siyasi çizginin girdiğini belirterek başlayan Demirtaş, "Bizler Türkiye'nin bütün yoksulları, bütün emekçileri ve bütün ezilenleri olarak şimdi yollara düştük. Türkiye'nin 81 iline aynı mesajı büyük insanlık mesajını taşıyoruz. Umarız 7 Haziran'da büyük insanlık mesajı Türkiye'nin bütün ezilenlerinin yüreğine nakış nakış işlenecek. Oy pusulasında yapacağınız tercih, yalnızca bir parti seçmek ve kimlerin milletvekili olacağı konusunda bir tercihin ötesinde. Ya özgür, demokratik, eşitlikçi, adil bir yaşam ve Türkiye'nin her yerinde hiç kimsenin korkmadan çekinmeden yaşayacağı bir ülke yada diktatörlük, tek adamalık baskısı altında inleyen bir Türkiye olacak. Seçime iki parti giriyor. Diktatör ve ezilenlerin partisi" diye konuştu. 

'NEFES ALMAK BİLE VERGİ BU ÜLKEDE'

Sonrasında vergideki adaletsizlik üzerinde durup, alandakilere "Her biriniz bulunduğunuz yerde alın terinizle üretip ülkenin ekonomisine büyük katkılar sağlıyorsunuz. Çalışıyor, üretiyorsunuz. Ülke ekonomisinin yüzde 80'ini siz üretiyorsunuz. Asgari ücretliler sizler üretiyorsunuz. Sizler üretirken ülkeyi kalkındırırken en büyük vergiyi ödüyorsunuz. Tek kuruş vergi sektirmeden sizden alınıyor. Ülkenin vergilerinin yüzde 70'i bu şekilde toplanıyor. Harcarken de vergi ödüyorsunuz. Gelirinizin yüzde 30-40'ını sizden kesiyorlar. Telefonla bir 'alo' dediğinizde bile vergi ödüyorsunuz. Nefes almak bile vergi bu ülkede. Siz bu şekilde ülkenin yüzde 95 vergisini ödüyorsunuz" sözleriyle seslenen Demirtaş, devletin topladığı paraları dağıtırken de adil olmak zorunda olduğunu ifade etti. 

Demirtaş, "Çalışana, emekçiye hak ettiği adil dağıtımın yapmak zorundayız" dedi. 

' BİZ ÇILGINLIĞA İŞÇİDEN VE EMEKÇİDEN YANA OLARAK DEVAM EDECEĞİZ'

Demirtaş, seçim programlarında vaat ettikleri Bin 800 TL asgari ücret için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "çılgınlıktır" şeklindeki söylemlerine de yanıt verdi. "Bu ülkede hırsızlık yolsuzluk olmasın. Dünyanın en zengin ülkelerinden birinde yaşıyoruz. Bizler üreticiyi, tarımı geliştirirsek zaten asgari ücret bin 800'ün çok üzerine çıkacak. Hayvancılığı, küçük esnafı bitirmek için ellerinden geleni yaptılar. Her yerde sanayilere yatırım yapıyorlar. İşsiz kalın fabrika kapılarında ucuz işçi olun, iş dilenin istiyorlar. Sendikalı olmayın istiyorlar. Bu nedenle tarımı ve hayvancılığı bitiriyorlar. Emekçiden yana bir ekonomiyi savunduğumuz için çılgın oluyoruz da İstanbul Boğazı'na alternatif kanal açacaklar nasıl çılgın olmuyorlar" diyen Demirtaş, bu konudaki sözlerini de "Çılgınlık buysa biz işçiden, emekçiden yanayız" diyerek sürdürdü.

'KADIN VE GENÇLERE ÖDENEK'

Demirtaş, konuşmasında kadınlara ve gençlere de seslendi. Kadın ve gençlerin kendilerine sorulduğunda 'çalışmıyorum' demelerine dair "Olur mu? En önemli işi evde siz yapıyorsunuz. Evde çalışan da, çalışan kadın statüsünde olacak. En zor iştir çocuk büyütmek. Size düşen buysa, biz de üzerimize düşeni yapacağız. Genç arkadaşlarım siz okullarınızı bitirmenize rağmen, işsiz kalıyorsunuz. Hiç değilse cebinizde bir minibüs parası olsun diye 15-25 yaş arası tüm gençlere yaşam kartı dağıtacağız. En azından sizlere iş yaratana kadar çay paranız cebinizde olsun" ifadelerini kullandı. 
Bunun aynı sıra çocuklara, bebeklere, annelere yardım olsun diye mahallelerde Gıda Bankası oluşturup, çocuklar için sağlıklı gıdaları destek olarak dağıtacaklarını belirten Demirtaş, bunları yaparken AKP gibi, sadaka kültürü ile de yapmayacaklarının altını çizdi.

'HDP TÜRKİYE'DE SİYASET YAPMA ANLAYIŞINI DEĞİŞTİRİYOR'

Bu sözlerinin devamında ırkçılık ve faşizme karşı siyaset yürüten bir parti olarak HDP'nin seçimlere damgasını vuracağını kaydeden Demirtaş, "HDP, Türkiye'de siyaset yapma anlayışını değiştiriyor. HDP faşizmin, ırkçılığın, din tüccarlığının bittiği bir dönemde siyasete damgasını vuruyor. 7 Haziran'da, barajı aştığımızda ırkçılıktan, faşizmden beslenen bu ülkede bizi birbirimize düşüremeyecekler. Din tüccarları bunu yapamayacaklar. Sabırla, inatla, kararlılıkla çalışacağız. Her eve gideceğiz. Bu ırkçılık ve faşizm, din sömürüsünden beslenenler bir tarafa, tüm Türkiye bu mesajımızı içtenlikle karşılayacak" dedi.

'İKTİDARDAN DÜŞMEMEK İÇİN ÜLKEYİ ATEŞE VEREBİLECEK KADAR ÇILGINLAŞMIŞLAR'

Yine HDP'nin seçim çalışmalarını engellemek amacıyla Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın provokasyonlara giriştiğini vurgulayan Demirtaş, buna ilişkin ise şunları söyledi: 
"Bizler farklı kimliklerde farklı inançlarda olabiliriz. Kürt, Arap, Acem oluruz ama insan oluruz her şeyden önce. Bu mesajı, Türkiye'nin her yerinde siyasetin egemen dili haline getirmemiz lazım. Bunu engellemek için Cumhurbaşkanı, Başbakan başta olmak üzere her yerde provokasyon yaratıyorlar. İktidardan düşmemek için bütün ülkeyi ateşe verebilecek kadar çılgınlaşmış durumdalar. Barajı aşacağız. Özgürlüklerin ve barışın teminatı olup AKP diktasına izin vermeyeceğiz." 

'HALKIN VERGİSİYLE HDP'YE SALDIRIYOR'

Demirtaş, konuşmasında partilerinin şiddetle oy topladığına ilişkin yaratılan spekülasyonlara ve yalanlara da yanıt verdi. Halkın parasıyla HDP'ye karşı kampanya yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunu sıkılmadan söyleyebildiğini dile getiren Demirtaş, "Sizin ödediğiniz her vergi bu bütçeye gidiyor. Ben şahsen kendi payıma düşen kısmı helal etmiyorum. Gittiği her yerde bizi yuhalatıyor. Bakın işte ülkeyi kutuplaştırma siyaseti tam da budur. Sonra dönüp 'HDP şiddetten besleniyor' diyorlar. Kampanya başladığından bu yana 41 seçim büromuz saldırıya uğradı. Arkadaşlarım sabırlı olalım. Provokasyona düşmeyelim. Asla onların şiddet provokasyonlarına teslim olmayacağız" sözleriyle de sağduğu çağrısı yapmaya devam etti.

'ÖNCE IŞİD'İN HESABINI VERİN'

Son olarak HDP'nin din karşıtı olduğuna üretilen söylemlere de değinen Demirtaş, bu söylemlere ise şu ifadelerle karşılık verdi: 
"Her yerde bizi din karşıtı diye yuhalatıyor. Kimsenin, başkasının inancını sorgulama hakkı yok. Zannedersiniz ki ellerinde bir iman ölçer var, herkesin notunu veriyor. Kusura bakmasınlar, Allah'tan başkasına hesap vermek zorunda değiliz. Sen ismimi söylemesen bile hepimizi kıyamette ismimizle çağıracaklar. O gün bize Diyanet İşleri Başkanlığı'nı sormayacaklar, imanımızı soracaklar. Bize din dersi vermeye kalkanlar önce yanınızdaki hırsızlara, talancılara bu dersi verin. IŞİD barbarlığı karşısında sesi çıkmayanlar, onların İslam'a verdiği zarara ses çıkarmayanlar, 'ben zarar veriyorum' diye meydanlarda yuhalatıyorlar. Önce IŞİD'in hesabını verin."

'PROTESTO HAKTIR, HANIMEFENDİYE NAZİK DAVRANILSIN'

Miting alanında dikkat çeken bir olay da yaşandı. Konuşmasını sürdürdüğü sırada miting alanına giren bir kadın, 'Balıkesir PKK'ye mezar olacak' şeklinde sloganlar atmaya başlaması üzerine olaya müdahale eden Demirtaş ise "Sakin arkadaşlar sakin. Protesto onun da hakkıdır. Düşüncelerini ifade etmek hanımefendinin de hakkıdır. Provokasyona gerek yok. Lütfen sakin olun. Hanımefendiye nazik davranılsın arkadaşlar. Onun da hakkı. Güvenlikçi, arkadaşlar lütfen hanımefendiye nazik davranılsın. Onun da hakkıdır saygı duyalım lütfen. Provokasyona gerek yok sakin. Mitingimize kaldığımız yerden devam ediyoruz" sözleriyle konuşmasında çağrısında bulunduğu sağduyunun uygulayıcı oldu.

IRKÇI GRUP MİTİNG ALANINA YÜRÜMEYE ÇALIŞTI

Demirtaş'ın konuşması sonrası miting son bulurken, miting sonrasında ırkçı bir grup alandan ayrılmakta olan partililere 'Tekbir' getirerek saldırdı. Bunun üzerine gerginlik yaşandı. Polisin araya girmesi üzerine gerginlik yatıştırılırken miting alanı kısa sürede boşaltıldı. (DİHA)

(BALIKESİR)

KAYNAK: DHA&T24