9 Mayıs 2015 02:02

Seçim arsızlığı

Cumhurbaşkanı, ‘tarafsızlık’ ilkesine uymamaktaki ısrarını sürdürüyor. Erdoğan ile Davutoğlu ‘toplu açılış’ adı altında birlikte fiili seçim mitingleri yapmaya hazırlanıyor.

Seçim arsızlığı

Muhalefet partilerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘parti başkanı gibi’ davrandığına yönelik tepkiler gelmeye devam ederken, bu iddiaları doğrulayacak yeni bir gelişme daha yaşandı.

‘Seçim mitingi’ eleştirilerine hedef olan toplu açılış törenleriyle meydanlara çıkan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şimdi de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte alanlara inecek. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun aynı zamanda AKP Konya adayı olması nedeniyle  Cumhurbaşkanı ve AKP adayının yan yana gelme ve açılışları miting gibi değerlendirme ihtimali yeni tartışma konusu oldu.

BİRLİKTE ALANA İNECEKLER

AKP Sözcüsü Beşir Atalay gazeteciler ile yaptığı buluşmasında, Erdoğan ve Davutoğlu’nun 22 Mayıs’ta Ordu-Giresun ve 26 Mayıs’ta Hakkari-Yüksekova havaalanlarının açılışlarına birlikte katılacaklarını açıkladı. Atalay, 29 Mayıs’taki ‘Fetih’ kutlamalarına da Erdoğan ve Davutoğlu’nun birlikte katılabileceklerini bildirdi. Atalay Erdoğan’ın Kur’an ile kürsüye geçip siyaset yapmasının nedenini de HDP ve CHP’yi bağladı. Atalay “Bizim seçim beyannamemize bakın, özgürlükler vardır. Dinin seçim ortamında istismarı falan yoktur. CHP ile HDP ilk defa dini seçim kampanyasının içine kattılar. Din konusunu onlar getirdi, biz getirmedik. Sen bir gaf yaparsan onlar da bunu kullanıyor, seçim ortamında olur” dedi.

Erdoğan’ın meydanlarda Kur’an göstermesi, 400 vekil istemesi, gönlündeki partiyi işaret etmesinin ardından Davutoğlu ile beraber açılışlara katılacak olması tartışılmaya devam ederken, seçim sürecine giren AKP için devletin tüm olanaklarının kullanması da tepki çekmeye devam ediyor.

PTT ARAÇLARI İLE PROPAGANDA

AKP  mitingleri için ise devlet kurumlarının seferber olması tartışma yaratmaya devam ediyor. Davutoğlu’nun gittiği illerde yaptığı mitingler için valiler seferber oluyor, belediye araçları AKP mitingleri için ayrılıyor. Önceki gün de İstanbul Esenler’de PTT’nin resmi kargo araçlarının AKP propagandası için kullanıldığı iddia edilmişti. AKP’nin Esenler İlçe Teşkilatı iddiayı yalanladı ancak bazı fotoğraflar da sosyal medyaya yansıdı. Haber-Sen suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.

SAKATLAR DERNEĞİ ARAÇLARI DA KULLANILDI

Ordu Ünye’de de Sakatlar Derneğinin de araçlarının kullandığı ileri sürüldü.

HDP İl Başkanı Vedat Şensoy, AKP’nin Ünye Sakatlar Derneği aracını seçim aracı olarak kullanmasına tepki gösterdi. Şensoy, “AKP seçim aracı olarak Ünye Sakatlar Derneği aracını kullanıyor. Yok oluş telaşı AKP’yi şaşkına döndürmüş. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Ünye Sakatlar Derneği aracının seçim aracı olarak kullanılması kabul edilemez. Bu aracı dernek kullanıma verdiyse AKP’nin kabul etmemesi gerekir. Bir derneğin aracı nasıl oluyor da bir partiye veriliyor. Kiralanması bile yanlış. AKP’nin engelliler üzerinden nasıl siyaset yaptığı ortaya çıktı” dedi. Şensoy, Eşit şartlarda yapılmayan seçimlerde böyle bir uygulamanın yapılmasını AKP’nin son çırpınışları olarak değerlendirdi. (HABER MERKEZİ)


TAŞERON İŞÇİYE ‘MİTİNGE KATILIN’ BASKISI

Volkan PEKAL
Adana

AKP’nin seçim hukuksuzlukları devam ediyor. Adana’da kamu binalarına AKP pankartları asılırken bir kamu hastanesinde çalışan taşeron işçiler işveren tarafından AKP mitingine katılmaya zorlandı. Cumhurbaşkanı’ndan Diyanet İşleri Başkanı’na, valisinden kaymakamına AKP çalışanı gibi seçim çalışması yürütmesi, İstanbul’da PTT Kargo araçlarının AKP seçim araçlarına çevrilmesi gibi hukuksuzluklara benzeri uygulamalar Adana’da da yaşanıyor.
Karataş yolu üzerinde atıl durumda bulunan eski Devlet Hastanesi binasının üzerine ve bir diğer kamu binası olan Sabancı Kültür Merkezi’ne AKP pankartları asıldı. Ayrıca Adana’da gerçekleşecek olan AKP mitingine Çukurova Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde Erma firmasına bağlı çalışan 180 taşeron taşeron firma işçilerinin katılmaları için baskı yapıldığı iddia edildi. Hastane’de işçilerle toplantı yapan patron, işçilerin telefon numaralarını toplayarak o gün gelmeyenleri işten atmakla tehdit etti.

HASTANELER PARTİLERİN ARKA BAHÇESİ DEĞİL

Konuyla ilgili Hastane idaresine şikayette bulunan SES Adana Şube Başkanı Gülşen Topal, kamu hastanelerinde 2005’te 305 bin olan taşeron işçi sayısının bugün bir buçuk milyonu bulduğunu belirterek ihaleleri alan AKP’ye yakın firmaların bunun karşılığını ödemek için bu şekilde davrandığpını söyledi.
Pazar günü işçilerin hastaneye çağrıldığını dile getiren Topal, “O gün buraya gelip tutanak tutacağız. Gerekli işlemi yapacağız. Bu iş hukukuna da aykırı” dedi.

AKP’YE SU DUYURUSU

HDP Adana’da il örgütü de,  kamu binalarının AKP propagandası için kullanılması ve taşeron işçilerin mitinge katılması için yapılan baskıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Adliye önünde konuşan HDP Adana Milletvekili Adayı Rıdvan Turan, kamu kaynaklarının bu ülkede yaşayan tüm vatandaşların ortak malı olduğunu belirterek vatandaşların bu uygulamanın hesabını 7 Haziran’da soracağını ifade etti.


İZMİR VALİLİĞİ DE HAREKETE GEÇTİ

Metehan UD
İzmir

İzmir Devlet kurumlarına yazı yollayan İzmir Valiliği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir’e gelişi öncesi seferber oldu. Valilik, kurumlardan Erdoğan’ın açılış töreninin coşkulu bir biçimde geçmesi için yüksek katılım istedi.  
Atatürk Stadyumunda gerçekleşecek açılış töreni öncesi İzmir Valiliği de harekete geçti. Valilik aralarında üniversitelerin, il milli eğitim müdürlüğünün, il sağlık müdürlüğünün, il gençlik ve spor müdürlüğünün bulunduğu 16  farklı kuruma faks çekerek Cumhurbaşkanının İzmir’deki açılışlarına hazırlanmasını istedi. İzmir Valisi Mustafa Toprak imzasıyla gönderilen yazıda toplu açılış töreninin coşkulu bir şekilde yapılabilmesi için en yüksek seviyede katılımın sağlanmasını istedi ve de açılış yapılacak tesislerin Türk Bayrağı ve ve Atatürk Posterleri ile kaplanmasını istedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et