Kılıçdaroğlu: AKP döneminde refah, gelir, kar bir avuç insanın elinde toplandı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2002 yılında Türkiye nüfusunun yüzde 1'inin toplam servetin yüzde 39'una, 2014'te ise nüfusun yüzde 1'inin toplam servetin yüzde 54.3'üne sahip olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Rehaf, gelir, kar yukarıda bir avuç insanın elinde toplanmış. Biz bunu reddediyoruz. Refah tabana yayılmalı, halk kazanmalı, halkın cebi para görmeli. Biz bunu yapacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, Bartın mitingi için uçakla Zonguldak Havalimanı'na indi. Havalimanında partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, seçim otobüsüyle Zonguldak'ın Çaycuma İlçesi'ne bağlı Saltukova Beldesi içinden geçerek halkı selamladı. Otobüsle Bartın'a gelen ve partili gençler tarafından coşkuyla karşılanan Kılıçdaroğlu, 'Başbakan Kemal' sloganlarıyla Cumhuriyet Meydanı'ndaki miting alanına girdi.
KENDİ ÇOCUKLARI SINAVA GİRMEDEN MEMUR OLDU
Alanda toplanan yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 6 milyon 200 bin işsiz, aylığı 1000 TLnin altında 8 milyon emekli, yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyeli ve bunlar için ödenen 5.5 milyar dolar, atama bekleyen 350 bin öğretmen bulunduğunu söyledi. CHP lideri, çiftçinin ektiği ürünün karşılığını alamadığı için 2 Trakya büyüklüğünde ekilmeyen alan bulunduğunu belirterek şöyle dedi:
"Bunlar 13 yıldır tek başına iktidar olan bir partinin önümüze koyduğu tablo. Bu tablo bizim içimize siniyor mu? 13 yıl kredi açtık. Tek başına yönettiler. Hiç kimse önünde engel olarak durmadı. Ama bize yoksulluk, bize işsizlik verdiler. Kendi çocukları KPSS sınavına bile girmeden devlette memur oldular. Bizim çocuklarımız bekliyor. Üniversiteyi bitirdiler, 350 bin öğretmen atama bekliyor. O zaman gel yeni bir başlangıç yapalım."
HALKIN CEBİNİ DÜŞÜNEN SİYASET
Türkiye için çalışacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Benim siyaset anlayışım onların siyaset anlayışına benzemez. Benim siyaset anlayışım cebini düşünen siyaset değil, halkın cebini düşünen siyasettir. Halk kazanacak. Halkın cebi para görecek. Benim siyaset anlayışımda benim çocuğum iş bulsun değil, eğer bu ülkede herhangi bir vatandaşımızın çocuğu işsizze o çocuk iş bulamıyorsa, o ailenin derdi benim de derdim olacaktır. Hiçbir ayrım yapmadan her çocuğumuza iş bulacağız, aş bulacağız. Asıl hedefimiz bu olacak" dedi.
Türkiye'de 6 milyon 200 bin işsiz varken hükümetin yabancıların çalıştırılmasına yönelik kanun tasarısı çıkardığını belirten Kılıçdaroğlu, "Kanunun adı: Yabancıların çalıştırılması hakkında kanun tasarısı. Siz 6 milyon 200 bin işsize iş bulacak yerde, 'Yabancıları nasıl getireceğim ve Türkiye'de nasıl çalıştıracağım' onun kanun tasarısı. Bunu Bartın'ın, Türkiye'nin insafına sunuyorum. Geldiğimiz nokta bu" diye konuştu.
REFAH TABANA YAYILMALI
Yeni bir politika, yeni bir anlayışla devleti yöneteceklerini belirten Kılıçdaroğlu, refahı tabana yayacaklarını ve bunu tabanda sağlayacaklarını ifade ederken şöyle devam etti:
"Yıl; 2002. Türkiye nüfsunun yüzde 1’i Türkiye'deki toplam servetin yüzde 39'una sahip. Yıl 2014. Türkiye nüfusunun yüzde 1’i Türkiye'deki toplam servetin yüzde 54.3’üne sahip. 39'dan 54'e çıkmış. Rehaf, gelir, kar yukarıda bir avuç insanın elinde toplanmış. Biz bunu reddediyoruz. Refah tabana yayılmalı. Refah tabana yayılmalı, halk kazanmalı, halkın cebi para görmeli, yoksulluk olmamalı, işsizlik olmamalı. Memlekette barış, huzur olmalı. Her evde tencere kesinlikle kaynamalı."
"KAÇAK SARAYIN, YANDAŞIN, ÇOCUKLARIN İÇİN VAR, EMEKLİYE YOK"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 11 milyon emeklinin korunması, yılda 2 maaş ikramiye verilmesi halinde bütçe gelirlerinin bir bölümünün tabana gitmiş olacağını anlatırken, "Koro halinde itiraz ediyorlar; 'Emekliye parayı nasıl nereden vereceksin?' diyorlar. Hayatımda duyduğum en ayıp sorulardan birisidir. Sen kaçak saray yaparken sana kaynak sorduk mu? Kaçak saray için var, yandaşın için var, çocukların için var, herkes için var emekliye gelince 'Parayı nereden bulacaksın?' Parayı bulacağız, emekliye de vereceğiz. Sanıyorlar ki emekliye ayda 10 bin lira vereceğiz. Zaten ne alıyor ki? Aylığı bin liranın altında 8 milyon emekli var. 350-450 lira emekli aylığı alan var. 450 lira alana yılda 2 sefer 450 lira vereceksin, ona itiraz ediyorlar. Ben de 11 milyon emekliye sesleniyorum. Eğer onlar size 'kaynak yok' diyorlarsa siz de 'kusura baklayın bizden de size oy yok' deyin. Sizin sahibiniz yok bu hükümette. Sizin sahibiniz CHP’dir" dedi.
HORTUMCULAR KAYBEDECEK
Emekliye 2 maaş ikramiye verdiklerinde esnaf, toptancı, sanayicinin kazanacağını belirten Kılıçdaroğlu, herkesin kazanacağı bu durumdan hortumcuların kaybedeceğini, kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bölgedeki kömür ocaklarının çalıştırılmadığını, istihdam yaratılmadığını belirterek, "O ocakları çalıştıracağız. Dışarıdan kömür geleceğine burada kömür yok mu? Adam gibi çalıştıracağız. İş kazalarının olmadığı uluslararası standatlara uygun çalıştıracağız. Eğer insanlar çalışıyorsa, eğer insanların iş güvencesi varsa, eğer insanlar akşam huzur içinde eve dönüyorsa o Türkiye hepimizin Türkiye'sidir. O Türkiye yaşanacak bir Türkiye'dir" dedi.
"KÖLELİK DÜZENİNİ KALDIRACAĞIZ"
Taşeron işçiliği, kölelik düzenini kaldıracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kölelik düzenine 'Evet' der miyiz? Kölelik drüzenini kaldıracağız. İşçi çalışıyorsa, kadrosunu vereceğiz. İş güvencesi olacak. 'Kaynağı nereden bulacaksın?' diyorlar. Bu işin kaynağı var. Zaten taşerona ödüyorsun parayı. Öderken yüzde 18 KDV de ödüyorsun. Taşeron da işçiye ödüyor. Ben taşeronu ortadan kaldıracağım. Ben doğrudan parayı işçiye vereceğim. Yüzde 18 de devletin karı olacak. Onlar bunu istemiyor. Biz yapacağız. Hem devlet karlı olacak çalışanın iş güvencesi olacak, sendikalı olacak. Sık sık 'Parayı nereden bulacaksın?' diye soruyorlar. Yeri geldiği zaman 'Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonemisinden biri.' Güzel, ben de biliyorum. Ben bunları savunurken niye itiraz ediyorsun? Para var mı? Elbette var. Kimler için var? Onlar için var, sizin için yok. Ama hakça düzende onlar için yok para sizin için olacak."
"ÇİFTÇİYE 1.5 TL'DEN MAZOT"
Çiftçiye motorinin litresini 1.5 TL'den vereceklerini vaadine de itiraz edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ben eski maliyeciyim. Vergi, bütçe nedir, nasıl harcanır bilirim. Bir özelliğim daha var; Kul hakkı yemenin ne menem bir bela olduğunu da bilirim. Petrol dışarıdan gelir, dolar ödenir, rafineride işlenir, rafineri üzerine payı koyar bilirim. Fiyat 1 lira 21 kuruş. Kaça satıyorsun? 4 liradan. Biz 1.5 lira taahhüt ediyoruz. Dönüp bana 'kaynağı nereden bulacaksın?' diyorsun. Sen yatlara verirken sorduk mu? Çiftçi alacak, traktörüyle tarlaya gidecek. Çalışacak, üretecek, kazanacak. Onlar yata, ben çiftçiye. Aynı şekilde elmas, yakut, inci, pırlanta bunlarda ÖTV yok. Çiftçinin mazotunda ÖTV var. Senin tercihin inciden, pırlantadan, yattan, kattan yana. Benim tercihim çiftçiden, üretimden, alın terinden yana. Aramızda bu kadar fark var."
"4 YIL YETKİ İSTİYORUM"
Hükümete 13 yıl kredi açtıklarını ve gelinen noktanın iç açıcı olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğer bunlar 13 yılda 6 milyon 200 bin işsiz yaratmışlarsa, yoksulluğu bitirmemiş 13 yılda 17 milyon yoksul yaratmışlarsa oturup düşüneceğiz. 4 yıllık yetki istiyorum. 13 yıl değil, 10 yıl değil, 8 yıl değil, 4 yıllık yetki istiyorum. 4'üncü yılın sonunda bu güzel ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiçbir aile 'Ben yoksulum' demeyecek. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Bunun sözünü veriyorum. 4'üncü yılın sonunda güzel, huzurlu, kendi içinde barışık olan bir Türkiye, sokaklarında, caddelerinde çatık kaşlı insanların değil, güler yüzlü insanların dolaştığı bir Türkiye, gerilimlerin değil, beraber yaşamanın ne kadar güzel olduğunu gören bir Türkiye inşa edeceğiz. Asıl hedefimiz budur. Büyüyen, üreten, ekonomisi güçlü, işsizliği olmayan, yoksulu olmayan Türkiye olacak" diye konuştu.
"SİYASET CEP DOLDURMA SANATI DEĞİL"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gerginlik, kavga, yoksulluk, yolsuzluklardan bıktıklarını, bütün bunları değiştireceklerini anlatırken şunları söyledi:
"Benim çocuklarımın yatak odalarında boy boy para kasaları olmayacak. Benim bakanlarımın evlerinde, ayakkabı kutularında dolarlar olmayacak. Benim bakanlarım birilerinin emrinde yan gelip yatmayacak. Hiç kimsenin hakkını yemeyeceğiz. Her kuruşun hesabını vermek de bizim boynumuzun borcu olacak. Bu güzel ülkeyi şaha kaldıracağız. Şaha kalkan, üreten, büyüyen bir ülke olacak. Bölgesinde dışlanan değil, sorunlar çıktığı zaman başvurulan bir Türkiye olacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün görkemli Türkiye'sini yeniden ayağa kaldıracağız. Birilerinin önünde eğilip bükülen değil, Dış İşleri bakanlarının parmakla çağrıldığı değli, onurlu duran, onurunu koruyan, bayrağını koruyan, halkının hakkını koruyan bir Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Bunun yolu üretimden geçiyor. Türkiye üretirse güçlü olur. Türkiye saman ithal eden değil, canlı hayvan ihraç ederse güçlü olur. Türkiye bunların tamamını yapabilir. Gücümüz var, toprağımız var, insanımız var. Eksik olan namuslu siyaset. Eksik olan düzgün, ahlaklı siyaset. O nedenle ilk 4 ay içinde temiz siyaset kanununu çıkaracak. Siyaseti kirliliği arındıracağız. Siyaset halka adanmışlıktır. Siyaset cep doldurma sanatı değildir. Siyaset köşeyi dönme sanatı değildir. Siyaset vatandaşın derdiyle ilgilenmektir, vatandaşın mağduriyetini gidermektir. Sözüm sözdür, bu ülke için yeni bir sayfa açağız."
TEKSTİL FABRİKASI İŞÇİLERİYLE SOHBET ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mitingin ardından Bartın'ın Gecen Köyü mevkisinde bulunan tekstil fabrikasında incelemelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, fabrika yemekhanesinde işçilerle çay içip sohbet etti. Üreten Türkiye'nin güçlü olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye ürettikçe işsizlik azalmış olur. Şu anda Türkiye'de 6 milyon 200 bin işşizimiz var. Bu tablo Türkiye'ye yakışmıyor. Biz istiyoruz ki fabrikalar, tarlalar çalışsın, herkesin işi olsun. Biz bu çerçevede siyaset yapıyoruz. Siyaseti de böyle görüyoruz. Ayrıca siyasetin bir başka özelliği daha var. Siyaset halka halka hesap verme sanatıdır. Hepiniz çalışıyorsunuz, ama vergi ödüyorsunuz. Ödediğiniz vergilerin hesabını siyaset kurumu size vermek zorunda. Çünkü ödediğiniz vergileri harcayan bizleriz. Yani siyaset kurumu. Dolayısıyla yeni fabrikalar için harcarsak, üreten Türkiye için güçlü bir yapı oluşturabilirsek, çok daha güzel bir tablo ortaya çıkmış olur. Hepinizin çalıştığı huzur içinde ürettiği bir Türkiye hepimizin ortak özlemidir."
Otobüsle Zonguldak'a giderken Çaycuma İlçesi'ne bağlı Karapınar Beldesi'ne uğrayan ve halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, ardından miting için Zonguldak'a devam etti. (DHA)