"Türkiye yanlış politikalar sonucu GDO’lu soya ve mısıra mahkum edildi"
GDO'ya Hayır Platformu yaptığı açıklamada yanlış politikalar ile Türkiye’nin 'Genetiği Değiştirilmiş Organizma'lı (GDO) soya ve mısıra mahkum edildiği bildirilirken, bazı akademisyenlerin savunduğu GDO’lu soya ve mısır ithalatının, ülkenin döviz rezervlerinin yabancı ülke halklarının refahına sunulmasından öte bir şey olmadığı vurgulandı.
GDO'ya Hayır Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada, endüstriyel ölçekte yapılan gerek büyükbaş hayvancılık gerekse kanatlı sektörünün yem ihtiyacının karşılanmasında soya ve mısırın önemli bir yer tuttuğu, Türkiye’nin 2014 yılında yurtdışından aldığı 2 milyon ton soya için 1,1 milyar dolar (2,4 milyar TL), 1,4 milyon ton mısır için de 360 milyon dolar (788 milyon TL) ödeme yaptığı kaydedildi.
Açıklamada, ülkede yetiştirilen soyanın 2014 yılı itibarıyla dekara veriminin 496 kg olduğu, buna göre ithal edilen 2 milyon ton soyayı üretebilmek için 4 milyon dekar tarım arazisine ihtiyaç olduğunun anlaşıldığı ifade edildi. Aynı yıl için mısır bitkisinin dekara verimi 949 kg olduğu, buna göre ithal edilen 1,4 milyon ton mısırı üretebilmek için 1,5 milyon dekar tarım arazisine ihtiyaç bulunduğunun ortaya çıktığı hatırlatıldı.
‘ÇİFTÇİNİN KAZANAMADIĞI İÇİN EKMEKTEN VAZGEÇTİĞİ ARAZİ, BELÇİKA’NIN YÜZÖLÇÜMÜNE YAKIN’
Açıklamada, AKP hükümetinin ısrarla sürdürdüğü tarım politikaları sonucunda, sadece son 10 yılda tarım arazilerimiz 27 milyon dekar küçüldüğü, çiftçinin kazanamadığı için artık ekmekten vazgeçtiği tarım arazilerinin Avrupa’nın merkezindeki Belçika’nın toplam yüzölçümüne yakın bir büyüklükte olduğu belirtildi. Ülkede teknik ve ekonomik ölçütlerde sulanabilir arazi miktarı 85 milyon dekar olduğu, 2013 yılı itibarıyla 59 milyon dekar arazi sulamaya açıldığı vurgulanan açıklamada, en az 26 milyon dekar tarım arazisinin su ile buluşmayı beklediği ifade edildi.
Türkiye’nin ihtiyacının GDO’lu ürünlerin ithalatına kafa yormak olmadığı savunulan açıklamada, kendine yeterlilik derecesinde tarım politikalarını gözden geçirmek gerektiği belirtildi. Bazı akademisyenlerin savunduğu GDO’lu soya ve mısır ithalatının, ülkenin döviz rezervlerinin yabancı ülke halklarının refahına sunulmasından öte bir şey olmadığı kaydedildi. (CİHAN)