Almanya'da grev hakkına saldırı
Almanya’da Merkel/Gabriel hükümeti grev hakkını kısıtlamak için parlamentoda yasa taslağını görüşürken hükümetin küçük ortağı CSU ve Junge Union, planlanan yasa değişikliğinin yetersiz olduğunu ileri sürüyorlar. Metal patronları uyarı grevlerinin de yasalarla düzenlenmesini talep ediyor.
Almanya’da Merkel/Gabriel hükümeti grev hakkını kısıtlamak için parlamentoda yasa taslağını görüşürken hükümetin küçük ortağı CSU ve Junge Union, planlanan yasa değişikliğinin yetersiz olduğunu ileri sürüyorlar. Metal patronları uyarı grevlerinin de yasalarla düzenlenmesini talep ediyor.
Almanya’da grev hakkını kısıtlamak üzere hazırlanan yasa taslağıyla ilgili tartışmalar artıyor. 4 Mayıs günü Federal Parlamento Sosyal ve Güvenlik Komisyonunda düzenlenen toplantıda konuya ilişkin uzmanlar dinlendi. Komisyon Başkanı Kerstin Griese (SPD) toplantı sonrası yaptığı açıklamada, “Anlaşıldığı kadar hükümetin sunduğu yasa taslağı bu konuda söylenecek son söz olmayacak” dedi.
REKABET ORTADAN KALKACAK
Aralarında Alman Sendikalar Birliği (DGB) Başkanı Reiner Hoffmann, Alman İşverenler Birliği (BDA) Genel Sekreteri Reinhard Göhner’in bulunduğu uzmanların bir bölümü yasa taslağıyla birlikte “Almanya’da TİS Birliği’nin sağlanacağını ve gereksiz sendikal rekabetin ortadan kalkacağını” ileri sürdüler.
Komisyonda, “Yasa sendikalar arasındaki ortak çalışmanın güçlenmesine olanak sunacak” diye konuşan Hoffmann, “Sanayideki yapısal değişimler özellikle de bazı işlerin taşerona devredilmesi sonucu TİS’lerden kopuş artacaktır. Yasa değişikliği ile birlikte bunun önüne geçme ve gereksiz sendikal rekabete son verme şansı da elde edeceğiz” dedi. Hoffmann konuşmasında yasanın işverenlerin de lehine olduğunu sözlerine ekledi.
Tek bir işletmede farklı sözleşmelerin geçerli olmasının işverenleri çözülmesi zor sorunlarla karşı karşıya getirdiğini söyleyen Göhner ise, “Birçok işletmenin karşı karşıya olduğu pratik sorunlar düğümü bu yasayla birlikte çözülebilir” dedi. Yasanın, grevlerin yarattığı zarar ile grev yapan tarafın elde ettiği sonuca uygun olması gerektiğini söyleyen Göhner, “Biz yasanın önleyici bir fonksiyonu olmasını umuyoruz” dedi.
HUKUKÇULAR FARKLI DEĞERLENDİRİYOR
Yasa taslağına destek veren Federal Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı Prof. Hans-Jürgen Papier, “Aynı işletmede TİS’lerin çakışmasının önüne geçmek için parlamentonun harekete geçme görevi var. Böyle bir yasa koalisyon (örgütlenme) hakkına bir müdahale olarak değerlendirilemez aksine TİS sisteminin yeniden düzenlenmesi olarak değerlendirilmeli” dedi.
Prensip olarak TİS Birliği’nden yana olduğunu söyleyen Bonn Üniversitesi, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Gregor Thüsing, “Ancak ortaya konulan taslak bunu sağlayacak nitelikte değil. Azınlıkta olan bir sendikanın taleplerini ifade etmek için mahkemeye başvurma hakkı olduğu gibi rakip sendikanın imzaladığı bir sözleşmeyi imzalama hakkı da ortak çalışmayı teşvik edecek niteliğe sahip değil. Ben şahsen bu yasanın grevleri engelleyebilecek bir özellik taşıdığını da düşünmüyorum” dedi.
‘YASA TASLAĞI YETERSİZ’
Hükümetin küçük ortağı CSU ve Birlik Partileri (CDU/CSU) Gençlik Örgütü Junge Union (JU), yasa taslağının yetersiz olduğunu ve Federal Çalışma Bakanı Andrea Nahles’in acil değişiklikler yapması gerektiğini açıkladılar. “Almanya’da artık iki haftada bir grev yaşandığı hissine kapılmamak elde değil” diye konuşan JU Başkanı Paul Ziemiak, “Pilotlar, makinistler, öğretmenlerin mesleklerinin getirdiği özel konumlarından dolayı bütün vatandaşları baskı altına almalarının önüne geçmemiz gerekiyor” dedi. Hava ve tren taşımacılığında, enerji ve su şebekelerinde olduğu gibi eğitim alanının ve kamu hizmetleri açısından önemli olan bütün alanlarda greve çıkılmadan önce zorunlu uzlaşma görüşmeleri yapılması gerektiğini söyleyen Ziemiak, “Buna rağmen bir sonuç alınmazsa greve çıkmadan dört gün önce grev ilan edilmeli” dedi. Ziemiay ayrıca çok özel alanlarda grevleri bir süreliğine erteleme hakkının olmasını da talep ederken, “İtalya ve Fransa’da bu tür yasal önlemler yürürlükte, Almanya’nın bunun dışında kalmasına gerek yok” dedi.
BU YASAYA GEREK YOK!
Yasa taslağına en sert eleştiriler ise ülkenin en ünlü iş hukukçusu Prof. Dr. Wolfgang Däubler ve Federal İçişleri Eski Bakanı Gerhart Baum’dan (FDP) geldi. Hükümetin hazırladığı yasa taslağı ile işverenlerin eline çok önemli bir araç verdiğini söyleyen Däubler, “Yasa yürürlüğe girerse işverenler, ‘işletme sınırları belirleme’ maddesini kendi lehlerine kullanarak işlerine yarayan sendikaları çoğunluk sendikası haline getirebilecekler” dedi. Konuşmasında ayrıca yasanın ileri sürüldüğü gibi TİS Birliği’ni sağlamaya yönelik olmadığını belirten Däubler, “aksine grev hakkını sınırlamaya yönelik bir taslak sunulmuştur” dedi. Bunun yanı sıra yasa taslağının birçok anayasal hak ile muhalefet içinde olduğunu sözlerine ekleyen Däubler, “Böyle bir yasaya gerek yok” dedi.
Yasa taslağını, “Tek kelimeyle grev hakkına müdahale” olarak değerlendiren Baum ise, “Bu nedenle yasanın çıkmasıyla birlikte Federal Anayasa Mahkemesine başvuracağım ve iptali için mücadele edeceğim” dedi.
HEDEFTEKİLER ÇAĞRILMADI
Grev hakkının kısıtlanmasından ilk etapta etkilenmesi beklenen meslek sendikalarının uzmanlarının komisyon toplantısına çağrılmaması, söz konusu sendikalar tarafından eleştirildi. “Meclis tarihinde benzer bir olay yaşanmamıştır” diye eleştirilerini ifade eden Cockpit Sözcüsü İlja Richter, “Yasanın meslek sendikalarının çalışmasını nasıl etkileyeceği konusunda görüşümüzü almak yerine DGB ve BDA’nın asıl uzmanlar olarak davet edilmeleri hükümetin ne yapmak istediğini ortaya koyuyor” dedi.
UYARI GREVLERİ DE DÜZENLENMELİ
“Bu kez metal TİS döneminde IG Metall sendikası çok sorumsuz davrandı” diye bir gazeteye demeç veren Metal İşverenleri Birliği (Gesammtmetall) Başkanı Rainer Dulger, “Süresiz grevi engellemek için çok fazla taviz vermek zorunda kaldık. Daha görüşmeler devam ederken IG Metall yaygın uyarı grevleriyle üzerimizde baskı kurdu. Bunlar normal uyarı grevleri değildi, bunlar uzun elden planlanmış eylemlerdi. Böyle bir durumu bir kez daha yaşamak istemiyoruz” dedi.
Bu nedenle TİS Birliği yasa taslağının yeniden gözden geçirilmesini ve uyarı grevleriyle ilgili bir maddenin de içine alınmasını talep eden Dulger, “Grev hakkı var, bu Anayasa’da da güvenceye alınmış durumda. Ama uyarı grevi ne oluyor, bunu hangi yasa düzenliyor? Böyle bir yasa neden yok? Uyarı grevleri nedeniyle ortaya çıkan maddi hasar son derece büyük oluyor, buna son verilmeli” dedi. (Köln/EVRENSEL)