Katliam İçin Nükleer!

Müşerref ÖZBAKIR
AİBÜ
Çevre Mühendisliği

Belamız, Rusyadaki ROSATCOM şirketinin Türkiye ile yaptığı anlaşma ile dünyaya gelmiştir. Bahsi geçen bu şirket kendi finansal kaynakları ile inşaata başlayacak ve ürettiği elektriği 15 senelik alım garantisi ile Türkiye'ye satacaktır.Yani o hoş reklamlarında söyledikleri gibi 'Güçlü Türkiye'nin Yeni Enerjisi' bizi dışa bağımlı olmaktan kurtarmıyor. Aksine daha da dışa bağımlı hale getiriyor.
26 Nisan 1986 tarihine şöyle bir bakalım, dünyanın bugüne kadar gördüğü en büyük nükleer felaket yaşandı; Çernobil. Her biri 1.000MW gücünde olan dört reaktörün hatalı tasarımına, reaktörlerden birinde deney yapmak için güvenlik sisteminin devre dışı bırakılması da eklenince felaket kaçınılmaz olmuştu. Türkiye de kazadan etkilenen ülkeler arasındaydı. 27 yıl sonra bugün, Çernobil Nükleer Santrali'ni inşa etmiş ROSATOM şirketinin Akkuyudaki santrali yapacağını öğrenmek
bizi daha da ürkütüyor.
HAYATLARIMIZ PAMUK İPLİĞİNDE
Dünyanın hangi ülkesinde elektrikler tüm gün boyunca topluca
gidiyor sorarım sizlere? Sonuçları ağır olacak bir belayı başımıza Rusya'ya güvenerek mi alıyoruz Santralin açılması halinde hayatlarımız pamuk ipliği üstünde olacaktır. Bu gün teknoloji devi ülkeler nükleer santrallerini kapatıp temiz enerjiye yönelirken Türkiye neden bunu yapıyor?
Kısaca özetleyecek olursak ;
-Akkuyu fay hattı üstünde bulunuyor. (Türkiye depremin etkilerini azaltabilecek bir teknolojiye sahip değil. )
-Santralin Rus payı %51'in altına hiç düşmeyecek. (Türkiye'nin enerjisi değil yani)
-VVER1200 isimli reaktör ile aynı yapıdaki reaktör, daha önce İran tarafından kullanımı denenmiş ancak daha devreye girmeden ana pompaları parçalamıştır.
CEVAPSIZ SORULAR...
Santralin ÇED raporu okunmadan kabul edilmiştir. Rapor İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu Toplantısı sırasında sivil toplum örgütlerinin sorduğu ve cevap verilmeyen birkaç soru;
-Nükleer enerji santralinin ömrünü tamamladıktan sonra nasıl söküleceği ile ilgili bilgilerin paylaşılmaması
-Yakıtta Rusya'ya bağımlı olunacak.
Bizim az olan uranyumumuz kullanılmayacak. Doğalgaz bağımlılığı yerine uranyum bağımlılığımız olacak.
-Atıkları bertaraf etmeyi dünyada hiçbir ülkenin başaramadı.
-Olası bir kaza durumunda 500 Milyarlık hasarın sadece binde birinden Rusya'nın sorumlu olması.
-Uranyum yakıt çubuklarının sürekli su ile soğutulması gerekiyor. Soğutma elektrik kesintisi gibi bir sebeple duracak olursa patlama tıpkı Çernobil ve Fukuşima'da ki gibi kaçınılmaz olacak.
Şimdi oturup nefes almak mı yoksa telafisi olmayacak sorunlara neden olacak enerji üretim şekli mi önemli düşünelim... Size yaşanabilir bir dünya bırakamadık çocuklar... Bağışlayın.

FELAKETE ADIM ADIM…
Olası bir patlama halinde; Hasarın derecesi patlamanın merkezine olan uzaklıkla değişir. Patlamaya yakınlık derecesiyle hasar da artar. Patlamadan doğan yoğun ısı dalgası, patlamanın yarattığı şok dalgasınının meydana getirdiği basınç, radyasyon, patlama ile etrafa yayılan radyoaktif serpinti gibi sebeplerden büyük hasarlar doğabilir.Yüksek sıcaklık neticesinde her şey buharlaşır. Merkezden uzaklaştıkça ölüm ve yaralanmaların büyük bir kısmı ısı dolayısıyla yanmalar, şok dalgasının yıktığı veya uçurduğu binaların kalıntılarından ve yüksek dozdaki radyasyonun sebep olduğu akut-maruziyettendir. Patlama sahasının ötesinde, ölüm veya yaralanmalar ısı, radyasyon ve ısı dalgasının sebep olduğu yangınlardır. Uzun-vadede, radyoaktif serpinti rüzgarların da yardımıyla daha geniş bir alanı etkiler. Radyoaktif serpinti içindeki parçacıklar su kaynaklarına karışır ve çok uzaklardaki insanlar bu parçacıkları solur veya su ve yiyecekler ile sindirir.

BİZ YAPMAZSAK OLMAZ...
Bizim bölümden bir arkadaş espiri ile karışık şöyle demişti; O kadar şirin o kadar güzel bir reklamdır ki insana ulan daha önce niye bu nükleer santrallerden açılmadı bu ülkede dedirtir. En kısa sürede hayata geçmesi gereken bir santraldir. Zira ülke tarihinde nükleer santral faciası yoktur. açılmalı ki en kısa sürede bu facia gerçekleşmeli ve bundan geri
kalmamalıyız.