Bıçak sadece çetelerin elinde değil

Alper TAŞ*
Bugün Bahadır’ı dün Nuh’u öldürenler kimlerdi? Kar topu oynamanın, neşeyle gülmenin öldürme nedeni sayıldığı bu nefret nasıl hüküm sürüyor sokaklarımızda?
Bahadır’ı bizden koparan da bu toplumsal iklim ve devlet eliyle geliştirilen örgütlü kötülüktür.
Bahadır bir devrimciydi. Sevmeyi iyi bilen, paylaşmayı iyi bilen bir devrimciydi. İyilikleri ve güzellikleri çoğaltmak için umudunu bir an olsun kaybetmeden çırpınan birisiydi.
Hüznümüz, acımız dağlar kadar. Ama biz ne Bahadır’ı ölmüş sayıyoruz, ne de kendimizi yenilmiş. Çünkü asla silinmeyecek ayak izleri bırakarak bu dünyadan Bahadır geçti. O en zor zamanlarda dahi güzelliklerin yeşerebileceğinin, çoğaltılabileceğinin timsali, bizim en güzel çocuğumuzdu.
12 EYLÜL TOPLUMU
Failleri belli. Ellerindeki bıçakla, satırla gencecik insanlara öldüresiye saldıran çeteciler. Ama o bıçak yalnızca onların ellerinde değil.
Cenazesinin ardından yürüyecek üç kişiyi dahi bulamayan Evren’in fikri, 12 Eylül zihniyeti bugün tüm sonuçlarıyla yaşanıyor. Yaratmak istedikleri böyle bir toplumdu.
Halkın bağrında yeşeren tüm güzellikleri yok etmek için 35 yıldır bir savaş içindeler. Birbirini sevmeyen, kendisi gibi olmayana öfke ve nefret duyan bir toplumsal iklim yaratıldı.
Bu kötülüğün içinde yeşerebilen Erdoğan ve AKP, 13 yıldır, Kenan Evren’in gözünü arkada bırakmayacak bir maharetle ülkeyi yönetiyor. Bugün Bahadır ve Nuh’un ölümünde görünür olan gerçek sokaklarımızı, mahallelerimizi, yaşam alanlarımızı kuşatmaya başlayan toplumsal ve siyasal bir sorundur.
ERDOĞAN’IN ALPERENLERİ
AKP, özellikle Gezi direnişinin ardından sistematik şekilde sokakları, mahalleleri kontrol altına almaya çalışıyor. Gündelik hayatın tüm özgürlükçü damarlarını kıracak bir hareketlilik bilinçli bir biçimde örgütleniyor.
Bunun bir parçası olarak Erdoğan, Gezi’de ve sonrasında esnafı Alperen ve polis olarak tanımlayan söylemleriyle niyetini ortaya koymuştu. Toplumun nefes alabildiği, görece özgür ve iktidardan özerk alanların yok edilmesi aynı zamanda rant alanlarının ele geçirilmesi noktasında esnaf söylemlerine de dayanarak, bir tür çeteleşme geliştiriliyor.
Polis-devlet işbirliğiyle birlikte AKP’nin hukuku tümüyle rafa kaldırdığı iklim içerisinde bu tür çeteler palazlandırılıyor. O yüzden Bahadır’ın ve Nuh’un öldürülmesi meselesi basit bir kavga ya da üç çetecinin kendinden menkul hareketi olarak görülmemelidir. Yaşanan bu acı olayların bize önümüzdeki dönemde toplumsal zeminde artarak yaşanacak olan bir saldırı damarını işaret etmektedir.
Bugün, toplumsal muhalefetin etkinlik gösterdiği her alanda bu türden saldırıların olması tesadüf değildir. Bunu körükleyen, kollayan ve örgütleyen iktidar ilişkileri içerisinde gelişen bu çeteleşme karşısında bugün Kadıköy’ü, Beşiktaş’ı ve tüm mahallerimizi, yaşam alanlarımızı, özgürlüklerimizi birlikte savunmamız gerekiyor.
Bahadır, tüm bunları gören ve bunlara karşı bilinçle mücadele eden bir insandı. Bahadır’ın, Nuh’un güzel anısına sahip çıkmak bu çetecilere ve onun iktidardaki zihniyetine karşı daha fazla mücadele etmektir.
*ÖDP Eş Genel Başkanı
Evrensel'i Takip Et