Erdoğan, HDP'yi hedef göstermeyi sürdürüyor
Toplu açılış adı altında seçim mitingleri yapmaya devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP binalarına eş zamanlı bombalı saldırıların gerçekleştirildiği gün HDP'ye saldırmaya devam etti. Erdoğan, HDP'nin dini değerlere saldırdığını iddia etmeyi sürdürdü.
Toplu açılış adı altında seçim mitingleri yapmaya devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP binalarına eş zamanlı bombalı saldırıların gerçekleştirildiği gün HDP'ye saldırmaya devam etti. Erdoğan, HDP'nin dini değerlere saldırdığını iddia etmeyi sürdürdü.
HDP için "terör örgütü güdümündeki siyasi örgüt" diyen Erdoğan, Van Belediyesi'nin musluklarından kan aktığını söyledi.
Erdoğan, "Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkesiyle, Abazasıyla aklınıza kim gelirse, 78 milyon artık bu terör örgütünün güdümündeki siyasi örgüte gereken cevabı verecek misiniz?" dedi.
T24'ün haberine göre Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle:
"Değerli kardeşlerim sizleri saygıyla selamlıyorum. Buradan tüm Samsunlu kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Seçimlerde şahsıma verdiğiniz destekten dolayı minnetlerimi sunuyorum. Biz bu yola insanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir anlayışı ile yola çıktık. Biz efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Değerli kardeşlerim bugün burada toplam yatırım bedeli 471 trilyon olan 42 ayrı eserin açılışını yapıyoruz.
Kardeşlerim; Samsun hizmetin kıymetini iyi bilir. Geçtiğimiz 12 yılda Samsun'a yaptığımız yatırımların toplam bedeli tam 14 katrilyon 300 trilyon. Bunlar yapılanlar, -cek -cak yok. Biz Samsun'un görmediği hizmetleri Samsun'a getirdik. 19 Mayıs'ta Samsun'dan istikbal ve istiklalimizin mücadelesi başladı. Samsun'a 400 yataklı bölge hastanesi kurduk. Şehrimize 1150 yataklı bir şehir hastanesi yapıyoruz.
Diyebilirler birileri ya cumhurbaşkanı bunları niye konuşuyor. Ben cumhurbaşkanı olarak değil, 12 yıllık başbakanlık dönemimde yaptıklarımı konuşuyorum. Bir hafta önce anlattığımızı bir hafta sonra herkes unutuyor. Bakınız göreve geldiğimizde 79 senede Türkiye'nin bölünmüş yolu 6.100 kilometreydi. Biz 17.600 kilometre bölünmüş yol yaptık. Dağları biz deldik. Biz aşığız, biz Ferhat'ız siz de Şirin. Ferhat aşık olur da ona dağlar dayanabilir mi? O dağları nasıl deldik ve şuanda arabanıza binip gidiyorsunuz. Yol, medeniyettir. Yolu olmayan ben medeniyim diyemez. Şimdi çıkmış konuşuyorlar mı bunları hiç? Bunları kimse konuşmuyor. Bu yollardan gidip geliyorlar ama bu malum kişiler bunlardan bahsetmiyorlar.
Samsun soruyorum; yeni Türkiye'ye evet mi? Yeni anayasaya evet mi? Başkanlık sistemine hazır mıyız? Maşaallah. Barek Allah. Ne kadar güzel. İşte bu yolda emin adımlarla yürüyeceğiz. Benim sizden bir ricam var. Bizi bölmek istiyorlar. Bizi ayrıştırmak istiyorlar. Onun için diyorum ki, Hacı Bektaşı Veli gibi hep birlikte Samsun'dan öyle haykıralım ki Türkiye duysun. Bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.İnşaallah bu birliğimizi beraberliğimizi bozamayacaklar. Bu seçimde atılacak temeller Türkiye'yi önce, 2023 hedeflerine ulaştıracak. Ardından 2053. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine imkan sağladık. Önümüzü kesmek isteyenler başarısız oldu.
Artık yeni anayasa ve başkanlık sistemi mutlaka hayatımıza girmelidir. Bu konuda tartışacağımız şey başkanlık sisteminin ve anayasanın içeriği olmalıdır. Yeni Türkiye, yeni anayasa ve başkanlık sistemi dediniz.
Hale bak bir belediyenin su idaresinin musluklarından kan akıyor kan. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkesiyle, Abazasıyla aklınıza kim gelirse, 78 milyon artık bu terör örgütünün güdümündeki siyasi örgüte gereken cevabı verecek misiniz? O musluklardan kan akamaz, berrak su akar...
Seçim beyannamelerine bakın, birbirinin kopyası, meydanlarda söyledikleri aynı ifadeler. Vaatleri bile aynı, sadece rakamda anlaşamıyorlar. Foyalarını ortaya döktüğümüz zaman da arkalarına aldıkları örgütler, çeteler, medya kuruluşlarıyla bizi tehdit ediyorlar. Ne diyorlar? Sonunuz Menderes gibi olur diyorlar. Yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanına idam diyorlar. Güya bizi Mısır’da Mursi’nin aldığı cezayla korkutuyorlar. Açık ve net sesleneceğim. Her gün sesleneceğim, çünkü biz bu medya gruplarını, paralel örgütü gayet iyi biliriz. Gezi olaylarında da Meclis kürsüsünden, medyadan bizi Mursi’yi hatırlatıp tehdit etmişlerdi.
Bunların aklında Mısır’daki gibi darbeyle yönetimi ele geçirmek, Esma kızımızın şehadeti gibi şehit sayısını artırmak var. Sonra milletin temsilcilerini idamla yargılamak var. Milletimiz de biz de bu tavırların hiçbirine yabancı değiliz. 27 Mayıs’ta ülkenin başbakanı alçakça katledilirken buna alkış tutanları çok iyi biliyoruz. 12 Eylül’de bir sağdan bir soldan darağacına gönderilirken titreyerek darağacına çıktılar manşeti atanları çok iyi biliyoruz. 28 Şubat’ta gerekirse silah kullanırız diyenlerin pervasızlıkları dün gibi aklımızda.
“411 el kaosa kalktı” başlığı atanları çok iyi hatırlıyoruz. Kim atmıştı o başlığı, Doğan Medya Grubu. Eyy Doğan Medya Grubu, bununla bir yere varamazsın. Bununla kendine yaparsın. Türkiye artık eski Türkiye değil. Menderes’in akıbetini, Mursi’nin durumunu örnek göstererek alacağınız cevap umduğunuz yerden değil, milletin sinesinden geliyor. Ne diyoruz onlara, hadi oradan diyoruz. Yeter, söz milletin diyoruz.
Türkiye olarak, millet olarak bugüne kadar elde ettiğimiz başarılarımız için büyük bedeller ödedik. 92 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca ne zaman başımızı kaldırsak önümüze engeller çıkardılar.
Bunlar kafayı Merkez Bankası'ndaki paraya taktılar. Onların zamanında 30'a yakın banka iflas etti. Devlet 40 milyar borçlandı. Biz dertliyiz, bizim size sevdamız var. Onun için bu hizmetlere devam edeceğiz. Kimi zaman darbe tehditleri kimi zaman ölüm tehditleri aldık, ama vazgeçmedik. İstiyorlar ki Türkiye eskiye dönsün, millet aradan çekilsin.
Pensilvanya'daki niye gelmiyorsun, gel suçun yoksa gel. Pensilvanya'da vermişler bi 400-500 dönüm yer. Hem de Amerika'da. Durmadan da davalar açıyor. Ne kadar da parası var. Bu kadar harcı nerden buluyor. Hale bak ve hala bunlara aldanan kardeşlerim var. Biz Allah'tan başka hiçbir güç tanımayız. Biz rükudan başka hiçbir yerde eğilmeyiz. Ama onlar eğiliyor. Ne diyor; o dediyse doğrudur. Hayır değildir. Allah dediyse doğrudur. Biz olaya böyle bakıyoruz. Sevgililer sevgilisi bir iz koydu biz o ize gideceğiz."