Bu seçim bir umut kapısı açacak…
Seçim meydan muharebelerinden birine gitmek için İzmit’in orta yeri Perşembe Pazarı yollarına eşimle birlikte düştük. Oyunun peşinden gitmeye çalışan binler, milyonlar gibi her ne kadar birbirimizle partisel ayrılık yaşasak da demokrasi hâkimdir bizim evde. Bu zaman dilimi ve şu günlerde bir kapıdan çıkmak gibi, kuş olup uçmak gibi özlemlerle kanatlarımızı açtık bekliyoruz. Her birimiz ayrı umutlarla.
Baktık ki hepimiz yaş almışız miting meydanında. Ezenler, ezilenler derken yıllar geçmiş, parti tutmaktan yorulmuş fanlar gördük. Oysa ülkemizde partileri takım tutar gibi benimsemek yerine söylemlerini özümsesek dedik. Yorgun hayatın yorgunlarına baktık. Hepimiz, saçlarımız beyazlamış, bıyıklarımız sararmış, gözlerimiz uzaklara dalmış, sanki bizi terk eden hayatın farkındayız da, anlamazlıktan gelen hallerdeyiz. Çünkü hala, umut denen ekmeğimizin üzerine sürülecek yeni tatlar peşindeyiz. O gün gelecek, gelecek çarpıntısıyla kalpler yorulmakta, çaresiz kalpler korosu atmakta çaktırmadan.
Baktık ki AKP seçmeni gibi, zengin parlak birikimlerde yoktu, oradan, buradan toplama insan kalabalıkları da. Birde sosyalist devrimci ruh taşıyan gençlerde göremedik. Hatta bazıları, beni lise çağlarında kovalayan ülkücü takımını anımsattı.
Bu dönem; seçim tutar gibi, şarkı beğenir gibi geçerse ne olur bilmem. Yine de bu seçim bir kapı açacak ve umarım o kapıdan kavgasız gürültüsüz çıkarız da, bu faşistler sofrasından kurtulur, ölen bütün çocuklarımız, gençlerimiz kadınlarımız, yüzer yüzer ölen işçilerimiz, ağaçlarımız, yoksullarımız o kapıdan geçtiğimizi görür, bizi gördükleri yerden bir türkü tuttururlar bildikleri dilden.
Ben ise bu yazıyı CHP’nin Kocaeli mitingi sonrası yüreğimden gelenleri kağıda dökerek yazdım.
Sema İNAL/ Kocaeli-İzmit