HDP Adayı Aziz Tunç: Maraş’ta önemli bir bariyer aşıldı

Şerif KARATAŞ
İstanbul

‘Beni Sen Öldür / Maraş 78’ ve ‘Maraş Kıyımı / Tarihsel Arka Planı ve Anatomisi’ adlı iki kitabı bulunan HDP Maraş Milletvekili Adayı Aziz Tunç, Maraş Katliamı’nın toplum üzerindeki etkisinin sürdüğünü ifade etti. Tunç, Maraş’ın görünmeyen en önemli sorunlarından birinin 150 bin işçinin sendikasız, güvencesiz modern kölelik koşullarında çalışıyor olmasına vurgu yapıyor.

Maraş Katliamı ile ilgili çalışmalarınızdan sizi tanıyoruz. 7 Haziran seçimlerinde HDP’den aday oldunuz. Bu süreci kısaca açıklar mısınız?
Maraş Katliamı hayatımda etkilendiğim ve kendimi ilgili hissettiğim toplumsal bir olaydır. Bu vesileyle Maraş Katliamını anlatan 2 kitap çalışması yaptım. Bu durum Maraşlı olmamla birleşince Maraş halkıyla daha kolay buluşmama yol açtı. Bunu dikkate alan Maraşlı arkadaşların önerisi ile partimiz HDP beni Maraş’ta aday olarak belirledi. Maraş’ta devrimci demokratik mücadeleye katkı sunmak beni çok mutlu kılıyor.

Seçim çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Mart ayının ilk haftasında adaylık başvurusu ile birlikte Maraş’a geldim. Maraşlı olmamdan dolayı bölgenin ve toplumun yabancısı değildim. Bunun verdiği olanaklarla partinin il ve ilçe örgütleriyle birlikte seçim çalışmalarına başladım. Yaygın kitle çalışması yaparak işe koyulduk. Aday adayı diğer arkadaşlarla birlikte gidilebilecek köy ve mahallerde kitlesel toplandılar yaparak, yaşanan seçim sürecini seçim sürecinde diğer partilerin konumlarını ve bunlara karşı HDP’nin demokratik siyasetini anlatmaya çalıştık. Seçim büroları açtık. Esnaf ve kurum ziyaretleri yaptık. Kısacası bilinen seçim çalışmalarının temposu her geçen gün biraz daha yükseldi. Maraş’ta kırk yıl sonra miting yaparak bu alanda önemli bir bariyer aşıldı. Yaygın ve yoğun bir kanı olan Maraş’ta demokratik etkinlikler yapılmayacağı kanısı ve anlayışı aşıldı. Konvoylarla köylerde ve şehirlerde parti propagandası yapıldı.

FARKLI KESİMLER HDP’YE YÖNELİYOR
Maraş’ta halkın HDP’ye bakışı nasıl?
Maraş’taki demokratik siyasetin sürdürülemeyeceği anlayışını değiştirmek en temel görev olarak karşımıza çıkmaktadır. Maraş’ta seçim çalışmalarını partinin genel politikalarına bağlı olarak yürütmeye çalıştık. Ancak Maraş’ın özgün sorunlarına dair görüşlerimizi ve düşüncelerimizi anlatmaya önem verdik. Bu kapsamda; Maraş katliamının yaratığı travma ve buna bağlı sonuçlar Maraş’ta yapılacak politikada önemli olgular olarak karşımıza çıkıyordu. Katliamdan sonra Maraş korkunç bir emek sömürüsünün ve talanın yaşandığı bir şehir olduğunu gördük. Üstelik bu sorunlara hiçbir siyasal çevrenin bugüne kadar ilgi göstermediğini tespit ettik. Bu çerçevede Maraş’ın ekonomik sosyal sorunlarına ve katliamın yaratığı travmalara etkili ikna edici ve samimiyet içeren cevaplar oluşturmaya çalıştık. Genel olarak siyasal konjonktürün, özel olarak da yereldeki bu çabaların sonucunda Maraş’ta da HDP’ye yönelik olumlu bir hava esmekte ve Maraş’ın farklı kesimleri HDP’ye yönelmektedir.

‘SORUNLARI HALKIMIZLA BİRLİKTE AŞACAĞIZ’
Size göre Maraş’ın en temel sorunları nelerdir? Bu sorunlara bir çözüm öneriniz var mı?
Maraş’ın en temel sorunu yakın tarihte yaşanmış Maraş Katliamı’nın yarattığı toplumsal travmadır. Bu katliam sadece mağdurları değil, katliamcı dışında tüm Maraşlıları olumsuz anlamda etkilemiştir. HDP olarak bu toplumsal sorunu aşabilmenin en sağlıklı yolunun bu katliama yönelik doğru bir analiz yaparak katliamın gerçekliğiyle doğru orantılı bir tutum ortaya koymak gerekmektedir. Bu anlamda Maraş Katliamı’nın devlet tarafından düzenlendiği, katliam icra sürecinde bir kısım Maraşlının kullanıldığı ancak Maraş halklarının bu katliamdan dolayı suçlanamayacağını söylemek en isabetli belirleme olmaktadır. Ancak bu şekilde katliamcıları Maraş halkından ayırarak, halklar arasındaki kardeşliği tesis edip bu toplumsal sorunu ortadan kaldırarak halklar arasında bir barışı sağlayabiliriz.
Maraş tamamıyla bir emekçi kenti ve bu özelliği kamuoyu tarafından bilinmemektedir. Maraş’ta 150 bin insan sendikasız, güvencesiz modern kölelik koşullarında çalışmaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde çalıştırılan işçiler neredeyse karın tokluğuyla çalışmakta, büyük işletmelerde ise neredeyse iş sahibi olmak bir lütuf kabul edilerek baskı ve sömürüye karşı tutum almak engellemiştir. HDP olarak bu koşullarda işçi, emekçinin çalıştırılmasının önüne geçmek için asgari ücreti 1800 lira yaparak sendikal örgütlemeyi en temel hak olarak tanıyacağız.Bunlarla birlikte Maraş’ta baraj, HES, kum ocakları, termik santrallerin yapımıyla bir doğa katliamı yapılmakta, halkın doğasıyla ve hayvancılık yapan insanlarımızın yaylalarına çıkmalarının önüne büyük engeller konulmaktadır. Bizler HDP olarak insanların doğal ortamlarının tahrip edilmesini kabul etmiyor ve bu tarz girişimlerin önlenmesi ve halkımızın doğasıyla içi içe yaşayabilmesi için her türlü mücadele içinde olacağız.
Kısacası HDP olarak Maraş’ın tüm sorunlarına vakıf olmakla birlikte bu sorunları 7 Haziran’dan sonra halkımızla birlikte aşacağımıza inanıyoruz.