26 Mayıs 2015 00:57

İbre AKP’yi gösterse de Ümraniye’de dönüşüm var

Paylaş

Eda YILDIRIM
İstanbul

Seçime sayılı günler kala Ümraniye’de seçimin nabzını tutuyoruz.  İstanbul’un en büyük üç ilçesinden biri olan Ümraniye’nin  her mahallesi kentsel dönüşüm kıskacında. Özellikle 2-b hak sahibi emekçiler yıllardır barınma hakkı için mücadele ediyor. 

Ümraniye Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesi’nden yoğun göç alan ve muhafazakarlığın yoğun hissedildiği bir yer. Bunun yanında, Kürt ve Alevi emekçilerin de yaşadığı bir ilçe olarak, farklı kimliklerin, inançların ve kültürlerin iç içe olduğu bir yapıya sahip. Ümraniye aynı zamanda yaklaşık 100 bin işçiye de ev sahipliği yapan bir işçi havzası

Ümraniye’de seçim turunun  ilk durağı İstanbul Madeni Eşya Sanatkârları Sanayi Sitesi (İMES) oluyor. İrili ufaklı atölyelerin, fabrikaların bulunduğu İMES’te AKP’li işçiler oldukça yoğun. İMES’e işçilerin bir saatlik öğle yemeği molalarında gidiyoruz. Seçim röportajı yapacağımızı duyan Hasan İnal isimli işçi, bu seçimleri “Reis kazanacak” diye sesleniyor bize. 

- AKP’ye vereceksin yani?  

- Biz icraat yapana veririz. Ahmet Davıutoğlu ve Erdoğan’ın arkasındayız. 

Hasan İMES’teki bir vinç firmasında çalışıyor. Hasan’la sohbetimiz partilerin işçilere yönelik vaatleriyle başlıyor. Hasan Türkiye genelinde kimsenin asgari ücretle çalışmadığını iddia ediyor. Bu yüzden ne CHP’nin bin 500 lira, ne HDP’nin bin 800 lira asgari ücret vaadinin samimi olmadığını söylüyor. “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi açık artırmaya çıktı resmen” diyor: 

-Peki sen ne kadar alıyorsun?

-Yaklaşık iki bin lira. 

-Geçinebiliyor musun?

-Allaha şükür.

‘HER AY İÇERİDEYİM’

Hasan’a HDP’ye oy vereceğini söyleyen Kadir Nurioğlu isimli işçi itiraz ediyor: 

“Ben 2 bin 500 lirayla geçinemiyorum. Her ay içerideyim. Bin 800 lirayla ya da asgari ücretle nasıl geçiniyorlar. Bu şekilde geçinen arkadaşlar formülünü açıklasın bize. Demek ki AKP’li arkadaşımın makarnası, kömürü ve  elektriğini AKP karşılıyor ki geçiniyor.” 

Kadir Nurioğlu’ya aldığı ücretle neden geçinemediğini soruyoruz. Yanıtı ise: “Ben 550 lira kira ödüyorum. Aldığım maaşın 2 bin lirası  kredi borcuna gidiyor. Ve ben her ay bankadan bin lira kredi çekiyorum. Banka diyor ki al sana trink bin lira. Her ay 100 lira taksitle ödersin. Ve biz o borcu bitirmeden bir sonraki ay yeniden bin lira kredi çekiyoruz. İMES’teki pek çok işçinin durumu  da böyle” oluyor.   Nurioğlu, “AKP işçi lehine ne yaptı?” diye soruyor. 

AKP İŞÇİLER LEHİNE NE YAPTI?’

Sözü yine Hasan İnal alıyor. AKP’nin işçi haklarında ciddi iyileştirmeler yaptığını, maden işçilerinin çalışma sürelerinin kısaltıldığını, haklarının iyileştirildiğini ve  Çözüm sürecini başlatarak ülkede barışı tesis ettiğini söylüyor. Bu yüzden AKP’nin yüzde 52 ile tek başına iktidar olmasını istediklerini ve HDP’nin baraj altında kalmasını istediğini anlatıyor. Hasan AKP dışındaki partilere sıcak bakmadığını, HDP’nin “terör örgütleriyle halkı tehdit” ettiğini düşünüyor, MHP’yi Kürt karşıtı olmak, CHP’yi de  “dinsiz” olmakla suçluyor. Hasan’la sohbetimiz boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun mitinglerden muhalefet partilerine yönelik, sözlerinin yansımasını gözlemliyoruz.  

Hasan’ın söylediklerine karşılık olarak Kadir Nurioğlu ise AKP’nin işçi haklarını tırpanladığını ve patronlara uygun yasalar çıkardığını savunuyor. Nurioğlu, özellikle emeklilik yaşının 65 yaş olmasına tepkili. “50 yaşında işsiz kalsam hangi iş yeri beni alır?” diye soruyor. Çalıştığı yerde de 11 senelik işçi olduğunu her yıl yüzde 25 zam yapılacağı söylenmesine rağmen yapılmadığını belirterek, “650 lirayla başladım her dönem yapılsa 4 bini aşmıştı” diyor. Nurioğlu eski AKP’li işçi.  Seçimlere girdiği ilk dönem AKP’yi desteklemiş. Ancak AKP içinde çalışma yürütmeye başlayınca,  “Sadece yandaşlarına çalıştıklarını anlıyorsun. ‘Bizim gibi düşünmeyen bizden değil’ diyorlar” diye anlatıyor. HDP’yi ise hem Kürt kimliği, hem özgürlükler hem de işçi hakları için desteklediğini söylüyor. Nurioğlu, İMES’te AKP’ye oy veren işçi sayısının yüksek olduğunu ancak HDP’ye vereceğini söyleyen çok fazla Batılı işçiyle karşılaştığını da belirtiyor. Bunda biraz Demirtaş’ın etkisi de olduğunu ekliyor. 

‘HDP BARAJ ALTINDA KALMAZSA YANDIK’

AKP’ye oy vereceğini söyleyen Cemil Özkanlı isimli işçi de “İMES’in yüzde 80’i AKP’li. HDP barajı aşarsa yandık. AKP’nin oyunda düşme olmaz ama HDP barajı aşarsa sıkıntı olur” diyor. “Ne olur HDP barajı aşarsa?” diye soruyoruz. “Bilmiyorum. Günümüzdeki olaylar gibi. Biraz kendilerini göstermeye çalışıyorlar. Bilmiyorum yani sorun olur diye düşünüyorum” diye yanıtlıyor. 

29 yaşındaki Musa Özay isimli işçi ise oy vereceği partiyi söylemiyor. “Ama ne AKP, ne CHP ne de HDP değil oy vereceğim partiler” diye ipucu vermeye de çalışıyor bir yandan. 

-Peki oy vereceğin parti işçilere dair ne söylüyor?

- Benim partim hiç işçi hakkı konusunda bir şey söylemiyor. Partimin  işçiyle işi olmuyor...

-Peki nedir bu partiye oy vermene neden olan?

-Barajı aşsın diye veriyorum.

Musa’nın partisini öğrenemesek de sempati duyduğu ismi ve partiyi öğrendik. “Demirtaş dikkatimi çekiyor” diyor.” Neden?” diye soruyoruz, “Mantıklı şeyler söylüyor” diye yanıtlıyor. Ancak yine de HDP’ye oy vermeyeceğinin de altını çiziyor. İMES’teki işçilerin seçimleri nasıl tartıştığını Musa’ya da soruyoruz: “Çoğu AKP’ye veriyor.  ‘Çalışıyor’ diyorlar. Şuana kadar kimse çalışmamış.” 

-Sence AKP çalışıyor mu?

-Çalışıyor ama başka türlü. Bizim için çalışmıyor.  

YA CHP YA HDP

Ali Rıza isimli işçi ise, geçtiğimiz dönemler CHP’ye oy vermiş ama bu dönem “Ya HDP ya CHP olur” diyor. Nedeni ise işçi hakları ve ücretler konusundaki vaatler. Bin 200 lira ücret aldığını ve bu ücretle  her ay 600 lira kira ödediğini anlatan Ali Rıza, asgari ücretin yükseltilmesini istediğini ifade ediyor. HDP’ye oy vereceğini söyleyen Fesih Aydın isimli işçi ise HDP’ye oy vereceğini belirtiyor. O da HDP’ye işçiden yana bir parti olduğu için vereceğini anlatıyor. 

-Nedir size bunu düşündüren?

-HDP en azından çalmaz. İşçinin hakkı neyse verir. Tabi ki iktidar olursa ben vereceğine inanıyorum. İktidar olmasa dahi mecliste sesini çıkarabilir.

İLÇE MERKEZİNDE FARKLI TERCİHLER

Ümraniye ilçe merkezindeki seçim turumuzda  konuşma taleplerimiz sık sık  geri çevrildi.

Konuşabildiklerimiz arasındaki Siirt’li bir inşaat işçisi barış için AKP’ye oy verdiklerini ifade ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şu sözlerle tepki gösteriyor: “Biz barış için ona oy verdik bu kan dursun diye. Dini bir tarafa koyun artık bu kan dursun. Kur’an en başta ayrımcılığa karşı çıkıyor .” HDP’nin seçim standında karşılaştığımız Atilla Aybi ise daha önce AKP’nin kuruluşunda yer almış. Şimdi ise HDP Dudullu mahalle komisyonunda yer alıyor. İlk dönem neden AKP’ye oy verdiğini ise şöyle açıklıyor: “Bu ülkede Kürtler, Aleviler ve gerçekten inanmış Müslümanlar cumhuriyetin kuruluşundan itibaren çok zarar gördü. AKP’nin içinden gelenler de bu adaletsizliğe bu eşitsizliğe uğramış insanlardı. Bu nedenle aynı haksızlığı yapmayacaklarını, ezilenleri de anlayacaklarını düşündük ama olmadı.” 

Öte yandan Ümraniye’de konuştuğumuz insanlar arasında “Ülkenin geleceği için” AKP’ye oy vereceğini ifade eden de, “AKP’nin artık iktidar olmaması” için CHP’ye ya da HDP oy vereceğini  söyleyen de, iktidara kim gelirse gelsin “Böyle gelmiş bu böyle geçer. Yeni gelen de verdiği sözleri tutmaz” diyen de var. 

2-B HAK SAHİPLERİNDEN AKP’YE VETO

Ümraniye’de kamuoyunda  2-b olarak bilinen evi orman vasfını yitirmiş hazine arazisi üzerinde olduğu için yıllardır tapu mücadelesi veren vatandaşlar AKP’ye oldukça tepkili. Evlerinin elden gitmemesi için ödemeleri gereken rayiç bedellerin yüksek olması nedeniyle pek çok kişi evlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya. 2-b hak sahiplerinin oturduğu Aşağı Dudullu mahallesine gidiyoruz. İlk olarak 94 yaşındaki emekli Mehdi Çalışkan’la karşılaşıyoruz. Mehdi Çalışkan’dan gecekondusu için 90 bin lira rayiç bedel istiyorlar. “Ödeyemem. Gücüm yetmiyor. Bizi düşünen yok” diye isyan ediyor. “Seçimlerde bu mağduriyet giderilir mi?” diye soruyoruz. Çalışkan’a, yanıtı “Kim ki bize tapu verirse biz ona oyumuzu veririz” oluyor. Ama sonra gönlündeki iki partiyi söylüyor: “Valla sadece iki parti var. Biri HDP var, bir de CHP var. Allah ikisine de yardım etsin. Bunların ikisi gelmese AKP  bizi mahveder. 13 senedir AKP bizi sömürüyor. 2-3 ay oldu 1000 lira maaş alalı. O yüzden 3-4 tane oyumuz var. CHP’ye de vereceğiz HDP’ye de” diyor. 

Yine Aşağı Dudullu’da oturan Sultan Birim de daha önce CHP’ye oy verdiğini ancak bu seçimlerde HDP’yi destekleyeceklerini söylüyor ve ekliyor: “Belki o derdimize çare olur. Bir de onu deneyelim.” 
Sultan Birim’le sohbet ederken araya giren Naciye teyze ise, “Kim gelirse gelsin bu 2-b’yi çözemez. Kimse bir şey yapamaz” diye tepki gösteriyor. Naciye teyze yine de HDP’ye oy vereceğini de ekliyor. 1990’lı yılların başından itibaren Aşağı Dudullu’da yaşayan Fuat Aksoy da özellikle HDP’li olan bölgelere yüksek rayiç bedellerin gittiğini söylüyor. Halkın evlerini kaybetme endişesi yaşadığını anlatıyor Aksoy ve “HDP halka kendisine tam inandırırsa her şeyi çözer. Mahalle AKP’ye sıcak bakmıyor. AKP verdiği vaatleri tutmadı. Aşağı Dudullu’da genelde AKP-CHP-HDP vardı. Bu dönem AKP’nin oyu düştü” diyor.  2-b hak sahiplerinden Arif Birim ise oyunu CHP’ye vereceğini belirterek, “AKP gibi soygun yapmaz en azından. Hem ‘emekliye çift maaş ikramiye verecem’ diyor. Ben inanıyorum yapacağına” diye devam ediyor. 

SEÇİM TURUNDAN NOTLAR
 

Ümraniye’deki seçim tablosunda AKP yine en yüksek oyu alacak parti gibi gözüküyor.

* Özellikle işçiler üzerinde belirgin bir AKP etkisi var.

*Ümraniye’de AKP’lilerle yaptığımız görüşmelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP’den ayrı düşünülmediğini gözlemlemek mümkün.   

*Ümraniye’de yaşayan Alevilerin HDP’ye yönelimi söz konusu. 

*CHP’li bir kısım seçmen kararsızlık yaşasa da, “her evden bir oy  HDP’ye, bir oy  CHP’ye” üleştirmesi de Ümraniye’de yaygın

*Ümraniye’de farklı kesimlerin Selahattin Demirtaş’a yönelik sempatisi dikkati çekiyor.

‘HDP’YE DAİR OLUMLU BİR DEĞİŞİM VAR’

Rıza Karaman (2014 yerel seçimlerinde HDP Ümraniye Eş Belediye Başkan Adayı): Belediye seçimlerinde Ümraniye halkının HDP’yi düzen partilerine alternatif görmüyorlardı. Bu seçim olumlu anlamda bir değişim var. HDP standını MHP’den AKP’liye kadar bize oy vermeye kafasına koymuş seçmenler, özellikle  Aleviler çok sık ziyaret ediyor. Özellikle Selahattin Demirtaş, Kürdünden Türküne, Lazından Çerkezine kadar çok seviliyor. Ancak “Demirtaş’ı seviyorum ama HDP’ye oy vermeyecem” diyen de var. Bu açıdan hala kendimizi insanlara tanıtmada eksikliğimiz olsa da iddialıyız. 

CHP: ‘HEDEFİMİZ TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜSTÜ’

Zeynel Kızılkaya (CHP İLÇE BAŞKANI): Ümraniye büyük heyecan içerisinde. 13 yıldır devam eden AKP faşizminden insanlar sıkılmış durumda. O yüzden partimize büyük bir ilgi var. Seçim vaatlerimiz için “Nasıl yerine getireceksiniz” diye soran da var. Ama bu bir algı. ‘Yapacağım’ denilirse yapılır. Bize sadece 4 yıl süre verin, bir de bizi deneyin diyoruz. Bizim bu seçimde öncelikli hedefimiz partimizin Türkiye ortalamasında alacağı oyun üzerine çıkmak. Bunu başarır başarmaz, 2019’daki yerel seçimde Ümraniye’yi CHP’ye 1989’da olduğu gibi geri kazandıracağız.

SEÇMEN BU KEZ KİMİ SEÇECEK?

Ümraniye’de 450 bini aşkın seçmen var. Seçmen üzerinde AKP’nin yanı sıra MHP ve CHP’nin de önemli bir etki alanı var. Buna rağmen HDP’nin etki alanına giren 180 bin net bir seçmen kitlesi var. HDP Cumhurbaşkanı seçimlerinde % 100 bir artışla 25 bin oy aldı. Bu durum muhafazakar yapıyı biraz kırmış gibi görünüyor. Ancak ilçede kaç dönemdir AKP birinci parti olarak çıktı. 2011 Genel seçimlerinde AKP 207 bin 454 oyla birinci parti olarak çıkarken CHP 89 bin 091 oyla ikinci, MHP 30 bin oyla üçüncü çıktı. O dönem Emek ve Demokrasi Bloğu’nun desteğiyle bağımsız aday olarak seçime giren Sebahat Tuncel 12 bin 366 oy aldı. 2014  yerel seçimlerinde ise AKP 194 bin 211 oyla yine birinci parti çıkarken, CHP 116 bin 902 oyla ikinci parti, MHP 40 bin  446 oyla üçüncü parti oldu. HDP o dönemde 13 bin  917 oy aldı.

ÖNCEKİ HABER

AKP iktidarında sağlıkta yalan rüzgarı

SONRAKİ HABER

Diren Ford, olursun lord!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa