Bana Masal Anlatma
Siz bir de ezbere bildiğiniz Pamuk Prenses’i tersinden okuyun! Meraklısı Melek Özlem Sezer’in Masallar ve Toplumsal Cinsiyet adlı kitabını karıştabilir...Ama Pamuk Prenses’i inceleyelim birlikte şimdi...
Gizem ULUTAŞ
Kocaeli
Kocaeli Kitap Fuarı’nda Melek Özlem Sezer’in Masallar ve Toplumsal Cinsiyet adlı söyleşisi çocukluğumuzdan bu yana okuyarak büyüdüğümüz masallara bakış açımızı değiştirdi. Melek Özlem Sezer şöyle demişti söyleşisinde; “Her zaman bize kalan, iktidarın çıkarlarını besleyen masalları dinlemektir. Örneğin; Pamuk Prenses’i hepimiz biliriz. Fakat Simurg’u okuldan daha sonra öğreniz. Ben yaptığım etkinliklerde çocuklara ‘Pamuk Prenses mi daha ilginçtir yoksa Simurg mu?’ diye sorduğumda bana Simurg diyorlar. Ama Simurg bilinmiyor. Pamuk Prenses ise bu hayatta bilinmeden ölünmüyor. Karabalığı bilirsiniz. Bunu okuyan çocuklar akıllarını kullanır ve iktidar çocukların akıllarını kullanacağından korkar. Bu yüzden çocukların önlerine bilinçaltlarını etkileyen masallar konuluyor”
Etkili bir giriş değil mi? Siz bir de ezbere bildiğiniz Pamuk Prenses’i tersinden okuyun! Meraklısı Melek Özlem Sezer’in Masallar ve Toplumsal Cinsiyet adlı kitabını karıştabilir...
Ama Pamuk Prenses’i inceleyelim birlikte şimdi... Anne kraliçeyi görürüz ilk başta. Fakat babayı iki kere görürüz. Birincisi anne ölünce, ikincisi ‘femme fatale’ bir cadıyla evlenince. Başka hiçbir sorumluluğu yoktur masal boyunca. Pamuk Prenses büyümüştür ve üvey annesi vardır artık.
Kraliçe ve Pamuk Prenses arasında, Prenses büyünceye kadar hiçbir çatışma yoktur. Neden büyüdüğünde bir çatışma çıkmıştır? Çünkü bir rakip çıkmıştır ortaya. Kraliçe aynaya benden güzeli var mı dünyada diye sorar. Panik ve travmatik bir haldir bu.
İYİLER İTAATKARDIR(!)
Aslında ayna toplumu sembolize eder. 15 yaşına geldiğinde Pamuk Prenses tehlikeli hale de gelmiştir. Çünkü erginleşip, güzelleşecek, rakip olacaktır. Daha sonra Kraliçe, avcıdan Pamuk Prensesi öldürme isteğinde bulunacaktır. Peki neden kalbini istedi avcıdan? Çünkü Pamuk Prenses hiçbir şeyi sorgulamıyor ve itaat ediyor. Pamuk Prenses artık ormanda tek başına kalmıştır. Ve hizmetçilikten başka bildiği hiçbir şey yoktur. Bu kadar saf ve güzel bir kadın eve girdiği ilk anda ne yapar? Temizlik mi? Peki size bir soru: Sizce Yedi Cücelerin Pamuk Prensesi tepkisiz karşılaması normal mi? Pamuk Prenses’in cücelere hizmetçilik yapmasına ne dersiniz? Masalda bize sürekli aralarında bir şey olmadığından bahsediliyor. Bu cüceler bütün cinsel kimliğinden sıyrılmış tiplerdir. Masalımıza devam edelim; Kraliçenin gönderdiği Cadı’dan da bahsedelim biraz. Cadı pamuk prensesi bulmak için yaşlı bir kadın kılığına girmiştir. Cadı elma ile gelir. Cezbedici bir meyvedir elma. Elmanın yarısı kırmızı yarısı yeşildir.
Cadı prensesi inandırmak için elmanın yeşil olan yerini yer. Pamuk Prenses ise kırmızı tarafı yer. Kırmızı burada sizce neyi simgeliyor? Kırmızı cinselliğin simgesidir. Pamuk Prenses’i kurtaramayan cüceler camdan bir tabuta koyarlar.
NE DERSİNİZ?
Cam tabut ise bekareti temsil eder. Bu aslında cücelerin ‘Biz birlikte yaşadık ama aramızda hiçbir şey geçmedi.’ mesajını verme biçimidir. Birden karşımıza ormanda bir Prens çıkar. Prens camdan tabuttaki pamuk prensesi görür ve aşık olup onu öper. Bu bize garip gelmiyor. Ama ölü öpmenin neresi normal ve romantik? Prens ölüyü öpüyor. Ardından nasıl oluyor da Pamuk Prenses”in boğazındaki elma parçası yukarı doğru çıkabiliyor? Masum bir öpücük bunu başarabilir mi? Evet burada tecavüz var! Aslında masalın orjinalinde de tecavüz var. Fakat günümüze gelene kadar bu masum bir öpücük halini aldı. Gel gelelim masalın amacına. Bu masalın özünde Pamuk Prenses itaat eden, sorgusuz, sualsiz bir kişiliktir. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Masallar bizim bilinçaltımıza ettiği etki ile kişiliğimizi de şekillendiriyor aslında. Dönüp tabuları yıkmaya ne dersiniz?