Bizler Genç Kadınlarız
Kadınlarla ilgili her yaptıkları açıklama, her düzenleme kağıt üzerinde kalan, cinsiyetçi söylemleriyle hayatımızı daha da zorlaştıran, bizi ucuz iş gücü, kuluçka makinesi olarak gören ve böyle yetişmesi için elinden geleni yapan iktidar sahipleri; biz birer oy değiliz; bizler genç kadınlarız.
Ayşegül UÇAR
Ezgi TAT
Adnan Menderes Üniversitesi
Aydın
AKP ve hükümet sözcüleri her fırsatta kadınların bireysel ve toplumsal olarak daha da güçlenmemeleri ve daha iyi eğitim almalarını sağladıklarından bahsediyorlar. Ama gerçeklerden bahsetmiyorlar.
Kampüste rahatça dolaşan erkek egemen zihniyet kadına yönelik her türlü şiddeti gün be gün arttırıyor. Bizim üniversitemiz bir tepenin üzerine kurulmuş durumda. Uzun ve dolambaçlı merdivenler, yukarıya tırmanan yollarla kampüse ulaşmak ancak mümkün. Üniversite hastanesi, dolayısıyla toplu taşımayla üniversiteye çıkanların sadece öğrencilerden ibaret olmadığını belirtelim. Haliyle tacizler kaçınılmaz. Kampüs içinde gündüz maruz kaldığımız tacizin yanı sıra akşam aydınlatmanın yetersizliği ve kampüse herkesin girebiliyor olması, kampüs dışındaki yolların yarı aydınlatılmışlığı güvensiz ve tedirgin bir ortam yaratıyor. Üniversite içindeki özel güvenlik ve 'sivil polislerin' gayet laubali tavırları,
her fırsatta uyguladıkları baskı ve tacizler, en küçük kargaşada erkek şiddete başvurmaları yaşadıklarımızdan yalnızca birkaçı.
YURDA HAPSEDİLEN KADINLAR...
Merkez kampüsteki kız ve erkek yurtlarının ayrılması ve kız yurdunun merkez dışındaki bir köye yerleştirilen fakültelerden birinin yanına kurulması kadın öğrencileri daha da zorluyor. Yurt etrafındaki boş arazileri ve yurt güvenliğinin yetersizliği geçmiş yıllarda taciz ve kapkaç olaylarına sebep olmuştu. Yolun en az 45dk sürmesi kadın öğrencileri dersleri olmadığı saatlerde yurda hapsediyor, onları kampüs ve şehir hayatından tecrit ediyor. Kadın ve erkek yurtlarının yönetmelikleri de farklı işliyor. Kadın öğrenciler günlük yoklamada daha sıkı bir uygulamayla karşı karşıya. Geç kaldıklarında ailelerine şikayet ediliyor ve haklarında soruşturma açılıyor. Ayrıca izinsiz ve vakitsiz aramalar da cabası.
BİZ SİZİN SANDIĞINIZ KADINLARDAN DEĞİLİZ!
Yurtlarda yaşayan kadınlar namuslu ve iyi aile kızları olarak gösterilirken evde yaşayan kadın öğrencilere toplumsal ve siyasal baskılar yapılıyor. Geçtiğimiz yıllarda 'kızlı erkekli' söylemiyle uzun süre her yerde konuşmuştu Recep Tayyip Erdoğan. Belirli evlere valilik kararlarıyla baskınlar yapılmış ve cezalar kesilmiş, sanki suç işleniyor gibi gösterilerek sindirilme politikaları izlenmişti. Ancak buna tepki olarak kendilerini "Aynı öğrenci evinde yaşayan iki genç olarak, siyasi iktidar ve kamu görevlilerinin kızlı erkekli aynı evde kalmayı suç olarak nitelendirilen açıklamaları karşısında, eğer ortada bir suç varsa, bu suçu işleyenler olarak kendimizi ihbar ediyoruz" diyerek Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmuşlardı. savcılıktan "kovuşturmaya yer yoktur" yanıtı gelmişti.
Kadınlarla ilgili her yaptıkları açıklama, her düzenleme kağıt üzerinde kalan, cinsiyetçi söylemleriyle hayatımızı daha da zorlaştıran, bizi ucuz iş gücü, kuluçka makinesi olarak gören ve böyle yetişmesi için elinden geleni yapan iktidar sahipleri; biz birer oy değiliz; bizler genç kadınlarız. Ve söylediklerinizi yaptıklarınızı görüyoruz. Örgütleniyor, güçleniyor, bilinçleniyor ve elimizden geldiğince
bilinçlendiriyoruz.