Erdoğan'dan HDP'ye: Bunlar ateist bir yapı istiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreni görünümündeki seçim mitinglerinde bugün Uşak ve Aydın'daydı. Son dönemde muhalefete, özellikle de HDP'ye din eksenli vurgularla saldıran Erdoğan bir kez daha aynı yöntemi izledi. Erdoğan HDP için 'Bunların CHP zihniyetinden farkı var mı? Biz ne diyoruz bizim Kabemiz Mekke. farkımız bu. Bitmedi 'din derslerini kaldıracağız' diyor niye çünkü kendileri ateist bir yapı istiyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış töreni görünümündeki seçim mitinglerinde bugün Uşak ve Aydın'daydı. Son dönemde muhalefete, özellikle de HDP'ye din eksenli vurgularla saldıran Erdoğan bir kez daha aynı yöntemi izledi. Erdoğan HDP için 'Bunların CHP zihniyetinden farkı var mı? Biz ne diyoruz bizim kabemiz Mekke. farkımız bu. Burada dirliğimizi kardeşliğimiz, dayanışmamız önemli ki bunlara gerekene cevabı verelim. Bitmedi 'din derslerini kaldıracağız' diyor niye çünkü kendileri ateist bir yapı istiyorlar. İşte Diyarbakır'dan sözde bir müftüyü aday yaptılar. Bu müftü 'partimin dini zerdüştlük olsa yine aday olurum' diyor. Hale bak' dedi.
Uşak'ta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “27 Mayıs ihtilali, milletle alay edecesine yıllarca Hürriyet ve Anayasa Bayramı olarak kullanıldı. Menderes'in akibeti tıpkı demokrasinin kılıcı gibi siyasetçilerin üzerinde sallandı" dedi. Bu sırada alanı dolduranların “Dik dur eğilme, bu millet seninle" diye bağırması üzerine ise, “Bundan şüpheniz var mı? Biz sadece Allahın huzurunda rükuda eğiliriz" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dikkat edin yönetimde hak iddia etmeye başlamış olanlar, hemen onlara 27 Mayıs'ı Menderes'in akibetini hatırlatıyorlar. Rahmetli Özal, Erbakan, bunları bizzat yaşadılar. İliklerine kadar yaşadılar. Bize de 40 yıl aba altından soba göstermelere maruz kaldık. Sizler de gazetelerde okuyursunuz. Bugün de birileri çıkıp konuşuyor. Resmimizi koyuyor altına de ne diyor? 'yüzde 52 oyla idama mahkum oldu' diyor ondan sonra da çeviriyor 'Mursi, yüzde 52 oy aldı. İdam kararı alındı' diyor. İdam kararı diyor ondan da bunu söylemedik vesaire. Dürüst olun dürüst. Elinizdeki yazılı görsel medyayla siz neyi ürküteceğinizi sanıyorsunuz? Her zaman şunu söyledik. Bunların bizi tehditleri hikaye. Paralel militanı olan bir sözde savcı 'bunların yaptıkları Menderes'i geçti sonları da onlar gibi olacak' diyor. 27 Mayıs sabahı Türk ordusu vazife başında diye sevinç başlıkları atan gazete de bizi Mursi'nin akibetiyle gösteriyor. Gezide marjinal gruplar, benzer tehditlerde bulundu. Milletin kalbine giremeyenler, maalesef hep darbelerden medet umdu. Ne zaman millet iradesine bir teşebbüs olsa uluslararası medya hemen bunların yanında yer alıyor. 28 Şubat'ta gezi olaylarında bunları gördünüz. New York Times aynısını yapıyor. Bu gazetenin kritik dönemde haberleri hep provokasyon kokar. Özal için 'hanedanlık kuruyor', 'Kibirli' diye yaftaladı. Vefat ettiği zaman da 'kavgacı cumhurbaşkanı öldü' diye memnuniyetini gizlemedi. İşi gücü bırakıp bizimle uğraşıyorlar. Nato'yu göreve çağırıyorlar. Ey New York Times, Gazze'de, katledilenlere ses çıkarmayan basın, güya bize basın özgürlüğü dersi vereceksiniz, öyle mi? Bunların hepsi sizlerin milletini iradesine gözlerini dikmiş durumda. Bunların hepsi sizlerin asil duruşlarını bilmiyorlar. Kirli ittifaklara benim aziz milletimin nasıl cevap vereceklerini bilmiyorlar. Bunlar ücretli şarlatanlar, vesayetin tetikçileri, milletin evlatlarının iktidarda olmasına tahammül edemiyorlar. Mısır'da mazlumun yanında durmamız, onları rahatsız ediyor. Onlar istemese de biz yolumuza devam edeceğiz. Sizlerin dualarıyla destekleriyle kutlu davaya omuz vermesiyle bunu yapacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÇOK ÖNEMLİ
7 Haziran'da yapılacak genel seçimlere de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinde 'Yeni Türkiye'nin kurucu meclisinin teşekkül edileceğini iddia ederek şöyle devam etti:
"Bir yiğitten alınan demokrasi sancağı sizlerin desteğiyle 7 Haziran'da daha yüksek bir burca dikilecek. 27 Mayıs heveslilerine yeni vesayetler kuracaklara en iyi cevap olacak. Projesini bizzat hazırlattığım, Yassıada ve Sivriada artık Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak tarihe geçecek. Başbakanımız temelini attı. İnşaat süreci başladı. O Yassıada artık oradaki müzede inşallah genç nesillere takdim edilecek. 7 Haziran Menderes'in Mursi'nin akibetiyle tehdit edenlerin hüsrana uğrayacağı seçim olacak. Eski Türkiye koaliasyonunu, sandığa gömmeye var mısınız? 15 bin kilometre öteden Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanına parmak sallayana hakettiği cevabı vermeye hazır mısınız? Birinci kuvvet basındır diyenlere siz hayır birinci kuvvet milletir demeye var mısınız? Buradan soruyorum öyle bir cevap verin de 15 bin kilometreden Pensilvanya'dan, Kandil'den, Brüksel'den duyulsun. Yeni Türkiye'nin inşasına hazır mıyız? Yeni anayasa istiyor musunuz? Başkanlık sistemini destekliyor musunuz? Sandıklarını patlatıyor muyuz? Menderes'in mirasına sahip çıkıyor muyuz? Maşallah ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar tehdit ederlerle etsinler, milletimle birlikle bunları haykırmaya devam edeceğiz. Bizi durduramayacaklar. Ne diyoruz. Tek millet Türkiye. Bizde etnik unsurlar arasında üstünlük neyledir? Allaha yakınlık iledir. İki, tek bayrak. Vatan topraklarında birileri operasyon düşünüyor, boşuna heveslenmeyin. Bizi karşınızda bulursunuz. TSK'yı karşınızda bulursunuz, emniyet teşkilatını karşınızda bulursunuz, hepsinden öte milletimizi karşınızda bulursunuz. Dört, tek devlet. Rabiamız bu. Devlet içinde devlet çıkmış biri paralel devlet devletin kurumlarına nüfuz ediyor. Yıllarca bunu din kisvesi altında yaptılar. Eğitim dediler öyle yaptılar ve bu adımları atmak suretiyle milletimizi aldattılar. Himmet dediler, kurban dediler, adak dediler bunları alıp kirli emelleri için kulladılar. Sonra 99 yılında kaçıp ABD'ye yerleşti. Niye oraya gittin? Mekke'ye gitseydin ya, Mediye'ye gitseydin ya. Hani hoca efendiydin? Oralara gitseydin ya. Bunların imamları hepsi kaçıp gidiyor. Cumhurbaşkanı olmadan önce söyledim. Hatırlıyor musunuz? İnlerine girdik kaçıyorlar. Yav imam mihrabı bırakıp kaçıp gider mi? Bunlar öyle. Siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız. Hukuk sistemi içinde bunlarını takipcisiyiz. Asla taviz vermeyeceğiz. Siz böyle haykırdıkça kirli tezgahları bozulur."
MUHALEFET LİDERLERİNİ ELEŞTİRDİ
Muhalefet partisi liderlerini de ağır bir dille eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bir tanesi çıkmış terör örgütü arkalarında. Ne diyor? 'Taksim bizim Kabe'mizdir' diyor. Buna bak ya. Geçmişte bunların benzeri çok. 'Kabe arabın olsun, bize Çankaya yeter.' Kardeşim bizde tek Kabe var o da Mekke'de. Ne diyor 'Diyanet İşlerini kaldıracağız' diyor. İşi gücü bırakmışlar altındaki arabaya taktılar. Yav 320 bin TL araba. Bu onlar için kaynakmış. Bu makama o az bile. Kendisine dedim ki 'Cumhurbaşkanlığı makamında kullanmakta olduğum zırhlı mercedeslerden birisini sizlere tahsis edeceğim' dedim ve ettim. Televizyonda da söyledim, Vatikan'da Papa'ya uçak tahsis ediyorlar. Öyle tarifeli uçaklarla seyahat etmiyor. Bizim havuzumuz var. Başbakan'a da teklif edeceğim, tarifeli uçaklarla yurt dışına gitmesine izin vermeyeceğiz. O da havuzdaki uçaklardan yararlanacak. Ne diyorlar 'imam hatipleri kapatacağız' kim diyor sayın Kılıçdaroğlu. Kayseri'ye gidiyor 'hayır ben böyle söylemedim' diyor. Dürüst ol dürüst. 4 artı 8 ne demekdir? İmam hatiplerin orta kısımlarını kaldırılmasıdır. Müslüman biri sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Geç o işi. Bizler orta kısımları açtık mı? Ne oldu 60 binden 1 milyona çıktı. Artık imam hatiplerde başörtüsü yasak mı? Ben imam hatip mezunuyum. 4 çocuğum ve hepsi de imam hatibe gitti. Ben acıları yaşadım. Artık sizlerden üstün başarılar bekliyorum tamam mı? Çok çalışacağız. Siz bu başarılarla onlara ders vereceksiniz. Biri de kalkmış, aman yarabi, ölür müsün, öldürür müsün? Bunlar nasıl laflar. Türkiye'de din dersini bunlar kaldıracağız diyor. Yav neyi kaldırıyorsunuz? Biraz kendine gel. Sizler ne yaparsanız yapın, bırakın bu millet çocuklarını istediği okula rahatlıkla göndersin. Bundan rahatsız oluyorlar, siz dik durdukça bu Allahın izniyle bu kervan yürüyecektir" dedi.
BUNLAR AKŞAM BAŞKA SABAH BAŞKA
Erdoğan, “Çok enteresan nereden başladık nereye geldik? Milli gelir 800 milyar dolar oldu. 36 milyar dolar ihracaat vardı, 158 milyar dolara çıktı. IMF'ye, 23.5 milyar dolar borcumuz vardı, şu anda sıfırladık, borç falan yok. Kalkmış diyor ki Kılıçdaroğlu, 'köprüyü möprüyü bırak' diyor, 'işsizliğe bak' diyor. 'Bana 4 sene verin işsizliği sıfırlayacağım' diyordu. Şimdi proje açıkladı. 'Onun sonunda issizliği düşüreceğim' diyor. Bunlar akşam başka, sabah başka. Seni SSK'dan biliyoruz. SSK'yı iflasa götürdün. Hastanalerimiz pislikten girilmiyordu. Hatırlayın. o günlerde ilaç alamıyorduk. Savaş Ay'ın programını izlediniz. değil mi bu adam bu. Onun için yere sağlam basacağız. Eğitimde Türkiye sıçrama yaptı mı? Üniversitesi olmayan ilimizi yok. Halep ordaysa arşın Uşak'ta. Sizlerden ricam var bir olacak iri olacak, diri olacak, kardeşçe olacak hep birlikte Türkiye olacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından platformda temsili kurdela kesimini yaptı.
Erdoğan buradan Cumhurbaşkanlığı helikopteri ile Aydın'a hareket etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aydın ziyaretinde ilk olarak Valiliği ziyaret etti.
Daha sonra İstasyon Meydanı'na geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaklaşık 15 bin kişiye konuştu. Aydın ve ilçelerine yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün anlamlı bir gün 27 Mayıs o kara günün 55'inci yıldönümü. 14 mayıs 1950'de başlayan bir demokrasi şöleni 27 Mayıs 1960'da kesintiye uğradı. 16-17 Mayıs 1961 yılında milletin 3 adamını da içinizden birisi Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu idam edildi. (Yuh seslerine üzerine) Ben diyorum bu yuhları gelin 7 Haziran'da sandığa gömün. Allahın rahmeti bu şehitlerin üzerine olsun. Bakın aradan geçen bunca zaman rağmen şehitlerimizi hasrette yadediyoruz. Ama onları idam edenleri hatırlar mısınız? Hatırlansa da başka türlü anılıyor. Niçin biliyor musunuz Adnan Menderes ve arkadaşları bu millete hizmet ettiler. Bu milletin geleceği için mücadele verdiler. Onlar asla bu millete tepeden bakmadılar hayatı pahasına milletin yanında olmaktan vazgeçmediler. Onun için darağacına çıkarken bile milletin tahtında bir basamak daha yüksektiler. Ama onlara o kararı verenler, daime kaybetmeye mahkum oldular. Aydınlılar, demokrasinin, milletin adamlarının yanında yer aldılar. İnanıyorum bundan sonra da Aydın'ın tercihi öyle olacaktır. Ne diyorlar 'Sonunuz Menderes gibi olur' diyorlar. Halbuki ölümsüzlüğü tadanlara ölüm ne yapabilir ki. Onlar bilmiyorlar ki Menderes gibi bir son bizim için şereftir. Şehitler hiç bir aman milletin kalbinde ölmez. Hem Allah ininde hem milletin gönlünde şehitler ebediyen yaşarlar. Bu millet kendisine hizmete edeni asla unutmadığı gibi ihanet edeni de asla unutmaz. Milletimizi zor şartlarda elde ettiği ekonomik ve demokratik kazanımlara el uzatanları unutmaz" dedi.
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: "14 Mayıs 1950 seçimlerinde bu ülkede gerçek manadaki ilk özgür seçimler geçmişimiz için çok ibret verici gelecek için ümit verici ilginç manzaralar yaşanmıştır. Gerçek anlamda ilk oyun kullandı. 7 Haziran'da var mısınız, buna ihmal yok. İhmal edeni uyarmamız lazım. O zaman CHP'ye oy vermeyenleri, ormancıların, tehdit ettiği haberleri yapıldı. Bunlar ne kadara tanıdık değil mi? Bölücü terör örgütünün yakınları milleti tehdit ediyorlar mektuplarla tehdit ediyorlar. Van'da bu musluklardan kan akar diye tehdit ediyorlar. Üzerinde gidince o bilbordlar kalktı. Başka yerlerde sokak başlarına kendi destekledikleri partinin mensupları, başkalarının girmelerini yasakladıkları pankartları asıyorlar. Hakkari'de Siirt'te bunun için vatandaşlarımızı öldürüldü. O da Kürt, o da Kürttü. Nasıl oluyor bu iş? Bunlarda vicdan diye bir şey kalmamış. Utanmadan batıya gelip başka şeyler konuşuyorlar. 6-7 Ekim'de bütün vatandaşları sokağa davet eden sen değil misin? 50 kişinin ölümüne neden olan sen değil misin? Yasin Börü'yü şehit eden sen değil misin? Siz değil miydiniz? Bunlarda yalan meşrudur. Rahat rahat yalan söylerler. Abisi dağda kendisi bağda. Daha sonra dağdan o da indi. Terör örgütünün içinde bunlar. 'Biz diyaneti kaldıracağız diyor'. Sen kimsin de kaldırıyorsun? Sen kimsin? Bir tarafdan 'kabemiz Taksim' diyor. Bunların CHP zihniyetinden farkı var mı? Bizi ne diyoruz bizim kabemiz Mekke. farkımız bu. Burada dirliğimizi kardeşliğimiz, dayanışmamız önemli ki bunlara gerekene cevabı verelim. Bitmedi 'din derslerini kaldıracağız' diyor niye çünkü kendileri ateist bir yapı istiyorlar. İşte Diyarbakır'dan sözde bir müftüyü aday yaptılar. Bu müftü 'partimin dini zerdüştlük olsa yine aday olurum' diyor. Hale bak. Bunların yapısı bu. Lafa geldiği zaman 'ben dedemden Kuranı Kerim öğrendim' diyor. Dedenini dini kendine senin dinin kendine. Hz Nuh aleyselam yavrularını kurtabildi mi? Rabbimizi böyle emretti onlar o denizin dalgaları altında boğuldu, Nuh kendine inananlarla kurtuldu. Bitmedi Diyanet İşleri Bakanlığı'mızın Kürtçe mealli Kuranı Kerimi gösteriyorum. O diyorki 'sadede ona gönderdiler' eline diline dursun ya. 10 bin Kürtçe mealli kuran bastırdı. Hatta şimdi Ermenice bastırıyor. Altında bir milyonluk araba var bütçeyi onla halledeceklermiş. Sen önce partinin olan belediyelerdeki bütçenin hesabını ver dönen dolapların hesabını ver. MHP'nin başındaki Bahçeli ne dedi. 'Ya istifa etsin ya da abayı iade etsin' dedi. Sayın Bahçeli bu onlara yakışırdı, ama ana hiç yakışmadı. Sen nasıl kullanırsın bunu? Biz bu makamın yıpranmasına tahammül edemeyiz."
KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imam hatipleri kapatacağı iddiasını yineleyip, "Bunların rahatsız olduğu bu. Milli ve manevi bir gençlik istemiyorlar. İlk okuldan sonra artık orta lise üniversite her yerde başörtüsü serbest. Başı açık başı kapalı el ele omuz omuza aydınlık yarınlara varacağız. Ana muhalefet partisi ve milliyetçi olduğu söylenen parti. Bölücü örgütün arkasındaki partiye barajı aştırmaya çalışıyor. Kendileri için değil bu parti için oy istiyorlar. Paralel yapımın kalemşörü ne diyor biliyormusunuz 'HDP'ye vermediğiniz her oy AKP'ye vermiş olursunuz' diyor. Rejim dedikleri eski Türkiye. 27 Mayıs'ta Menderes'i devirip idam eden eski Türkiye" dedi.
Geçmişteki ekonomik krizlere de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1994 kriziyle 2001 kriziyle bu milleti iliklerine kadar sömüren eski Türkiye. Biz Türkiye'yi kimlerden aldık? Biz DSP, MHP, ANAP'tan aldık. Nasıl bir Türkiye aldık? Tamamen borç batağına batmış 230 milyar dolar milli geliri olan bir Türkiye, şimdi 800 milyar dolar olan bir Türkiye var. Sayın Bahçeli önce bak ben ekonomistim. Şunu sana ifade edeyim ekonomiden anlayan adamların varsa onlarla konuş. Biri ülkenin borcu milli gelire oranla ölçülür. Göreve geldiğimizde yüzde 73 şimdi yüzde 35. Devamlı ödüyoruz. Onlar borçlandı biz ödedik. Nerden nereye? Milliyetçilik bu. Ey Bahçeli, ey diğerleri memurun maaşından kestiniz gidip diğer borçları ödediniz. Maaş ödeyemez duruma geldiniz. Ana muhalefetin başındaki kişi, o zaman 6 yılı aşkın SSK'nın başındaydı. Hastanelerin durumu neydi sağlam gir o hastanelere hasta çıkarsın. Biz ne yaptık. İstanbul'da Marmara'yı yaptık. Boğazın altından geçiyor 18 ay oldu açılalı ne kadara yolcu geçti biliyor musunuz? 73 milyon yolcu geçti. Bu bir aşkın meseledir. Biz Fatih'in torunlarıyız. Dedemiz karadan yürüttü gemileri biz de denizin altında yürüttük metroyu. Bak cek cak yok. Yürüyenleri bitenleri anlatıyorum" ifadelerini kullandı.
KOALİSYONLU YILLARI ANLATTI
ANAP, DSP ve MHP'nin kooliasyon yoptığı yıllara anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "DSP'ye, MHP'ye gönül veren kardeşlerime diyorum. ANAP kalmadı zaten. 5 yıl millet size görev verdi. Peki niye 3.5 yılda bırakıp Kaçtınız neden? Yürütemediler. Götürümediler işi. Ama elhamdüllillah biz 12 yıl bu işi alnımızın akıyla götürdük. Dünyada sesiz devrim olarak anıldı bizim durumumuz. Ana muhalefet, yavru muhalefet, bölücü örgütün partisi, paralel hepsi ortak oldu, ama bu senaryoda bir şey eksik. Ne o? Burada millet eksik, millet millet yok. Millet 1950'de nasıl oyuna sahip çıktıysa inanıyorum ki 7 Haziran'da oyuna sahip çıkacak. Siyaset mühendisleriyle medya baskılarıyla yön verilecek bir millet değil. Tüm dengeleri alt üst olmuş bir ülke değiliz. Bugün milli gelirini adeta doruk noktasına çıkartan bir Türkiye var" dedi. (DHA)