31 Mayıs 2015 03:43

İrlanda eşit bir topluma evet dedi

Serbest İrlanda’da, eşcinsellerin evlenme hakkının tanınması ve Cumhurbaşkanı seçilme yaşının düşürülmesi referanduma sunuldu. Sonuç yüzde 62’yle ‘Evet’ oldu.

Paylaş

Lily MURPHY

23 Mayıs 2015 günü İrlanda sonunda Katolik muhafazakâr geçmişinin prangalarından kurtularak oyunu sosyal eşitlikten yana kullandı.

İrlandalı seçmenlere eşcinsel evliliğinin anayasada yer alıp almaması soruluyordu ve büyük çoğunlukla bu öneriyi benimsedik.  

Kemer sıkma politikaları yüzünden geçen yıllarda İrlanda’yı terk etmek zorunda kalan çok sayıda genç, “evet” oyu vermek için ülkeye döndü. Twitter ortamını sallayan #HomeToVote (Oy vermek için yurda) etiketiyle yurtlarına gemi ve uçak yolculuğu yapanların birçoğu, durgunluktan ayıldığı zaman ülkelerine dönme niyetindeler. Ancak şimdilik, herkesin içinde yaşayabileceği bir İrlanda toplumunun yaratılmasında yer aldıkları için haklıca övünmekle yetinebilirler.  

Sandık merkezlerinde gençlerin yüksek katılımı ses getirirken, pek çok yaşlı seçmen de “evet” oyu verdi. Bu kişiler Katolik muhafazakâr bir devlet altında büyüyen, eşit bir toplumun önüne geçen katı kilise kuralları ile boğulan bir kuşağa mensup. Bu onlar için hayatlarının büyük bölümünü solduran bir şeyi reddetme, durumu Katolik Kilisesi aleyhine çevirme fırsatıydı.

EZİCİ ÇOĞUNLUKLA

Eşçinsel evliliği referandumunda “evet” tarafının fark atarak zafer kazanması, modern İrlanda halkının kilise ahlakını reddettiğinin bir göstergesi. Yüzde 37,9’luk kesime karşı, seçmenlerin yüzde 62,1’i evlilik eşitliği yönünde oy kullandı.  
Ülkedeki bütün siyasi partiler eşcinsel evliliğinin uygulanmasını desteklerken, “hayır” tarafının arkasında sadece Hıristiyan gruplar ile bir korku kampanyası yürüten Katolik Kilisesi kaldı. “Hayır” tarafının posterleri, “normal” aile çekirdeğine öykünen çocuklarla süslenmişti. “Hayır” tarafı posterlerinden birinde, bir adam ile bir kadın arasındaki bebek resmedilirken, şu slogan kullanılıyordu: “Çocuklar bir anne ile bir babayı hak ederler.”

Oysa referandumun çocuklarla ilgisi yoktu; bu evlilik referandumuydu ancak “hayır” tarafı kampanyasını, çocuklara ne olacağı korkusu üzerinden yürüttü. İki erkek veya iki kadının çocuklar yetiştirmesi ihtimalinden dem vuruyorlardı ki Katolik Kilisesi’nin geçmişte İrlanda’da çocuklarla olan tarihi göz önüne alındığında bu epey ironikti. Bunlar, ülke genelinde kilise tarafından idare edilen endüstri meslek liselerinde berbat bir çocukluk geçiren onca çocuk hakkında konuşması gerekenler değil miydi! Evli olmayan hamile kadınlar o korkunç Magdalene Çamaşırhaneleri’ne gönderilirken ve bebekleri onlardan alınıp Amerika’da ve başka yerlerde en yüksek fiyatı verenlere satılırken neredeydiler! Ülke çapında onca çocuk okullarda ve kiliselerde “Hıristiyan kardeşler” gibileri tarafından taciz edilirken neredeydi bu insanlar!

FLYNN ANISINA

O dönemler neyse ki ve umarız ki geride kaldı. Eşcinsel evliliğinin büyük çoğunlukla kabul edilmesiyle İrlanda halkı bizi geçmişe takılı bırakmak isteyenlere bir mesaj gönderdi.

O güzel Mayıs gününde sayım merkezlerinde oyların sayım süreci başladığında, sosyal medyada ve sahada bir beklenti dalgası kabarıyordu. Akşamın ilerleyen saatlerinde ülke kutlamalarla çalkalanıyordu.

Dublin kalesindeki ana sayım merkezinin avlusunda, gelen sonuçları dinlemek için toplanan binlerce kişinin oluşturduğu kalabalık vardı. Burası gökkuşağı bayraklarıyla dolmuştu. Şarkı söyleyip dans eden mutlu insanlar; genciyle yaşlısıyla anneler, babalar, çocuklar, hepsi tarihin parçası olmak için oradaydılar.

Sokaklar sevinç kutlamalarıyla coşarken, bir grup kent merkezi dışındaki Fairview’daki sessiz bir parka giderek “Eşitliğe evet” roteleriyle gökkuşağı bayraklarını törensel vakarla bir bankın üzerine bıraktı.

Declan Flynn adlı 30’lu yaşlarındaki eşcinsel bir havalimanı çalışanı 1982 yılında tam da bu bankta otururken bir grup caninin saldırısına uğramış ve dövülerek öldürülmüştü. O zamanlar böyle yobaz alçaklar eşcinsel kişilerin peşine düşüyor ve bunu engellemek için çok az şey yapılıyordu. Kilise ve devlet bu eylemlere göz yumarken, Declan Flynn’i katleden adamlar tutuklandı ama cezaları tecil edildi.

O zamanki İrlanda, eşcinsellerin ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğü, Katolik hiyerarşinin cemaatine gözdağıyla hükmettiği bir ülkeydi fakat şimdi İrlanda tamamıyla değişti. İrlanda eşitlikten yana oy kullandı. İrlanda nefreti reddetti. İrlanda, çok karanlık olabilecek bir dünyaya kılavuz ışık oldu.

counterpunch.org internet sitesinden çeviren: Engin Esen

ÖNCEKİ HABER

Furuğ Ferruhzad: Soğuk mevsiminin başlangıcına inandıran kadın

SONRAKİ HABER

İşçilerin şutları nereye gitti?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa